Türkiye Komünist Partisi tarafından, günlerdir direnişte olan TEKEL işçileri ile ilgili bir açıklama yayınlandı. "Onların davası hepimizin davasıdır" denilen açıklamada TEKEL işçisinin kazanması gerekliliğine dikkat çekildi.
TKP tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
TEKEL işçisi kazanırsa, hepimiz kazanırız
AKP'ye iyi bir ders verilmelidir. Gazla, copla işçinin direnişini kıramayacağı, bu ülkenin işçilerinin, emeğini, hakkını kurda kuşa yedirmeyeceği işçi düşmanı hükümete bir güzel belletilmelidir.
Şimdi Tekel işçisinin yanında olmanın zamanıdır.
Tekel işçisinin davası, işçinin emekçinin davasıdır.
TEKEL'in başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Kamunun en karlı şirketlerinden birisi önce bilinçi biçimde küçültüldü, sonra “zarar ediyor” yalanıyla 2008 Şubat'ında satıldı.
British American Tobacco adlı şirket 17 dakika süren ihale ile Tekel'in sadece 4 yıllık karıyla karşılanan bir paraya Tekel'i aldı.
Tekel'i üretim yapmak için de almadılar. Sigara fabrikalarını kapattılar ve Tekel'in pazarını ucuz yoldan ele geçirdiler. Kendileri tekel oldular.
Yağmalanıp yok edilen Tekel'in işçilerine şimdi bütün haklarını ellerinden alacak bir yol gösteriliyor.
AKP iktidarı, işçileri 10 ay çalışıp 2 ay ücretsiz izin yapmaya ve şu anki ücretlerinin üçte birini almaya, birikmiş ikramiyelerini, özlük haklarını kaybetmeye zorluyor. Buna “4-C” deniliyor.
İşçiler “4-C”yi kabul ederlerse bütün bu kayıplarına karşılık kendilerine gösterilecek herhangi bir ilde herhangi bir kamu kuruluşunda çalışmaya razı olacaklar.
Tekel işçisinin, Ankara'da süren eylemi işte buna karşı yapılıyor.
İşçiler kölelik ücretine ve yılın iki ayı işsiz kalmaya isyan etmiş durumda. Kamu'da tam zamanlı adam gibi bir iş ve geçimlerini sağlayacak ücret istiyorlar.
AKP işçi düşmanlığı yapıyor
AKP 7 yıldır tek başına iktidar. TEKEL işçileri, AKP tarafından mağdur edilmişlerdir.
AKP'nin, TEKEL işçilerinin haklı taleplerini karşılamak yerine copla, gazla işçilere saldırması ile uyguladığı emek düşmanı politikalar arasında tam bir tutarlılık var.
AKP, iktidarı boyunca sözde halkçılık yaparken attığı her somut adım ile sadece ve sadece patroncu olduğunu göstermiştir. Emperyalizmin ve patronların bir dediğini iki etmeyen AKP, işçilerin ve halkın talepleri söz konusu olduğunda laf salatasından başka hiç bir şey üretmiyor.
Yalanlarla süren AKP iktidarı, başta sosyal güvenlik olmak üzere reformların acı sonuçlarının halk tarafından hissedilmeye başlanması ile beraber tepkilerin hedefi oldu. AKP, bugüne kadar büyük oy desteğinin güveniyle hareket ederken, özellikle işçilerden yükselen örgütlü tepkiler karşısında paniğe kapılıyor ve gerçek yüzünü açığa çıkartıyor. Ankara'da TEKEL işçilerine dönük vahşi saldırının en temel nedeni budur.
TEKEL işçileri kardeşimizdir
Geçtiğimiz hafta TEKEL işçilerine dönük olarak gerçekleştirilen acımasız saldırı sadece TEKEL işçilerini hedef almıyor. TEKEL işçisine saldıranlar ve o kararı verenler ülkenin tüm emekçilerine saldırıyorlar.
TEKEL işçileri, işlerine, ekmeklerine ve geleceklerine sahip çıkmak için direniyorlar. Bu direniş sadece onların değil tüm işçilerin tüm emekçilerin direnişidir. Hakkını korumak, emeğine, alınterine sahip çıkmak için Ankara'ya yerleşen TEKEL işçileri, en doğal olanı yapmakta, doğrudan kendi hayatlarını, ailelerinin, çocuklarının yaşamını etkileyecek bir karara karşı direnme haklarını kullanmaktadırlar.
Bugün TEKEL'de elde edilecek kazanım, on binlerce işçinin hak mücadelesinin önünü açacak hem de hükümetin işçi düşmanı politikalarına “dur” demenin başlangıcı olacaktır.
AKP'yi uyarıyor, tüm emekçileri göreve çağırıyoruz
TKP ilk günden bu yana tüm olanakları ile direnişin her anında TEKEL işçilerinin yanındadır, sonuna kadar da yanlarında olacaktır.
AKP Hükümetini işçilerin tüm taleplerini derhal ön şartsız olarak kabul etmeye çağırıyoruz.
AKP Hükümeti, en kısa sürede bu kararı vermezse işçi sınıfın tüm güçlerinin, emekçi halkımızın, ülkemizin tüm yurtsever güçlerinin TEKEL işçisinin yanıbaşına yerleşeceğini bilmelidir.
Ülkemizin tüm ilerici yurtsever güçleri, sendikalar, işçiler, emekçiler, görevimiz TEKEL işçileri ile dayanışmayı, AKP'ye karşı ortak mücadeleyi büyütmektir.
DİSK, KESK ve Türk-İş'i, bağlı sendikalarıyla birlikte Tekel işçisine güç vercecek adımları atmaya çağırıyoruz. Bu yalnızca bir dayanışma görevi değildir. Tekel işçisinin kazanımları da kayıpları da tüm işçilerin kazanım ve kaybı olacaktır.
Biz, Tekel işçisini Türkiye işçi sınıfının yolunu açacak bir mücadelede güçlendirmek için gereken her şeyi yapacağız.
Şimdi işçi sınıfının gücünü göstermenin zamanıdır.
(soL - Haber Merkezi)
