İşkur işçi pazarlıyor: 'İki alana bir bedava'

Neoliberal emek piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda yeniden şekillendirilen İşkur patronlara ucuz, geçici ve güvencesiz işçi bulma kurumuna dönüştürülüyor.

Türkiye İş Kurumu (İşkur) Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nusret Yazıcı, Dünya Gazetesi’ne verdiği röportajda “işbaşı eğitim” programıyla patronlara çok büyük esneklikler sağladıklarının altını çizdi.

Piyasada alınıp satılabilen bir meta gibi “İki alana bir bedava” kampanyası başlattıklarını övgüyle dile getiren Yazıcı, iki işçi çalıştıran işverenlere üçüncü işçinin İşkur tarafından verileceğini belirtti. Patronlara seslenen Yazıcı, "Hiçbir maliyetiniz yok. İşbaşı eğitimine destek verin" çağrısında bulundu.

Buna göre, bu kişinin, aylık asgari ücrete denk gelecek şekilde 25 lira cep harçlığı ve sigortası İşsizlik Fonu'ndan ödenecek. Bu kişinin maaşı ve sigortasını 6 ay devlet ödeyecek. 6 ay sonunda işveren eğer isterse bu kişiyi çalıştırmaya devam edecek, istemezse hiçbir yükümlülük altına girmeden çıkarabilecek.

İşkur eliyle patrona ucuz işçi
Meslekî eğitimde yeni bir dönem başlattıklarını ifade eden Yazıcı'nın verdiği bilgiye göre, daha önce işbaşı programları en az 5 çalışanı bulunan firmalarda düzenlenebilirken artık 2 çalışanı bulunan firmalarda da düzenlenebilecek.

Böylece işbaşı eğitim programlarıyla, işverene hiçbir sorumluluk yüklemeden maliyeti devlet tarafından karşılanan ucuz işçi çalıştırma olanağı yaratılırken işsizler içinse hiçbir güvenceye sahip olmadan günlük 25 TL cep harçlığıyla tezgâh başında 6 ay boyunca iş tecrübesi kazandırılacağı iddia ediliyor.

“İster meslek lisesi mezununu, istersen normal mezunları al, eğit”
Neredeyse kölelik koşullarında çalıştırılacak olan bu emek gücünün ise AKP hükümetinin 4+4+4 gerici eğitim sistemiyle düşürülen çıraklık yaşına ve yaygınlaştırmaya çalıştığı mesleki eğitime uygun olarak çocuk emeğinden temin edileceği ise rahatlıkla söylenebilir.

İşbaşı eğitim programlarıyla işverene önemli bir imkân sunmaya başladıklarını belirten Nusret Yazıcı konuyla ilgili şunları dile getirdi:

“Bir işletme iki sigortalı çalıştırıyorsa, üçüncüsünü biz veriyoruz. Maaşını-cep harçlığını veriyoruz, sigortasını yaptırıyoruz. Altı ay boyunca istediği kişiyi çalıştırabilir. Biz, bu kişileri alın, altı ay boyunca tezgâh başında eğitin diyoruz. 50 bin kişinin işbaşı eğitimden yararlanması hedefini koyduk. Şu anda 15 bin dolayında kişiye ulaşmış durumdayız. Yılsonuna kadar bu hedefe ulaşmayı amaçlıyoruz.

Sanayicimiz için çok önemli bir beklentiyi karşılıyor. Yanına, ister endüstri meslek lisesi mezununu, istersen normal mezunlarını al, 6 ay eğit. Altı ay sonunda bu arkadaşlarla devam etmek istiyorsan istihdam et, istemiyorsan bırak, biz altı aylık eğitimle biz başka yere yerleştirelim."

“320 özel istihdam bürosunun her biri İşkur’a dönüşmeli”
Kamuoyunda “modern kölelik” olarak bilinen Ulusal İstihdam Stratejisi’ne göre, iş bulmaya aracılık etmekten ziyade bizzat kendileri işveren olacak ve kendilerine üye işçileri başka şirketlere kiralayabilecek olan özel istihdam bürolarına da değinen Yazıcı, “320 özel istihdam bürosunun her biri İşkur’a dönüşmeli” dedi. Böylece Yazıcı, İşkur’a dönüşmesini istediği özel istihdam bürolarının da patronlara ucuz, güvencesiz ve mümkünse çocuk işçi bulma ve yetiştirme işlevlerine sahip kurumlar olmasını beklediklerini açıkça ifade etmiş oldu.

Özel istihdam bürolarının önünü açmak için bu konuda yönetmelik hazırlığı yaptıklarını söyleyen Yazıcı, bu büroların mesleki eğitime yönelmesi gerektiğini belirtti. Birtakım ek avantajlar ile mesleki eğitimi bu bürolar için cazip hale getireceklerini vurgulayan Yazıcı konuyla ilgili şu ifadeleri dile getirdi:

“Özel İstihdam Bürolarını önemsiyoruz. Şu anda sadece eşleştirme-aracılık hizmeti yapıyorlar. Biz bunu biraz daha eğitim alanına çekmek istiyoruz. 320 özel istihdam bürosu var. Bu konuda bir yönetmelik çalışmasını başlattık. Amacı da şu: Biz 320 özel istihdam bürosunun, her birinin bir İŞKUR'a dönüşmesini ve 320 İŞKUR olmasını istiyoruz. Eğitime eğilmeliler. İhtiyaç gördükleri elemanları yetiştirmek için eğitimin içinde olmalılar.”

(soL- Haber Merkezi)