Direniş yeni bir sürecin arifesinde

Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL direnişinin 63’üncü gününde, alınan eylem kararlarını açıklarken net ifadeler kullandı.

Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen genel başkanlarının 12 Şubat’ta yaptıkları toplantıda aldıkları kararlar doğrultusunda eylem takvimini oluşturmak üzere konfederasyonların genel sekreterleri dün bir araya geldi. Toplantı sonrasında alınan eylem kararlarını açıklayan Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL direnişinin içine girdiği yeni süreçle ilgili net konuştu:

“4-C’nin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz… Bize şiddet uygulansa da şiddete başvurmayacağız… Çadırları sökerlerse ertesi gün yenilerini kuracağız... Hukuksuz 4-C’nin iptali için bugün ya da yarın Danıştay’a başvuracağız… TEKEL işçilerinin belediyelere alınma kararı çıktığı takdirde ertesi gün eyleme son vereceğiz… Hükümet yalana başvurmaktan vazgeçsin, gülünç duruma düşüyor…”

Yeni bir sürecin arifesinde
Türk-İş Genel Merkezi’nde DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Kamu-Sen Genel Sekreteri İsmail Koncuk ve KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek ile toplandıktan sonra basına açıklama yapan Mustafa Türkel, belirlenen eylem takvimiyle yeni bir sürecin arifesinde olduklarını söyledi. Bu hafta yapılacak eylemlerde her sendikanın kendi örgütünü olabilecek en iyi, en disiplinli katılımla harekete geçireceğini kaydeden Türkel, bu hafta dayanışmalarla TEKEL işçisinin mücadelesinin uluslararası boyut kazanacağını söyledi.

‘4-C senin olsun. Biz ilgilenmiyoruz’
“4-C’nin ötesindeki herhangi bir talebe karşıyız” diyen hükümete “4-C senin olsun. Biz ilgilenmiyoruz” dediklerini kaydeden Türkel, 4-C’nin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Başbakan’a “burası bir hukuk devletidir” hatırlatmasında bulunan Türkel, “Bugüne kadar yaptığınız meşruiyet dışı, hukuk dışı bir uygulamadır” diye seslendi. Türkel konfederasyonların aldığı karar çerçevesinde 4-C’yi yargıya taşıyacaklarını belirterek “Bugüne kadar 4-C’de çalışanlar da dahil bundan sonra ataması yapılmayan öğretmenlerimiz, sağlık çalışanlarımız ve bundan sonra özelleştirilecek şeker fabrikaları, enerji sektörü, madenler vs. onlarca, onbinlerce arkadaşımızın da bizim üzerimizden köleleşmesine izin vermeyeceğiz dedik” dedi.

Hukukçuların çalışmalarını son aşamaya getirdiğini söyleyen Türkel, yürütmenin durdurulması, 4-C’nin iptal edilmesi ve bu statüde çalışanların çalıştıkları yerde işçi olarak kabul edilmesi için Danıştay’da dava açacaklarını ifade etti.

‘Devlet adamı gibi davranın, yalan söylemeyin!’
Hükümetin ve başbakanın bugüne kadar uygulamak istediği “hastayı hekime, eczacıyı hasta sahibine düşman etmek, sokaktaki işsizle işçiyi terbiye etmek, memurla işçiyi birbirine düşürmek” politikalarının artık iflas ettiğini belirten Mustafa Türkel şöyle konuştu: “Lütfen devlet adamı gibi davranın. Kamuoyuna yalan söylemeyin. Biz bu sözü kullanmamak için çok direndik. Devleti yönetenlerin yalan söylediğini söylememek için çok direndik ama artık yeter! Lütfen yalan söylemesinler. Sayın Başbakan buradaki insanların sayısını bir türlü 300’ün 500’ün üzerine çıkaramadı. Biz kaç kişiyiz? Biz binleriz, on binleriz. Bize sayı saymasını bilenleri göndererek sayabilirler. Yüz binleriz, milyonlarız.”

Sorunun masada çözülmesini beklediklerini de kaydeden Türkel, bu kararlılığı ülke sathına ve uluslararası camiaya yayacaklarını dile getirdi. Türkel çadırların yıkılması konusunda ise şunları kaydetti:

‘Türk-İş’in önü TEKEL işçisinin tapulu malıdır’
“Bize çadırlarınızı yıkarız diyorlar. Sanki bizim daha önce çadırlarımız varmış da, onlar bizim başımıza yıkacakmış gibi. Biz buraya çadırsız geldik, havuza sürdünüz bizi, sanki düşmanı denize döker gibi. Yarın daha yenisini, daha iyisini yaparız.” TEKEL işçisinin mücadelesinin meşru olduğunu vurgulayan Türkel, “TEKEL işçisinin şu an bulunduğu Türk-İş’in önü TEKEL işçisinin tapulu malıdır. Bizi yasal çizgide sürdürdüğümüz bu mücadelemizi toplumu korkuttukları gibi baskı altına aldıkları gibi yasa dışı ilan ediyorlar” diye konuştu.

İşçilere disiplin çağrısı
İşçilere, “Bundan sonra hepimiz bir, birimiz hep olmak zorundayız” diye seslenen Türkel, TEKEL işçisinin mücadelesini tekleştirmek zorunda olduklarının altını çizdi. Türkel, işçileri sendikal disipline aykırı çıkışlar, spontane eylemler konusunda uyararak bunlardan uzak durulmasını istedi. Türkel aksi takdirde o işçilerin yol arkadaşlığını sona erdireceklerini ifade etti.

Mücadele yeni başlıyor
Mücadelenin yeni başladığını kaydeden Türkel, “bu mücadelede sadece kazanmak var” dedi. 63 gün boyunca Türkiye’nin emek mücadelesine adını altın harflerle yazdıran TEKEL işçisinin direnişine destek için bu hafta Avrupa kentlerinde de eylemlerin yapılacağını anımsattı.

Bu da 4-C promosyonu!
Hükümetin işçileri 4-C’ye geçmeye ikna etmek için turlar ve promosyonlar düzenlediğini söyleyen Türkel şöyle konuştu: “Siyasi irade ayın 15’ine kadar herkes istediği yere gidecek, dedi. O sökmeyince şimdi de turlar düzenlemeye başlamışlar. Afyon’a gezi, kaplıca turları promosyonlarına başlamışlar. Onlar ne yaparsa yapsınlar. Sayın Başbakan o gün bir sendikacı dostumuz diyerek açıkladığı şeyleri çok önemli bir şeyi ifşa ediyormuş gibi söyledi. Bu kadar küçük dedikodulara bile sarılacak kadar medet ummasının takdirini sizlere bırakıyorum. Biz baştan beri özlük haklarımızla Türkiye’nin her yerinde çalışırız, dedik. Zaman zaman 4-C’ye müracaat edenlerin, kıdem tazminatı alanların çetelesini tutmaya devam ediyorlar. Ben buradan devlet erkanına söylüyorum. Gülünç duruma düşüyorlar, lütfen kendilerini gözden geçirsinler.”

‘Bir yıldır sendika aidatı almıyoruz’
Mustafa Türkel Tek Gıda-İş Sendikası olarak bir yıldır TEKEL işçilerinden sendika aidatı almadıklarını belirterek, TEKEL işçilerinin özlük haklarıyla başka bir kamu kuruluşuna gittiklerinde sendikanın örgütlü olduğu gıda iş kolundan çıkacağını ve TEKEL işçilerinin artık Tek Gıda-İş’e üye olmalarının mümkün olmayacağını söyledi. Türkel, kendisini dinleyen işçilere “Biz sizden aidat alıyor muyuz?” diye sordu ve işçiler hep birlikte “Hayır” yanıtını verdi.

Belediyelerin işçi alımı
Belediyelerin işçi alabilmesinin İçişleri Bakanlığının kadro tahsisi, Maliye Bakanlığının kadro vermesi ve yine Maliye Bakanlığının ekonomik destek vermesiyle mümkün olabileceğini kaydeden Türkel, herhangi bir belediyenin TEKEL işçisi alabilmesi için Bakanlar Kurulu’nun belediyelere yetki vermesi gerektiğini ifade etti. Türkel, TEKEL işçilerinin belediyelere alınma kararı çıktığı takdirde ertesi gün eylemlerine son vereceklerini de ekledi.

Eylem takvimi
Toplantıda bu hafta yapılacak eylemlerle ilgili kararlar aldıklarını söyleyen Türkel “TEKEL işçisini, çalışanını, eşini, herkesi hemen şimdi Ankara’ya davet ettiğini” ifade etti. TEKEL işçileriyle önümüzdeki hafta gruplar halinde toplantı yaparak bundan sonra yapılacak eylemleri belirleyeceklerini anlatan Türkel, bu hafta yapılacak eylem takvimini işçilere duyurdu.

Eylem takvimine göre:
- Konfederasyonlara bağlı tüm şubelerce 18 Şubat 2010 Perşembe günü “TEKEL işçisinin mücadelesi mücadelemizdir” ve “Kuralsız ve güvencesiz çalışmaya hayır” pankartları şube binaları başta olmak üzere mümkün olan her yere süresiz olarak asılacak.
- Konfederasyonların temsilcileri tüm illerde 19 Şubat 2010 Cuma günü, tespit edecekleri merkezlerde, oturma eylemi yaparak kitlesel basın açıklamaları düzenleyecek.
- Aynı gün, illerden hareket edecek olan konfederasyon temsilcileri 20 Şubat 2010 Cumartesi günü saat 11.00’de Ankara’da olacak ve saat 12.00’de Sakarya Meydanı’nda bir araya gelerek TEKEL işçileriyle birlikte çadırlarda kalacak. Cumartesi günü aynı zamanda “TEKEL İşçileriyle Dayanışma Günü” olarak ilan edilecek.
- 21 Şubat 2010 Pazar günü ise saat 12.00’de yapılacak kitlesel basın açıklamasıyla temsilciler illerine uğurlanacak.
- TEKEL işçilerinin eylemine bir müdahale olması durumunda anında tüm illerde yapılacak eylemlerle cevap verilecek.

(soL – Haber Merkezi)