OLEYİS grevi gözardı ediliyor

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Kocaeli Üniversitesi’ndeki OLEYİS üyelerinin 200 günü aşan grevinin gözardı edilmek istendiğini söyledi.

soL (Kocaeli) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Örgütlenme Dairesi Başkanı ve Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Nakliyat-İş Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hakan Arslan, TKP, ÖDP, EMEP Kocaeli İl Başkanları ve yöneticileri, Yurtsever Cephe İşçi Birliği ve Halkevleri üyeleri, Kocaeli Üniversitesi'nin(KOÜ) otel, lokanta ve kantinlerindeki grevde 212 günü geride bırakan Otel, Lokanta ve Eğlence İşyerleri İşçileri Sendikası (OLEYİS) üyelerine destek ziyaretinde bulundu. Ziyarete gelenleri, OLEYİS Genel Sekreteri Mehmet Emin Ünal, Merkez Yönetim Kurulu üyesi Murat Yalnızlar ve grevci işçiler karşıladı.

Gözardı ediliyor
Süleyman Çelebi, burada yaptığı açıklamada, KOÜ'deki grevin gözardı edilerek yok sayılmaya çalışıldığını savundu. Çelebi grev ile ilgili yaşananlara dair, ''Bunu çalışma bakanına ifade ettim. İlgileneceğini söyledi, Ancak buna rağmen grevin aylarca devam ettiğini görüyoruz. Yani bir tarafta grev, bir tarafta çözümsüzlük konusu devam ediyor. Burada grev yapanların biad etmelerini, pes etmelerini ve bu baskı ve uygulama ile grevlerine son vermelerini istiyorlar'' açıklamasında bulundu.

Yasal değil
İşçilerin, işyerlerinin önünde grev tutamaz hale getirildiğini de söyleyen Çelebi, şöyle devam etti: ''Normal yerimizde grev yaptığımızda, jandarma 'valinin yazısı var, siz buraya adım atamazsınız', diyor. Bu yasal mı? Yasal değil. Bize dava edin diyorlar.

Türkiye'de davaların kaç yıl sürdüğünü biliyoruz. Yani siz mahkemede süreçlerinizi tamamlayın, ama biz uygulamamızı devam ettirelim diyorlar. Bir taraftan hukukun üstünlüğü, adaletsizlik derken, adaletsizliğin, hukuksuzluğun en dikalası burada yapılıyor. Üniversitede yapılıyor.''

Milletvekilleri de devreye girmiş
Süleyman Çelebi, grev sürecinde gelişen diyaloglar hakkında da şu bilgileri verdi: ''Örgütlenme Daire başkanımız gitti Vali'ye 'sizin hakemliğinizde varız' dedi. Milletvekilleri devreye girdi onlara da 'sizin hakemliğinizde varız', dedik. Rektöre ise 'üniversite üyelerini siz belirleyin' dedik. Bu işin uzmanı üniversite öğretim üyesinin vereceği karara biz uyacağız. Bundan daha açık, bundan daha net, bundan daha yaklaşımlı bir politika alınabilir mi? Bir tek şey istiyorlar bizden. Burada sendika olmasın, bu doğru bir yaklaşım değil. Türkiye'deki yasalardan, eğer anayasadan bahsediliyorsa burada en temel hakkı kullanan arkadaşlarımıza 'bırakın bu hakkı kullanmayın' diyorlar. Bu ülkede, örgütlü toplumu yaratamazsak, doğru dürüst bir zemin olmazsa ülkede gerçekten her türlü uygulama yapılabilir.''

Grev kırıcılığı söz konusu
KOÜ'de, önlerine çok sayıda hukuki engel çıkartılmak birçok hukuki engel çıkartılmak istendiğine de değinen Çelebi, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''İlk önce 'bu grev yasal değil' dendi. Mahkemeden geri döndü. Yani, hukuk lehimize karar verdi. Fakat bu karar geç olunca aırkadaşlarımızda kırılmalar oluyor. Çünkü bu süreç çok uzun. Burada zaten sendikamızdan, yönetim arasında anlaşmazlık daha önce bitmiştir. Bitmeyen bir tek neden sendika olmasının istenmemesidir. Sendikalı olmayın demek, grev kırıcılıktır, hukuk dışılıktır. Kısaca, Türkiye'de sendikalı örgütlülüğü çözebilmek üzere her türlü baskın, her türlü şiddet, her türlü uygulama yapılıyor. Türkiye'de aslında sendikal alanda mücadele etmek için deli gömleğini giyeceksin, bazı bedelleri de göze alacaksın. Buradaki işçi arkadaşlarımız bazen gözaltına da alınıyorlar. Bu yakışıyorsa üniversiteye, devam etsinler, biz de devam edeceğiz. Elimizi uzatıyoruz, kim hakemlik yapacaksa biz varız. Reddediyorlarsa kendileri bilirler. Biz, arkadaşlarımızı hiç bir zaman yalnız bırakmayacağız, terk etmeyeceğiz, onlar var olduğu sürece biz varolacağız.''

Bombalı saldırıya lanet
Çelebi, İstanbul Güngören'de 17 kişinin ölümü ve 150'ye yakın kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırı hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı:

''Biliyorsunuz, iki gün önce Güngören'de 17 vatandaşımızı kaybettik. Bir sürü yaralı, içlerinde çocuklar ve bebeler var. Böylesi bir dram yaşadık. Terör ve şiddet bir yandan devam ediyor. İşte buradan ifade ediyorum. Bunun panzehiri örgütlülü güçtür. Örgütlü güç olduğunda, etkili güçler olduğunda milyonlarca çalışan, teröre, şiddete karşı ayaklandığında bu sorunlar olmaz. Bunun örneğini İspanya'da yaşadık.

Burada özellikle örgütlenme özgürlüğü temelinde bir engeli üniversite önümüze koyuyorsa, (sendikal ortamda olmayacağım) diyorsa bu ülkenin demokrasisini, hukukunu, sendikal haklarını özgürlüklerini herkesin bir daha yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.''