'AKP 12 Eylül'ün uzantısı'

DİSK Genel Sekreteri Görgün: Hem AKP'den hem 12 Eylül'den kurtulmalı.

soL DİSK'in 13 Eylül'de İzmir'de düzenleyeceği mitingle ilgili görüştüğümüz DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, mitingde, 12 Eylül'den ve AKP'den kurtulmanın gerektiğine vurgu yapılacağını söyleyerek, emek ve demokrasi güçlerinin, seslerini, İzmir sonrasında Türkiye'nin başka bölgelerinde de yükselteceğini belirtti.

soL: 13 Eylül mitinginin içeriğini ve DİSK olarak hedeflerinizi anlatabilir misiniz?

Tayfun Görgün: Türkiye'de özellikle 12 Eylül darbesi sonrası, emek ve demokrasi güçlerinin örgütlenmelerinin önüne ciddi engeller konuldu. Türkiye'nin çağdaşlaşması anlamında ve haber alma, düşüncelerini ifade etme ve bunu kitlelere duyurma sürecinde, bugün bile etkisinin görüldüğü ciddi kısıtlamalar ve yasaklar söz konusu oldu. Bugün AKP'nin küreselleşme söylemiyle gerici politikalarını yaşıyoruz.

Biz DİSK olarak bütün emek ve demokrasi güçlerinin sesini, 12 Eylül darbesi ve onun bir uzantısı olan AKP'ye karşı duyurmayı hedefliyoruz. 12 Eylül Anayasası ile birlikte, 12 Eylül'ün bütün etkilerini ortadan kaldırmanın bugün çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tabii 12 Eylül Anayasası'nı yalnızca "teknik" olarak değiştirmeyi kastetmiyoruz. Biz emekçi kesimlerin taleplerinin yer aldığı bir anayasa istiyoruz. Mitingde, AKP ile devam eden 12 Eylül sürecine dikkat çekmek istiyoruz.

Bildiğiniz gibi, AKP, "demokrasi" söylemiyle piyasanın otoritesini kurmaya çalışıyor. Özelleştirme politikalarıyla, Amerikancılıkla, muhalif kesimleri susturmaya ve onlara saldırmaya devam ediyor. Bugün konfederasyonumuza bağlı Tek Gıda-İş Sendikası'na yapılan saldırıyı görüyoruz. Sendikaya bağlı işçilere hükümet yanlısı Hak-İş aracılığıyla yapılan saldırıdır bu. Aynı zamanda, gözdağı vermek için emekçilere 1 Mayıs'ta saldıran ve yeni sosyal güvence yasasını yürürlüğe koyan yine AKP'dir.

Ergenekon davası olarak adlandırılan, toplumu baskı altına alma süreci devam edecek. Bu süreç, darbelere karşı olma ya da demokrasi mücadelesi olarak değil, Türkiye'nin önünü kapatma olarak anlamlandırılmalıdır. Tam da burada, 12 Eylül'ün AKP gibi uzantılarının karşısında bir engel oluşturmak adına mücadele örmeyi hedefliyoruz.

AKP, piyasacılık ve Amerikancılık yönlerini 12 Eylül'den aldı. Türkiye'de üniversitelerdeki aydınlanmacılığın, örgütlü bir toplum olmanın önüne 12 Eylül'de bir set çekildi. Bugün, bu zihniyetten kurtulmanın gerekli ve önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer yandan, Türkiye, bugün Irak ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olması gerekirken, 1 milyon Iraklıyı öldüren, sayısız çocuğu hasta ve sakat bırakan Amerika'nın yanında yer alıyor. Biz barışsever bir dış siyaset ve bağımsızlık istiyoruz. Mitingde de bu dile getireceğiz.

soL: Miting çağrınıza destek vereceğini belirten kesimler, süren görüşmeleriniz konusunda neler aktarabilirsiniz?

T. G: Halen görüşmekte olduğumuz kesimler var, ama, resmi adımı 28 Temmuz Pazartesi günü atacağız. KESK, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği'ne ziyaretlerimiz olacak. Sol siyasi partiler ve derneklerle de temasa geçeceğiz. Ama biz, DİSK'in yaptığı ve diğer kesimlerin desteklediği bir miting değil de, DİSK'in çağrısıyla "ortak" bir mitingin gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu anlamda ortak toplantılar da gerçekleştireceğimizi duyuruyoruz.

soL: DİSK'i nasıl bir hazırlık süreci bekliyor?

T. G: Miting, 12 Eylül'ü ve bugünkü siyasi uzantısını engellemek için düzenleniyor. Bu anlamda, AKP politikalarına, emekçilere ve sendikalara yapılan baskılara, yoksulluğa karşı çıkmak ve barışsever bir dış siyaset talebi için güçlü bir ses yükseltmemiz gerekiyor. Bu hedefle, iyi organize olmamız gerekiyor. İzmir'de merkezi bir komite kurulacak. Bunun yanı sıra mahallelerin de kendi içlerinde komiteler kurması sağlanacak. Bölgesel anlamda Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale ve Denizli'de de miting komiteleri çalışacak.

soL: Mitingde vurgulayacağınız siyasi başlıklar hakkında neler söylemek istersiniz?

T. G: Türkiye'nin hem 12 Eylül'den, hem de AKP'den kurtulması gerekiyor. Bu, seçim sisteminin demokratikleşmesi ve siyasi partiler yasasının değişmesi anlamına geliyor. Başta ekonomi politikaları olmak üzere, AKP'nin gerici, Amerikancı politikalarını deşifre etmemiz gerekiyor. Bunlar vurgulayacağımız temel başlıklar olacak.

Böyle mitingleri gelecekte başka bölgelerde de yapmayı hedefliyoruz. İzmir'in başlangıç noktası olarak seçimi tesadüf değil. Aydınlanma ve emek yanlısı kesimlerin yoğunluğu ile İzmir'den güç alacağız.