4-C'yi mağdurları anlattı

4-C uygulaması ve sonuçları, TEKEL işçileri tarafından yürütülen mücadelenin aslında ‘kölelik düzeni’ne karşı olduğu ortaya koyuyor. 4-C’yi bire bir yaşayan işçiler, kölelik düzenini soL’a anlattılar.

Özelleştirmelerin, işçi ve emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerinden biri olan 4-C uygulamasına karşı TEKEL işçilerinin yürüttüğü mücadele, 4-C uygulamasının yıkıcı sonuçlarını tüm Türkiye’nin gündemine soktu.

TEKEL, özelleştirme öncesinde 110 yaprak tütün işyeri, 6 sigara fabrikası, 19 alkollü içki üretim tesisi, 84 pazarlama müdürlüğü, 10 tuz işletmesi, bir kibrit fabrikası, bir ambalaj fabrikası ve bir sung ipek, viskoz fabrikası olan bir kuruluşken, bugün (2009) 57 yaprak tütün işyeri, iki tuz işletmesi ve bir ambalaj fabrikası bulunuyor. Çalışan sayısı ise özelleştirme ile beraber, 30.124’ten 12 bine inmiş durumda.

Devletin karlı kuruluşlarının sermayeye peşkeş çekilmesi ve işsizlik gibi sonuçların yanı sıra bugün, kalan işçilerin 4-C statüsüne mahkum edilmesi söz konusu.

4 – C: Devlet eliyle kölelik
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesi, kamu çalışanlarını 4-A, 4-B, 4-C ve 4-D olmak üzere farklı statülerde tanımlıyor. 4-C statüsünde çalışanlar, ‘bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet görenler’ olarak tanımlanıyor.

4-C statüsünde çalışanların, çalışma saat ve sürelerinin belirlenmesinde devlet memurları için tespit edilen çalışma saat ve süreleri dikkate alınırken, çalışanın kendisine verilen görevleri çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın sonuçlandırma zorunluluğu bulunuyor. Esnekleştirme, 4-C ile kamuda hayata geçiyor.

Sendika yok, ücret asgarinin altında
4-C’de istihdam edilen çalışanlar mevsimlik işçi olarak tanımlandığından, memur statüsüne dahil edilmiyor ve 4-C maddesinde yer alan ‘…sözleşme ile çalışan ve işçi sayılmayan kişilerdir’ ifadesinden ötürü de, ne işçi ne de memur sendikalarından birine örgütlenemiyor ve hakları için mücadele edemiyorlar.

Ücretleri Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen 4-C çalışanlarının, 2009’da öğrenim durumlarına göre belirlenen maaşları: 600 – 700 – 800 TL (brüt). Yılda en fazla 10 ay çalışabildikleri için de, yıllık ortalama ücretleri asgari ücretin altına düşüyor.

İzin ve emeklilik ikramiyesi yok
4-C çalışanlarına, istihdam edildikleri süre boyunca kazanç getirici herhangi bir işte çalışmama şartı getirilirken, ikramiye, prim ve yardım gibi ek ödemeler de yapılmıyor. Dört ayda iki günden fazla sağlık raporu alamayan ve mazeret izni kullanamayan 4-C çalışanları, aynı zamanda emeklilik ikramiyesi de alamıyorlar.

TEKEL işçisi herkes için mücadele ediyor
Bugün, özelleştirilen kamu kuruluşlarındaki işçilerin istihdamı ile gündemde olan C tipi uygulamanın, kamu hizmetleri esnekleştikçe yaygınlaşacağı öngörülüyor. Bu da TEKEL işçilerinin mücadelesinin önemini ve TEKEL işçileri kazandığında tüm çalışanların kazanacağını ortaya koyuyor.

İşçiler 4-C’yi anlatıyor
TEKEL çalışanı iken, yatay geçişle 4-C statüsüne geçirilen Kamil Yavuz, Yılmaz Atabaş ve halen TEKEL Denizli Tütün İşletmeleri çalışanı olan Kadir Maral, 4-C ile yaşanan ve yaşanacak hak kayıplarını soL’a anlattı.

Kamil Yavuz (İşçi)
22 yılımı TEKEL’e verdim. 10 yıl kadar oluyor 4-C uygulamasıyla Tarım İl Müdürlüğü’ne geçtim. En kötü işler 4-C’lilere yaptırılıyor. Sosyal güvencemiz yok. Hasta raporumuz bile kabul edilmiyor. Yani, açıkça sosyal güvencesizliğe mahkum etmeye çalışıyorlar. Aynı işi yapanlarla aramızdaki ücret farklılıkları da rahatsız edici bir durum. Yılda 10 ay çalıştırılan bizler (4-C’liler) aldığımız ücretle geçinemez durumdayız. Neredeymiş TEKEL işçisinin yan gelip yatması, kim görmüş yattığımızı. Ama, ne yazık ki öyle propaganda yapıyorlar ve ülkemin insanı da bu propagandaya kanıyor.

Yılmaz Atabaş (Tütün Teknoloji Mühendisi)
Ben, uzun yıllar TEKEL’in İzmit Tütün İşletmesi’nde çalıştım. 1999 yılındaki deprem sonrası işletmede yangın çıktı ve sonrasında işletmede bulunan personel başka yerlere tayin edildi. Bu 4-C uygulaması, işçinin özlük haklarını elinden almamalıdır. Alırsa, sıkıntı doğar. İşçiler, bu ve benzeri uygulamalar dolayısıyla işsiz kalmamalıdır. TEKEL, Türkiye için önemli bir kurumdur. Bu kurumdan ekmek yiyen binlerce aile vardır. Şimdi, kalan aileleri de mağdur edecek bir yaklaşımdan uzak durulmalıdır. Ben, şu an Tarım İl Müdürlüğü personeliyim. Ama, 4-C ile geçiş dolayısıyla ciddi kayıplarımızın olduğu herkesçe bilinmelidir.

Kadir Maral (Denizli TEKEL işçisi)
Bize, 4-C denilen deli gömleğini giydirmek istiyorlar. Öyle kolay kolay teslim alamayacaklar. Bizi, kamuoyuna ücret delisi olarak tanıtmaya çalışıyorlar. Yok öyle bir şey. Bizim çalıştığımız işletmeler özelleştirilmedi ki, yani özelleştirme yok. Kapatıyorlar ve ‘’sizi istediğimiz yere göndeririz’’ diyorlar. Gönderirsiniz de, özlük haklarımı neden elimden almaya çalışıyorsunuz ki ? Ben ölürsem, evladıma bağlanacak maaşın tutarı, özlük haklarımla bugüne kadar hak ettiğim olan 1.300 TL. ama ölmez sağ kalırsam ve 4-C uygulamasına tabi olursam 600 TL maaş alacağım. Bu yüzden ölmek var dönmek yok diyoruz. Ölüm orucuna yatmaktan da korkmayız. 40 günü aşkın süredir böyle yaşıyoruz, ölümüne gideceğim…

(soL – Haber Merkezi)

Yılmaz Atabaş

Kamil Yavuz