Rektörlüğü kamuculuk kazanmalı

soL (HABER MERKEZİ) Ünivesite Konseyleri Derneği (ÜKD) 18-19 Haziran tarihlerinde, 22 üniversitede rektörlük seçimleri ile ilgili bugun açıklama yaptı. Seçimlerin, bir yandan üniversiteler ve diğer yandan da ülke açısından özel bir önem taşıdığını belirten ÜKD Rektörlüğü kamuculuk kazanmalı açıklamasında bulundu.

Açıklamada, 2547 sayılı YÖK yasasına göre yapılacak yönetici seçimi-atamalarıyla, üniversitelerin sönümlendirilmelerinde, yeni bir evrenin kapıları aralanır konuma geldiği izlenmektedir. YÖK yasası, 12 Eylül döneminin, üniversitelerin demokratikleşmesini ve özerkliğini ilga eden, baskıcı yasalarından birisidir denirken Rektörlük seçimleri süreci Türkiye'deki üniversiteler bakımından "Siyasi iktidar-Üniversite" ikileminde yeni bir dönüşüm olma özelliğini taşımakta olduğu vurgulandı.

Türban değil, Avrupa Yüksek Öğretim Alanı gündem olmalı

Açıklamanın devamında Dünya Bankası/IMF, birçok az gelişmiş ülkede yükseköğretimin paralı hale getirilmesini dayatmasından bahsedildi. Yazılı açıklamada "Dünya Ticaret Örgütü'nün kuruluş düzenlemelerinden olan GATTS mevzuatında, yükseköğretim dahil, eğitim hizmetinin özelleştirilmesi, kapitalist toplumsal proje ürünlerinden birisi olarak öne konmaktadır. Bu dayatmaları başta TÜSİAD Yükseköğretim Raporu ve son dönemlerde hazırlanan YÖK Yükseköğretim Strateji Raporu'nda da aynen görülmektedir. Türkiye'de üniversitelerin önünde duran en önemli gündem, türban görüntüsünün aksine, üniversite sisteminin küresel pazara açılmasını amaçlayan ve Avrupa Birliği'ne entegre olma söylemleriyle beslenen Avrupa Yüksek Öğrenim Alanına (AYA) dâhil olma projesidir" görüşlerine yer verildi.

Üniversite Konseyleri Derneği, rektör adaylarına, sistemin ve siyasetin değil, bilimin evrensel değerlerinin, toplumculuğun ve aydınlanmacılığın yanında olmalıyız derken, seçimde oy kullanma hakkına sahip öğretim elemanlarına da "üniversite küresel sermayenin hizmetine sokacak yönetici adaylarını seçmeme çağrısı yaptı.