Öğrenciler ve akademisyenler AKP'ye yürüdü

YÖK'ün kuruluşunun 28. yıldönümünde ilerici öğrenciler, akademisyenler İzmir'de de sokağa çıkarken, geniş bir katılımla AKP İl binasına yüründü.

Emek Gençliği, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri ve TKP'li Öğrenciler önce kendi üniversitesilerinde eylemler gerçekleştirirken sonrasında biraraya gelip geniş bir katılımla AKP İzmir İl binasına yürüdüler.

Ege Üniversite'sinde saat 12'de başlayan eylem yoğun katılımla gerçekleştirilirken okuldaki tüm yerleşkeleri dolaşan öğrenciler sık sık "Sermaye elini üniversiteden çek" , "Gerici faşist işbirlikçi AKP" , "İş bilim özgürlük" sloganları attılar.

Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuzçeşmeler Kampüsü'nde 12:30'da toplanan öğrenciler Denge Kafe önünden YDY binasına kadar yürüdüler. Burada bir basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra Eğitim-Sen’in desteğiyle sağlanan otobüslerle Basmane Garı önüne giden öğrenciler attıkları sloganlarla çevreden yoğun destek aldılar.

Saat 14:30 itibariyle İzmir'in tüm üniversitelerinden gelen öğrenciler ve Eğitim-Sen'li akademisyenler AKP İzmir İl Başkanlığı Binası'na doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş esnasında " AKP elini geleceğimizden çek" , "YÖK'süz üniversite AKP'siz Türkiye" sloganları atan öğrencilere halktan alkışlarla destek verildi. AKP İl Binası'nın önüne gelindiğinde polis barikatıyla karşılaşan eylemciler “Öğrenciye değil çetelere barikat" sloganı atarak durumu protesto ettiler. Ardından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Gericiliğe, piyasacılığa, YÖK'e boyun eğmeyeceğiz”
Basın açıklamasında YÖK’ün 12 Eylül faşizminin çocuğu olduğu ve bugün AKP gericiliğinin ve piyasacılığının tetikçiliğini yapmaktan öte bir anlam taşımadığına vurgu yapıldı. Yapılan açıklamada AKP’nin isteği doğrultusunda devlet yurtlarının yetersizliği gerekçe gösterilerek öğrencilerin özel yurtlara ve cemaat yurtlarına mecbur bırakıldığı ifade edilirken, AKP yandaşı olmayan akademisyenlerin kürsülerinden uzaklaştırıldığına ve üniversitelerde gericiliğin ve ticarileşmenin arttığına dikkat çekildi.
İzmir’de yapılan eyleme katılan öğrencilere sorularımızı sorduk.

6 Kasım 2009 sizin için ne anlam ifade ediyor?
Göksel: AKP hükümeti üniversitelerde, gerici ve piyasacı baskılarını artırıken, YÖK'ü AKP'den ayrı tutmamız mümkün değildir. Bu nedenle YÖK'e karşı sözümüzü söylerken AKP'ye de onun politikalarına da söz söylemeden geçemeyiz. 2009 yılında Türkiye tarihsel tarihsel bir dönüşüm süreci yaşarken YÖK'e yani AKP'ye karşı mücadele etmek zorundayız.

Savaş: Son 4 yıldır AKP üniversitelere gericiliği ve piyasacılığı ikame ettiriyor ve bu yolla parasız eğtim isteyen öğrencilerin mücadelesini baltalamaya çalışıyor. Demokrasi meleği olarak gösterilen AKP'nin üniversiteleri teslim almasını önlemek görevimizdir.

Erdem: YÖK, 12 Eylül darbesinin çocuğu olup üniversitelerde aydın ilerici öğrenci hareketini engellemek için kurulmuştur. Bu güne geldiğimizde AKP nin YÖK'le birlikte gerici ve piyasacı kadrolarıyla üniversitelerimizi paralı hale getiriyor. Ve üniversitelerde tektipleşmeyi öngörüyor.

Bugün gelinen süreçte üniversitelerde yaşanan gerici ve piyasacı süreç konusunda neler düşünüyorsunuz?
Göksel: İlerici ve bilimsel eğitimin yapıldığı yerler olması gereken üniversiteler AKP eliyle cemaatlerin örgütlenme yuvası haline getirilmek isteniyor. Ayrıca yurt kontenjanlarının arttırılmaması ve harçlara yapılan zamlarda bu gerici ve piyasacı uygulamalardan bağımsız düşünülemez. Bu nedenle gericiliğe karşı mücadele ederken piyasacılığa ve amerikancılığa karşı da mücadele etmeliyiz. Son olarak söylemek gerekirse "YÖK'süz üniversite AKP'siz Türkiye" istiyoruz.

Savaş: Ciddi bir biçimde yaygınlaşmaya başlayan cemaat ağaları çaresizlik içindeki öğrencilere barınma ve benzeri ihtiyaçları karşılamak adı altında üniversitelerimizi gericeliştirmeyi yaygınlaştırmakta, parasız eğitim mücadelesinin önünü kesmektedir.

Erdem: Bugüne gelindiğinde üniversitelerde uygulanan politikalara bakıldığında üniversitelerde üretilen bilimin, bilginin tamamen piyasa uygulamarına göre yön verilmesi üniversitelerin piyasacılaştığının göstergesidir. Gericiliğe geldiğimizde ise atanan gerici rektörler AKP yandaşı olmayan akademisyenlerin görevden uzaklaştırılması, evrim teorisi yerine yaradılış teorisinin müfradeta sokulması yada imam hatiplerin önünü açılması katsayılarının yüzde 115 artırılması gericiliğin en büyük örneklerindendir.

(soL-İzmir)