Antalya’da TEKEL direnişi paneli

Antalya’da TEKEL işçilerinin mücadelesi üzerine bir panel düzenlenirken, TEKEL işçisinin direnişinin işçi sınıfı açısından önemi tartışıldı.

Yurtsever Cephe İşçi Birliği’nin (YCİB) Antalya’da düzenlediği, “İşçi Sınıfı, Sendikalar ve TEKEL Direnişi” panelinde, örgütsüzleştirilen işçi sınıfı, sendikaların uzlaşmacılığı ve TEKEL direnişi tartışıldı.

YCİB’in düzenlediği "İşçi Sınıfı, Sendikalar ve TEKEL Direnişi” başlıklı panel Antalya’da gerçekleşti. Doç. Dr. İlker Belek’in moderatörlük yaptığı panelde Avukat Bilal Doğan ile Yurtsever Cephe İşçi Birliği Temsilcisi Zehra Güner konuştu.

Panelin açılış konuşmasını yapan Belek, “İşçi sınıfı yapınca işi iyi yapıyor. Ve herkese neyin nasıl yapılması gerektiğini gösteriyor. 1980’lerin sonunda sosyalizm çöktüğünde ‘işçi sınıfı bitti’ denildi. Dünyada tek hakim gücün kapitalizm olduğunu söylediler. Bugün gelinen noktada işçi sınıfının bitmediğini görmüş olduk” şeklinde konuştu. Belek kapitalizm oldukça işçi sınıfının olacağını kaydederken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadaki tüm güzelliklere işçi sınıfı sahiptir. Siyasetin hakimi burjuvadır ama yaşamın sahibi işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının devrimci gücü sadece kendini kurtarmaz, ülkeyi kurtarır, dünyayı kurtarır.”

“4C’liler AKP’nin militanı olacak”
Avukat Doğan ise yaptığı konuşmada, her toplumun kendi hukukunu oluşturacağını ifade ederken, “özellikle AKP’nin gelmesiyle hukuksal mücadelenin önemi daha da arttı” dedi. Doğan sosyalizmin yıkılmasının ardından emperyalizmin eski vahşi günlerine geri döndüğünü kaydederken, “Şu an fütursuz bir şekilde işçi sınıfına karşı saldırı var. Birçok şey emekçiye fatura ediliyor. Burada yapılması gereken şey, birlik olmak ve kapitalizmi durdurmak ve daha sonra atağa geçmektir” şeklinde konuştu. Konuşmasında sendikaları da çeşitli yönlerden eleştiren Doğan, “Türk-İş bugün her açıklamasında uzlaşmacı olduğunu açıkça söylüyor. Bunun yerine sınıf sendikacılığının hayata geçirilmesi gerekir” dedi. Doğan 4C ile sözleşmeli personel statüsündeki işçilerin sözleşmesinin tekrar uzatılmasının başındaki sicil amirinin eline bırakıldığını kaydederken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle 4C’liler AKP’nin militanı olacak. Çünkü işçi, sözleşmesinin uzatılması için sicil amirinin ‘AKP’nin şu etkinliğinde görev alacaksın’ söylemini yerine getirmek zorunda kalacaktır. Aksi takdirde sözleşmesinin uzatılmayacağını bilmektedir. Bu açıdan TEKEL işçilerinin direnişi çok önemlidir. Çünkü bu direniş Türkiye için bir umut olmuştur.”

“AKP patronların cebini dolduruyor”
Toplantıda son olarak söz alan YCİB temsilcisi Güner ise, TEKEL direnişinin sadece sosyalistler tarafından değil binlerce insan tarafından desteklendiğini belirtirken şöyle konuştu: “Başbakan Erdoğan kendinden son derece emin bir şekilde yalan söylemeye devam ediyor. Sendikalar Erdoğan’ın karşısına çıkıp, şunu soramadılar: Türkiye’de 2008 ve 2009’da binlerce insan işsiz kalırken AKP ne yaptı? AKP TEKEL işçisine haklarını çok görürken, 3 bin 600 işyerine kısa çalışma ödeneği verdi. Kısa çalışma ödeneği patronların cebini dolduran bir fondur. Biz bu fondan para alan işyerlerinin ismini istedik. Fakat vermediler. AKP patronların cebini doldururken, TEKEL işçisine 3 kuruşu fazla görüyor.”

Güner konuşmasında ayrıca, Türkiye’de örgüt kelimesinden korkan örgütsüzleşmiş, örgütlenmeyi ülkeye ihanet sayan bir işçi sınıfı olduğunu söylerken, “Türkiye’deki sendikalarda 1 milyon bile üye yok. Partilere üye işçi sayısı da çok az. Soldaki partilere de üye değiller. Türkiye’de işçilerle siyaset arasında bağ kopukluğu var” şeklinde konuştu. Güner bugün birçok nedenle parçalanmış işçilerin birleşmesinin daha zor bir hale geldiğini kaydederken, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tersanelerde çok sayıda insan cinayete kurban giderken, ölürken, kimsenin kılı kımıldamadı. Haberlerde tersane işçilerinin ölen arkadaşlarının yanından geçerek işe başladığına tanık olduk. TEKEL işçileri ise farklı bir şeyler yaptılar. Onlar 4C’ye karşı olarak Ankara’ya gittiler. Fakat mücadeleleri daha sonra sadece 4C’ye karşı olmadı. AKP’yi de karşılarına aldılar. TEKEL işçisi topluma haklılıklarını gösterdiler. AKP’nin zalimliğini, zenginden tarafa olduğunu, emekçi düşmanı olduğunu gösterdiler. Bugün şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. TEKEL işçisi davasını kazanmıştır.”

(soL-Antalya)