"Hayata dönen" sanıklar oldu

Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla 933 kamu görevlisi hakkında açılan dava, "zamanaşımına uğradığı" gerekçesiyle düşürüldü.

soL (HABER MERKEZİ) F Tipi hücre sistemine karşı ölüm orucu başlatan onlarca tutuklu ve hükümlünün ölümü ile sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında görevini kötüye kullanan cezaevi yetkililerine ve jandarmalara 2001 yılında açılan kamu davası, "zamanaşımı" gerekçesiyle düşürüldü.

Dün Eyüp 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan ve sanıklardan hiçbirinin katılmadığı duruşma, mahkemenin 11. hakimi Ali Belen'in davanın zamanaşımına uğradığını bildirmesiyle başladı. İlk söz sırası sanık avukatlarına verildi. Sanık jandarmalardan bir kısmının avukatı olan Tarık Kale, "Asıl suç yönünden zamanaşımı dolmuştur, düşme kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.

"İşkence suçlarında zamanaşımı işlemez"
Müdahil avukatlarından Ömer Kavili, sanık avukatlarına öncelik tanınmasının usule aykırı olduğunu belirterek itiraz etti ancak mahkeme hakimi Ali Belen, "Usulü ben belirlerim" diyerek itirazı reddetti. Kavili, müvekkili olan avukat Hasan Demir'in olay sırasında 180 gündür "ölüm orucu" eyleminde bulunduğunu, görevlilere karşı koyma olanağının bulunmadığını ifade etti. Olayda yaşamını yitiren tutuklu ve hükümlülerin öldürücü, boğucu gazlarla tekmelenerek, coplarla dövülmesinin hukuk dilinde işkence olarak nitelendirildiğini hatırlatan Kavili, işkence ve zalimane davranış suçlarında suç, insanlığın ortak değerlerine karşı işlendiği için "zamanaşımı"nın asla işlemeyeceğini belirtti.

"Bu davada hukuk kuralları işletilmedi."
"Mahkeme, sanık avukatları ve müdahil avukatları, davada tam olarak kaç sanığın yargılandığını dahi bilmiyor. Sanıklara tebligat yapılmamış, halen 16 sanığın ifadesinin alınmamış durumda," diyen Kavili, "Olay tarihinde sanıkların görevlendirilmelerine ilişkin bilgi istenen İstanbul Valiliği hala cevap vermedi. Bu konuda da bir şey yapılmadı. Bilinen hukuk kurallarının tükendiği, bittiği noktadayız" şeklinde konuştu. "Meslek kurallarımız ile kişisel ahlak ve onurum çerçevesinde duruşmayı terk ediyorum" diyen Kavili salonu terk etti.

Müdahiller Şadi Naci Özpolat ve Ercan Kartal'ın avukatı Taylan Tanay da "Bu dava halkın belleğinde asla zaman aşımına uğramayacaktır. Adalet arayışımız sürecektir. Bu dava adalet ihtiyacını gidermemiştir." diye konuşarak salonu terk etti. Müdahil avukatları, kararı temyiz edeceklerini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açacaklarını belirttiler.

"Hayata Dönüş Operasyonu" nedir?
Cezaevlerinde F tipi hücre sistemine geçişi engellemek amacıyla tutuklu ve hükümlüler tarafından 20 Ekim 2000 tarihinde başlatılan açlık grevi, 19 Kasım'da ölüm orucuna dönüştürülmüştü. 19 Aralık 2000 günü binlerce kişilik güvenlik gücü ile ülke çapında 20 cezaevine aynı anda başlatılan ve "Hayata Dönüş Operasyonu" adı verilen operasyonlarda 2'si asker 30'u tutuklu 32 kişinin ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.

Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Aralık 2000 tarihinde Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan müdahale ve operasyonlar ile ilgili olarak infaz koruma memurları, jandarmalar ve cezaevi yetkililerinden oluşan toplam 1615 kamu görevlisi hakkında, "kişiye kötü muamele yapmak", "görevi kötüye kullanmak" ve "görevi ihmal" suçlarından 1 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açmıştı.

Davaya bakan mahkemenin hakimi ve savcısı sürekli değiştirilirken 7 yıldır herhangi bir delil toplanmadı ve pek çok sanığın ifadesine dahi başvurulmadı.