TKP'den istifa açıklaması: "İkinci Cumhuriyet ordusunu kuruyor"

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının istifası hakkında bir açıklama yayımladı.

TKP Merkez Komite bugün akşam saatlerinde gelen istifa haberiyle ilgili bir açıklama yayımladı. TKP açıklamasında tasfiye edilen Birinci Cumhuriyet'e tutunmaya çalışan unsurların teslimiyetinde yeni bir aşamanın daha geride kaldığı ve kendi ordusunu kurmaya çalışan İkinci Cumhuriyet'in son adımının Türkiye ve bölge halkları açısından barındırdığı tehlikelere değinildi. Açıklamanın tam metni şu şekilde:

'İkinci Cumhuriyet ordusunu kuruyor'
Tasfiye süreci tamamlanan Birinci Cumhuriyet'in kalıntılarına tutunmaya çalışan unsurların teslim olma ya da kenara çekilme sürecinde yeni bir aşama daha geride kalmıştır. On yıllar boyu NATO'ya, ABD ve sermaye çıkarlarına eksiksiz bir biçimde hizmet ederek halk düşmanı bir pratiğe imza atan TSK'nın komuta kademesi, bir kez daha NATO'nun, ABD'nin ve büyük sermayenin isteği doğrultusunda hareket etmiş, emekliliklerini istemişlerdir.

Genelkurmay Başkanı ve emekliliklerini isteyen komutanların İkinci Cumhuriyet'e, onun kurucu öznesi AKP iktidarına kişilikli bir tavır aldıklarına ilişkin değerlendirmelerin gerçeklikle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Komutanlar, şimdiye kadar dayandıkları dış ve iç güçlerin Birinci Cumhuriyet'ten kurtulma kararlılığı karşısında acz içinde kalmışlardır.

İkinci Cumhuriyet'in kuruluşuyla ilgili sancılar hiç kuşkusuz devam edecektir. Bununla birlikte, bu kuruluş sürecini Birinci Cumhuriyet zemininde sekteye uğratmak isteyenlerin inisiyatif alması, gelişmelerin yönünü tayin eden bir güç haline gelmesi mümkün değildir.

Türkiye'nin ilerici, devrimci, yurtsever, sosyalist birikimi, İkinci Cumhuriyet gerçeğini kavramak ve bu gerçeğe uygun politikalar geliştirmek durumundadır. Gerçek şudur ki, emekçi kitleler bugünkü yeni cumhuriyetin yolunu açan 12 Eylül faşist darbesinden çok daha kapsamlı bir saldırı ile karşı karşıyadır.

İkinci Cumhuriyet'in kendi ordusunu kurmaya dönük iradesini “sivilleşme” olarak göstermek isteyenler siyasi iktidarın tetikçisi ya da İkinci Cumhuriyet “solcu”larıdır. Sivilleşme ve demokratikleşme yalanına çeşitli zaaf ya da öngörüsüzlük nedeniyle ortak olanlar da, bu tarihsel uğrakta AKP'ye halklarımızın sorunlarını çözebilecek bir iktidar olarak bakmaktan, ondan ricacı olmaktan vazgeçmedikleri sürece İkinci Cumhuriyet'in hizmetkarlarına dönüşmek üzeredir.

Türkiye büyük bir hızla sadeleşmektedir, İkinci Cumhuriyet Birinci Cumhuriyet'ten arta kalanları sahnenin dışına süpürmektedir. Birinci Cumhuriyet'in kazanımları artık sadece ve sadece bu ülkenin sosyalist geleceğinde ve farklı bir temelde yaşatılabilir. Sosyalizmi uzak bir gelecek ya da bir hayal olarak görenler artık şunu kabullenmelidir: Türkiye'de bir tek sosyalizm havlu atmamış, gerici düzen karşısında yenilmemiştir. Onu güçlendirmek ve somut bir seçenek haline getirmek ilerici insanlarımızın görevidir.

Ana muhalefet partisinin seçimler sonrasındaki basiretsizliğinin TSK krizinde bir kez daha ortaya çıkması şaşırtıcı değildir. CHP yönetiminin tek derdi, İkinci Cumhuriyet'in normalleşmesi, CHP'ye de yeni sistemde yer açılmasıdır. Bu nedenle CHP'nin gölge başkanı Gürsel Tekin Cumhurbaşkanı Gül'ü göreve davet etmiştir. Gül'ün görevi tam da şu anda yapmakta olduğu şeydir: İkinci Cumhuriyet'in kuruluşunun tamamlanması. CHP'nin acelesi olduğu anlaşılmaktadır.

Yeni bir ordu, Türkiye gericiliğinin ABD çıkarlar doğrultusunda bölgesel operasyonlarda daha etkili biçimde kullanılması için de gerekmektedir. Bunun ilk adımı Suriye olacaktır. Sözde Suriye'nin demokratikleşmesi için yürütülen operasyonun askeri biçimler alması an meselesidir. TKP halkımızı bu operasyona karşı durmaya, Türkiye'nin devrimcilerini gelişmeleri Arap halklarının uyanışı olarak göstermeye çalışan aydınlara kulaklarını kapatmaya çağırmaktadır. Emperyalizm ortadoğu coğrafyasını yeniden tasarlamak için kolları sıvamıştır.

Türkiye Komünist Partisi, siyasi dengelerin bugün emekçi kitleler açısından elverişsiz olduğu gerçeğini bilerek hareket ederken, bugünkü tablonun mutlaklaştırılmaması gerektiğini, Birinci Cumhuriyet'in tarih sahnesinden çekilişinin İkinci Cumhuriyet'in meşruiyet alanını daraltacağını bir kez daha vurgulama ihtiyacı hissetmektedir. Devrimci hareketimiz ve Kürt ilericileri kısa sürede emekçi kitlelerle başbaşa kalacak olan gerici, Amerikancı, piyasacı İkinci Cumhuriyet'e hiçbir biçimde destek olmamalı, ona meşruiyet sağlamaktan özenle kaçınmalıdır.

Görev hızla sosyalist cumhuriyet seçeneğini olgunlaştırmaktır.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite
"

(soL - Haber Merkezi)