'Tersane patronu konuştukça batıyor'

Tuzla'da, tersane işçilerinin filika testinde kobay olarak kullanılmalarını olağan karşılayıp, "Denemede kum torbası olmaz" diyen Gisan Tersanesi'nin kurucusu Mehmet Oyar'a Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç'ten yanıt geldi: "Konuştukça batıyor"

soL (HABER MERKEZİ) Üç işçinin ölümüyle sonuçlanan iş cinayetinin meydana geldiği Gisan Tersanesi'nin kurucusu Mehmet Oyar'ın açıklamalarına yanıt geldi. Limter-İş Genel Başkanı Dinç yaptığı açıklamada, Oyar'ın "konuştukça battığını" ifade etti.

Açıklamalarında filikaların denize indirilmesiyle ilgili herhangi bir yönetmelik bulunmadığını belirten Dinç, yasalardaki boşluk nedeniyle ancak, gemi mühendislerinin ve Türk Loydu'nun görüşlerinin fikir verebildiğini bildirdi. Hem Türk Loydu'nun hem de gemi mühendislerinin önerileri doğrultusunda bu testlerin en az insanla yapılması gerektiğini belirterek, "Bu konuda da ilk başta serbest düşüş denen insansız, içine 75 kiloluk kum torbaları konularak serbest düşüş yapılması. İkinci testte içine minumum iki kişi, maksimim üç kişiyi geçmeyecek şekilde ve bu işte tecrübeli, uzman olan ekiplerle yapılması gerekiyor. Son testte ise artık içerisine insanları koyup, 19 kişi veya kaç kişiyse bu şekilde bir serbest atış yapılabilir, deniyor. Ama başka hiçbir şekilde hiçbir sürüşte ilk teste içine 19 kişiyi koyup ta serbest düşüşle atılır denmiyor" dedi.

"İşçileri bile bile ölüme göndermiş"
Mehmet Oyar'ın iş ve işçi sağlığı kurallarını dikkate almadığının en büyük kanıtının kendi sözleri olduğuna dikkat çeken Dinç, 48 yıldır bu işi yaptığını ve hiç kum torbası kullanmadığını söyleyen Oyar için, "Demek ki bunca yıldır işçileri bile bile ölüme gönderiyormuş. Biraz gemi mühendislerinden veya Türk Loydu'ndan bilgi alsaydı bu işin böyle olmayacağını çok çok iyi bilirdi.

GİSAN tersanesinin patronu herşeyden önce kendini savunmak için konuştukça batıyor. Böyle birşey olamaz" ifadelerini kullandı.

"Ölenler deneyimli işçiler"
Tersanelerdeki ölümlerin temel nedeninin eğitimsizlik olduğu iddialarını da yanıtlayan Dinç, "Ne kadar eğitirsek eğitelim yani bir profesör dahi getirsek ortada elektrik kabloları varsa veya bloklar yeterli güvenlikle yapılmıyorsa kurtulamaz. Bir işçinin üzerine 80 tonluk blok düştüğünde profesör dahi olsa kurtulamaz." sözleriyle sorunun eğitim sorunu değil, iş güvenliği sorunu olduğunu vurguladı.

Ölüm listelerine bakıldığında, iş kazasında hayatını kaybedenlerin birçoğunun deneyimli işçiler olduklarına dikkat çeken Dinç, "kazalarda ölenler 5 yıllık, 10 yıllık tersane işçileri ki, 2006'da patlamada ölen İbrahim Levent 10 yıllık tersane işçisiydi, ustaydı" dedi.

Tersaneleri taşımakla sorun çözülmez
Dinç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in tersanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarını da değerlendirdi. "Tuzla'daki kuralsızlıkları, kanunsuzlukları yıllırdır söylüyoruz" diyen Dinç, ölümlerin önüne geçmek için sendika olarak 2007 yılında, Tuzla'da bir komisyon oluşturulması yönünde bir öneri verdiklerini hatırlattı. Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Türk Tabibler Birliği, Limter- İş'in de içinde olduğu DİSK, GİSPİR, Deniz Ticaret Odası ve bilim insanlarıyla beraber oluşturulacak bu komisyonun yaptırım gücünün de olması gerektiğini belirttiklerini ifade etti ve "Böyle bir bilim kurulu olmadan sadece yönetmelikle veya tersaneleri taşımakla sorun çözülmeyecektir" dedi.

"Taşınmayla ancak buradaki ölümleri alırız, Yalova'ya Çanakkale'ye, Samsun'a, Adana'ya, Mersin'e taşımış oluruz. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili, üç tarafında da tersanelerde ölen işçilerin haberlerini duyacağız" diyen Dinç, hükümetten gelen taşınma talebinin sonuç getirmeyeceğini vurguladı.