Türkiye Komünist Partisi Siyasi Büro tarafından bir açıklama yapılarak 1 Mayıs değerlendirilmesi yapıldı.
TKP'den yapılan açıklama şu şekilde:
Taksim'i kazandık, memleketi kazanmak gerekiyor! Yapacak Çok İşimiz, Kazanacak Çok Şeyimiz Var!
Türkiye Komünist Partisi, Taksim başta olmak üzere, 1 Mayıs’ta işçi sınıfının sesine güç vermek için alanlara çıkan yüz binlerce emekçi, öğrenci ve aydını devrimci duygularla selamlar.
1 Mayıs, büyük kitlelerin işsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, adaletsizliğe ve baskılara karşı tepkilerini dile getirmesinin ötesinde, Taksim’de emek düşmanı, işbirlikçi ve gerici politikalarını perdeleyecek, demokratikleşme yalanını destekleyecek bir “AKP karnavalı” düzenlemeyi planlayan Erdoğan’ın hevesinin kursağında kaldığı bir gün olarak tarihe geçmiştir.
Başbakan’ın “siz hiçbir şey koparamadınız, ben lütfettim” açıklaması da ortaya çıkan tablonun yarattığı hırçınlığın yansımasıdır.
Evet sayın Başbakan,
Liberal yol arkadaşlarınızın yardımıyla 1 Mayıs’tan nemalanmak, kendinizi “işçi dostu” olarak pazarlamak, TEKEL direnişinde büyük bir çizik atılan karizmanızı düzeltmek için bu yıl polis kuvvetlerinizi geri çektiniz. Üç yıldır Taksim’i gaza boğan, coplu panzerli devlet terörünü bu yıl tek bir emirle durdurdunuz. Açığa çıktınız, bütün “olayların” kimin tarafından çıkarıldığını bir güzel kanıtlamış oldunuz.
Polisinizi çektiniz, bu kez yandaş sendikalarınızı kullanarak, emek örgütlerini, direngen sendikaları, sol partileri, hareketleri dışarıda bırakmak için büyük çaba harcadınız. Yaşamı boyunca 1 Mayısları “milli felaket” olarak görüp işçi sınıfına karşı düşmanca tutum alanları zorla 1 Mayıs alanına getirmeye çalıştınız. Polis işgali yerine “yandaş” işgali ile günü kurtarmaya çalıştınız.
Olmadı, yapamadınız. Bu oyun bozuldu. Bu oyun komünistlerin, öncü işçilerin kararlı tutumuyla bozuldu.
Memurunuz olan bazı sendikacıların arkasına yığdığı işçilerin uyanışı ile bozuldu. Yandaş sendikacılarınız pek güvendikleri üyelerinin “özelleştimeye hayır” pankartı açtıklarına, devrimci, komünist işçilerle hep bir ağızdan “genel grev” sloganları attıklarına tanık olunca “1 Mayıs’ta ne işimiz var bizim” diye size söylenmeye başladılar.
Asıl siz hiçbir şey koparamadınız, 1 Mayıs’ı işçi sınıfından alamadınız!
Sevgili TKP dostları, parti üyesi yoldaşlarımız,
Hepiniz sahnelenmek istenen oyunun farkına vardınız, bu oyunu bozma kararlılığıyla hareket edip, 1 Mayıs’a büyük bir anlam kattınız. Onca yıl sonra Taksim’e işçi sınıfının şanlı bayrağı sizin sayenizde damga vurdu. Büyük bir disiplin ve kararlılıkla, öngörülerimizin de üzerine çıkan bir nicel büyüklüğe ulaşarak gelecek mücadele günleri için umut ve enerji çoğalttınız.
Hepinize selam olsun.
1 Mayıs günü, sendikal rekabetin iyice zayıf düşürdüğü, renksiz ve mesajsız kürsüye işçi sınıfının direnen temsilcileri tarafından “yeter” denerek el konmasının ardından ortaya çıkan “sahipsizlik” ve “boşluk” 1 Mayıs’a yakışmadığı için alanı erken terk ettikten sonra Dolmabahçe’de yaptığımız ve on binlerce kişinin katıldığı açıklamada belirttiğimiz gibi, 1 Mayıs 2010, rakamları şişirerek, “Taksim’e çıktık” diye avunarak, işçi sınıfı hareketi bünyesinde giderek kronikleşen olumsuzluklara göz kapatarak anlam kazanamaz.
Çok işimiz var. Örgütlenmek, çoğalmak, sermaye düzenine, emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltmek gerekiyor.
İşçi hareketine kişilik vermek, 1 Mayıs’a zaman zaman gölge düşüren olumsuzluklardan hızla arınmak gerekiyor.
26 Mayıs için verilen “genel grev” randevusuna güç katmak gerekiyor.
Halkın ekmeğini ve işini çalanlardan hesap sormak gerekiyor.
Taksim’i kazandık, memleketi kazanmak gerekiyor.
Türkiye Komünist Partisi
Siyasi Büro
(soL - Haber Merkezi)
