Mitinge KESK, TMMOB, Türk-İş Ankara Şubeleri, Ankara Tabip Odası, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Kızılırmak Köy Dernekleri Federasyonu, Devrimci 78'liler Federasyonu, 78'liler Girişimi, İHD Ankara Şube, Halkevleri, CHP, DTP, EMEP, ÖDP ve TKP Ankara İl Örgütleri, Aka-Der, Alınteri, EHP, ESP Girişimi, Ekmek ve Özgürlük, Kaldıraç, SDP, Sosyalist Parti ve Toplumsal Özgürlük Platformu üyeleri katıldı.
Devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından başlayan mitingde, tutuklu bulunan KESK üyesi 22 kişinin dün yapılan ilk duruşmada serbest bırakıldığı bilgisi paylaşıldı. Ardından, Miting Tertip Komitesi Başkanı Tuğrul Çulfa konuştu. Krizle birlikte sınıf çıkarlarının daha da keskinleştiğini vurgulayan Çulfa, özellikle elektrik, doğalgaz, su, sağlık ve eğitim alanlarında özel sektör lehine ve toplumun aleyhine düzenlemeler yapıldığını ifade etti. Çulfa, "Krizin başından beri 1,5 milyon emekçi işsiz kaldı. Hükümet ise işsizlik sigorta fonunu sermayeye aktardı" dedi.
Sanayi ve tarım zayıflatılırken halkın kredi kartı ile sahip olmadıkları paraları harcamaya ittilerek borca boğulduğunu söyleyen Çulfa, "AKP yoksullukla mücadeleyi sadaka kültürüne indirgemiştir. Yolsuzlukla mücadele söylemini kullanan AKP, Şaban Dişli ve Deniz Feneri davasında olduğu gibi aslında yolsuzluklara sessiz kalmış, oyalama taktiğine başvurmuştur" dedi ve 25 Kasım'daki grevin önemini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Daha sonra kürsüye gelen KESK Genel Başkanı Sami Evren, “emek ve demokrasi davası”olarak nitelediği KESK davası’nın İzmir'de görülen duruşmasında tahliye edilen KESK üye ve yöneticilerinin selamını mitinge katılanlara iletti.
Sendikalardan, demokratikleşmeden korkanların, bu nedenle halkların örgütlenmesini istemediğine işaret eden Evren, gerçek anlamda demokrasiyi savunan örgütlerin baskı altına alınmaya çalışıldığını söyledi. Evren, “Şu unutulmamalıdır ki, demokrasinin teminatı halkın örgütlü güçleridir, demokratik kitle örgütleridir, sendikalardır. Demokrasi, sadece dört yılda bir yapılan seçimlerden ibaret değildir. Halkın örgütlü güçlerinin itirazları, talepleri, önerileri olmadan demokrasiden söz edilemez” dedi.
Toplu görüşme süreçlerinde AKP’nin kamu emekçilerini 8 yıldır oyaladığını, 4688 sayılı yaşanın meşru olmadığını hükümete defalarca hatırlattıklarını ve iş bırakma eylemleri yaptıklarını söyleyen Evren, “Demokratikleşmeden söz ediyorsunuz ama emekçilerin demokrasi talebini hep reddettiniz. Bu sizin ikiyüzlülüğünüzdür” sözleriile hükümete çıkıştı.
“Grev hakkı olmayan, masada eşit sözü olmayan, toplu pazarlık hakkı olmayan bir sendika ancak kanarya severler derneğine benzer. Biz, grev hakkını grev yaparak kazanacağımızı bildiğimiz için 25 Kasım’da 81 ilde grevi örgütleyeceğiz” diyen Evren, herkesi greve destek olmaya çağırdı.
Kürt sorununa da değinen Evren, grevin Kürt sorunun çözümü için de bir adım anlamına geleceğini söyleyerek, “Çünkü halkların birlikte yaşama iradesini ancak ve ancak emekten ve demokrasiden yana güçler savunabilir. Çalışma yaşamını demokratikleştirmeyenlerin, gerçek anlamda demokratikleşmeden yana olmadıklarını biliyoruz” diye konuştu. Miting, Grup Günyüzü’nün konseriyle sona erdi.
(soL - Ankara)