Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni örgütlerin üyeleri, yürüyüş ve basın açıklaması yaparak, “Kardeşlik ve barış için ses veriyoruz” dediler.
Merkez Bankası önünde toplanan platform üyeleri, yoğun güvenlik önlemi altında,‘’Susma haykır, halklar kardeştir’’, ‘’Savaşa hayır, barış hemen şimdi’’, ‘’Faşizme karşı omuz omuza’’, ‘’Tekel işçisi yalnız değildir’’ ve ‘’İşçi düşmanı faşist AKP’’ sloganları atarak İnsan Hakları Parkı’na kadar yürüdü.
“Bir kez daha çözümsüzlük”
Platform adına yapılan açıklamada, Türkiye’nin bir kez daha ‘’savaş-barış’’ ikilemine sıkıştırılmak istendiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: ‘’Siyasi iktidarın demokratik açılım adıyla başlattığı süreç yerini bir kez daha çözümsüzlüğün egemen olduğu, savaş çağrılarının yeniden yükseltildiği, halkların bir birine karşı kışkırtıldığı bir gündeme bırakıyor. Sorumsuz ve şoven politikacıların gündeme getirdiği ve esasen toplumsal sorunlarımızın çözümünün önünü tıkamayı amaçlayan politikaların halk katmanlarında yankısı sokağın ısınması, toplumsal gerilimlerin artması ve linç kültürünün sokağa egemen olması biçiminde yaşanıyor. Tam da böyle bir noktada DTP’nin kapatılması, durumu daha da ağırlaştırmış, demokratik açılım süreciyle ortaya çıkan toplumsal beklentiler, yerini güvensizliğe bırakmıştır. DTP’nin kapatılması, zaten sorunlu olan demokrasimizi bir kez daha yaralamıştır.’’
Sokaklarda gözaltına alınan çocuklara uygulanan cezalarla linç çetelerine gösterilen hoşgörünün karşılaştırıldığı açıklamada, “Çocuklar kendi yaşlarının katlarınca hapis cezalarına çarptırılırken, kalabalık üzerine silah çeken linç çetelerinin üyeleri serbest bırakılabiliyor” denildi. Açıklamada, son günlerde hak arayan emekçilere yönelik saldırılara da değinilirken, şu ifadelere yer verildi: “Emekçilerin, hak arayanların karşısında polis gücünü ölçüsüzce kullanan, Haydarpaşa Garı’nda demiryolu emekçilerine, İstanbul İtfaiyesi emekçilerine ve son olarak da Ankara’da TEKEL işçilerine karşı şiddet kullanmaktan çekinmeyen hükümet, linç çeteleri söz konusu olduğunda sorumluluktan kaçıyor. İçerisine sürüklenmekte olduğumuz bu karanlık oyunun birinci sorumlusu AKP iktidarıdır. Bu yüzden, başta TBMM ve hükümet olmak üzere, siyasal partilere, toplumsal kurumlara, tüm emek ve meslek örgütler de bilmelidir ki, tarihin bir kez daha tekrarlanmasına, şiddetin ve silahların bir kez daha hayatımıza egemen olmasına izin vermemek herkesin sorumluluğudur.’’
(soL-Kocaeli)