Maksat muhabbet olsun

Başbakan Erdoğan'a göre sendikalar "padişahın" huzuruna çıkacak, düşüncelerini arz edecek ve susacak. Grevdir, yürüyüştür bunlar olmayacak. El etek öpenler iftar sofrasına kabul edilecek. KESK bunu reddetti, Erdoğan delirdi.

soL (HABER MERKEZİ) Başbakan Erdoğan'ın "herkes sözünü söylesin, ben istediğimi yapayım" tavrı kamu emekçilerinin ücretlerini belirlemek için sürdürülen "toplu görüşmeler"de devam edince masadan kalkan KESK tutumunu değiştirmiyor. KESK yönetiminin diğer sendikalara "bu oyunu bozun" çağrısı dün de devam etti.

Bir kez konuşacaksın!
AKP hükümeti ile kamu emekçilerini temsilen kamu emekçileri sendikaları konfederasyonları ile altı yıldır sürdürülen toplu görüşmelerde yalnızca "ücret" uygulamaları üzerinde duruluyor. Hükümet ücret talebinde dahi yoksulluk sınırı üzerine çıkan talepleri geri çeviriyor, sendikalara söz hakkı veren "toplu sözleşme" taleplerini her defasında geçiştiriyor. Zaten görüşmelerde sendikaları usulen dinleyen hükümet, sonra kendi dediğini kabul ettirmek için sendika temsilcilerine baskı yapıyor.

Toplu görüşmelerin başladığı 15 Ağustos tarihinden hemen sonra ek zam uygulamasını gündeme getirerek "benden bu kadar" diyen hükümetin başı, sadaka dağıtımını ve oldu bittileri kabul etmeyen ve görüşmelerden çekilen KESK'i "malum sendika" diyerek eleştirmiş, en ilginci de "hayatlarında işveren olmamışlar, bu işler yürüyerek olmuyor" şeklinde konuşmuştu. Erdoğan "sokaklarda yaptığınız yürüyüşlerle, vesaireyle bu şova dönüşür" görüşüyle nasıl bir sendika istediğini açıkça ortaya koymuştu.

Toplu sözleşme: "Bakarız, üzerinde çalışıyoruz..."
Toplu görüşmelerin ikinci ayağının ardından 21 Ağustos'ta açıklama yapan Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, toplu sözleşme ve grev hakkı konusunu toplantıda ele aldıklarını belirtirken, bu konuda yasal ve anayasal olarak neler yapılabileceklerinin henüz belli olmadığına işaret etti. Başesgioğlu, konuyla ilgili çalışmalarının ileriki süreçte belli olacağını söyledi. Başesgioğlu, sosyal ve mali konularda yaptıkları komisyon çalışmalarının önümüzdeki hafta değerlendirileceğini ifade etti.

Bakan'ın açıklamasından hükümetin "toplu görüşme" adı verilen ve emekçilerin müdahalesini olanaksızlaştıran süreçten hoşnut olduğu, grevli toplu sözleşmeli sendikacılığı kamu emekçilerinden uzak tutmak için her şeyi yapacağı ortaya çıktı.

KESK "huzur"dan kalktı sokağa çıktı
Görüşmelerin ilk turunda masadan çekilen KESK, ILO sözleşmelerine dayanarak, grevli toplu sözleşme hakkını savunmaya devam ediyor. Kamu emekçilerinin taleplerinin sadece "ücretle" sınırlandırılamayacağına dikkat çeken KESK yönetimi, toplu görüşmelerin KESK'in tavrıyla birlikte meşruiyet yitirdiğini ileri sürüyor.

Bilindiği gibi, KESK toplu görüşmelerin hemen başlangıcında taleplerini kamuoyuna açıklamış, ücret konusunda da 1250'lik bir alt sınırının kabul edilmesini istemişti. Talebin uçukluğuna ilişkin eleştirileri yanıtlayan Genel Başkan Sami Evren "asıl uçuk olan bugünkü koşullarda 700 YTL kira ödeyerek geçinmeye çalışan kamu emekçisinin durumudur" demişti.

Hükümetin ciddiyetsiz tutumunu kabul etmeyerek görüşmelerin ikinci turuna katılmayan KESK, AKP hükümetini çeşitli eylem ve siyah çelenkli proterstolarla sürdürüyor. KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türkiye Kamu Sen ve Memur Sen'in ikinci turda, görüşme masasında ücret politikalarına "saplanmaları"nı eleştirirken, devlet tarafından sendikalara ödenen aidatın yükseltilmesi istemine ise ''toplantı, sendikaların kendi kasalarını şişirme pazarlığına dönüşmüştür'' diyerek yanıt verdi.

Evren görüşmelere katılan konfederasyonları sarı sendikacılıkla ve hükümet güdümünde yer almakla suçlarken, dün yaptığı açıklamayla, KESK'in toplu sözleşme çağrısına kulak verilene kadar eylem ve protestolara devam edeceklerini belirtti. Evren, toplu görüşmelerin üçüncü oturumunun yapılacağı 25 Ağustos'ta ve son oturumun yapılacağı gün de sokaklarda olacaklarını ifade etti.

Memur Sen ve Türkiye Kamu Sen'de değişen bir şey yok
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu görüşme turları hakkında değerlendirmede bulunurken, hükümetin ek zammına "teşekkür etti". Görüşmelerde, 470 YTL toplam artış taleplerinin olduğunu, ek zamla birlikte bunun 367 YTL'ye düştüğünü ifade etti.

Ek ödemelerin en düşük devlet memuruna 100 YTL'den aşağı olmaması talebini, Başbakan'a ilettiklerini belirten Gündoğdu, en düşük memur maaşına 103 YTL ek ödeme verilmesini olumlu bir gelişme olarak gördüklerini söyledi.

Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ise hükümeti usulen eleştirirken ek zammın şeklini "etik" bulmadıklarını açıkladı.