Tutuklanan öğrencilere hocaları sahip çıktı

Devrimci Karargah operasyonunda tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Özcan ile tutuklu öğrenciler için bir araya gelen öğrenciler ve akademisyenler, yapılan hukuksuz tutuklamalar sona erene kadar davaların takipçisi olacaklarını ilan ettiler.

Devrimci Karargah operasyonunda tutuklanan 14 kişinin arasında yer alan üniversite öğrencileri için öğrenciler ve akademisyenler bir araya geldi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Özcan ile İstanbul Üniversitesi öğrencisi Deniz Buminoğlu’nun serbest bırakılmasını talep eden öğrencilere Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri de destek verdi.

"Öğrencimize sahip çıkıyoruz"
Beşiktaş Adliyesi önünde yapılan eylemde söz alan Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ersoy, yüzü aşkın öğretim üyesinin imzasının bulunduğu ortak metni okuyarak, "Boğaziçi Üniversitesi öğretim elemanları öğrencimizin hayatına yapılan bu vahim müdahaleyi kabul etmiyoruz. Herhangi bir yasadışı örgüt veya yayınla ilişkisi olmadığına inandığımız Şeyma Özcan’ın serbest bırakılmasını talep ediyor, öğrencimize sahip çıkıyoruz" dedi.

"Eski hayatımı geri istiyorum"

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına söz alan Emine Çavak, "Ders kitaplarımızın, staj başvurularımızın suç delili sayıldığı bu ortamda Şeyma’nın tutuklu bizim ise hala okulda olmamızın şans eseri olduğunun farkındayız" dedi. Eğitim hakkının gasp edildiği, hukuksuz tutuklama ve gözaltı terörünün gün geçtikçe artan baskısına maruz kaldıklarını ifade eden Çavak, "Şeyma Özcan ‘Eski hayatımı geri istiyorum’ diyor fakat tutuklu kaldığı her dakika onu eski hayatından biraz daha uzaklaştırıyor" diyerek sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi.


"Çocuklarımız etten kemikten, 600 tane rakam değil"
Tutuklanan bir diğer öğrenci olan İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü 3. sınıf öğrencisi Deniz Küçükbumin’in annesi soL’a konuştu. Deniz’in annesi Emine Küçükbumin, "Şeyma da, benim çocuğum da, 600 çocuk da tutsak, hepsi benim çocuklarım. Hepsi tutsak güvercinler. O güvercinler bırakılıncaya kadar susmayacağız, siz de susmayın. Bütün anneler gelsin. Çocuklarımız etten kemikten bizim, 600 tane rakam değil!" dedi. Anne Küçükbumin şu şekilde konuştu: "Üniversitede okuyan bir öğrenci benim çocuğum. Derginin çıkması için katkı yapmaya çalışmış, zaten o dergi çıkmamış. Telefon dinlemeleriyle yapılan alınmalar bunlar. Şimdi Tekirdağ F tipinde oğlum, dün yarım saat görüştük. Moralinin iyi olduğunu görünce daha iyi olduk. Şeyma’yla Deniz liseden beri arkadaşlar o zamandan beri tanırız. Şeyma’yı da görsek daha iyi olacaktık. F tiplerinin nasıl bir şey olduğunu da dün öğrenip şok yaşadık."

"Örgütü en bol ülkeyiz"
Tutuklamaya itiraz dilekçelerinin de bugün verildiğini söyleyen Emine Küçükbumin, "Örgütü en bol ülkeyiz, ben bile herhangi bir örgütten gidebilirim, sizler de ayağınızı denk alın, ne diyeyim. Aramada bilgisayar, birkaç CD, üç beş dergi bulup aldılar. Çocukların evinde de bunları bulup almışlar. Zaten ne bulacaklar ki? Sekiz lise öğrencisi çocuk bile tutsak, yürümüş, pankart açmış, sınavlarda yapılan haksızlara karşı gelmiş diye. Şeyma, Deniz, diğer çocukların da ismini bilmiyorum bir Cihan’ı biliyoruz, keşke onlar için her gün susmasak" diye konuştu.

(soL - İstanbul)