TİP'li Şerafettin Atalay öldürülüşünün 43. yıl dönümünde anıldı

43 yıl önce evinin önünde faili mechul cinayete kurban giden TİP Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay ölüm yıl dönümünde akrabaları ve dava arkadaşları tarafından mezarı başında anıldı.

Mehmet Menekşe - soL

Yüzevler Mahallesindeki evinin önünde kafasına bir kurşun sıkılarak katledilerek faili meçhul cinayete kurban giden Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Yönetim Kurulu 1. Yedek Üyesi ve Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay katledilişinin 43. yıl dönümünde Memüdede Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine TÖS eski başkanı Ali Şimşek, TİP eski Amasya İl Başkanı Abidin Koç, Şerafettin Atalay’ın kardeşleri Mustafa, Yavuz, Abdurahman Atalay, yeğeni Şerafettin Can Atalay, TİP Üsküdar İlçe Başkanı Kemal Bilginer, Millet Vekillerini İzleme Komitesi Türkiye Temsilcisi Mustafa Durna, Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Cumhur Koca, akraba ve dava arkadaşları katıldı.

Anma etkinliğine katılanlar Şerafettin Atalay’ın mezarına karanfil bıraktı, saygı duruşu yapıldı. Türkiye İşçi Partisi Amasya son il başkanı Abidin Koç açılış konuşmasının ardından Behice Boran’ın 1977’de Amasya’da yapılan anmaya mesajını okudu. Şerafeettin Atalay’ın dava arkadaşı Şeref Gürle: “demokrasi ve sosyalist mücadelenin bağı ve birliği” konusunda konuşurken Şerafettin Atalay’ın adını taşıyan Avukat yeğeni Şerafettin Can Atalay “Geçmişten günümüze, 1971’den Gezi’ye Mücadele ruhu” konulu konuşma yaptı.

"Onunla açıkça, mertçe mücadeleyi göze alamadılar"
“80 sonrası uzun zor yıllardan sonra 8 yıl önce anmalarımıza yeniden başladık. Bu anmalarımız 38 yıl önce, 1977’de yaptığımız anmaların devamıdır” diyen Abidin Koç Behice Boran’ın 27 Ocak 1977 de Ar Sinemasında gerçekleştirilen anma gecesine gönderdiği anma mesajını okudu. Koç Behice Boran’ın mesajındaki “Amasya İl Örgütü Başkanı Şerafettin Atalay, Türkiye İşçi Partili olmanın bilincinde, yiğit ve mücadeleci bir arkadaşımızdı. Onunla açıkça, mertçe mücadeleyi göze alamadılar, alamazlardı. Gecenin karanlığında pusuya yatıp, onu pusuya düşürerek ancak öldürmeyi becerebildiler. Sınıf düşmanı öyledir, sinsidir, düzenbazdır, cepheden saldıramayınca arkadan vurur. Ama işçi sınıfının, onun politik hareketinin, Partisinin sindirilemeyeceğini, yok edilemeyeceğini bilmezler” ifadelerini okudu.

Şerafettin Atalay’ın dava arkadaşlarından Şeref Gürle yaptığı konuşmada “Sosyalist harekette yeni bir toparlanma ve atılıma ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde 1960’lar bize ışık tutuyor. Derdi olan, değişim isteyen her toplumsal kesimlerin öncüleri, işçilerin, köylülerin, Kürtlerin, Alevilerin sözcüleri demokratikleşmeyi başa koyan sosyalist bir hareket etrafında bir araya geldiler. Sosyalizme karşı baraj olan siyasal ve geleneksel barajları sarsarak sosyalizmin toplumsal meşruiyetini sağladılar, birleşik, demokratik, güçlü bir sosyalist hareket oluşturdular” dedi.

Şerafeettin Atalay’ın adına taşıyan Yeğeni Avukat Şerafettin Can Atalay konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Şerafettin Atalay eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bu topraklarda kök salmasından korkan, kök salmasına engel olmak için her yola başvuran, her tür yöntemi kullanmaktan çekinmeyen güçler tarafından 27 Ocak 1971 tarihinde Amasya’da, evinin önünde katledildi. Aradan kırk üç yıl geçmesine karşın katiller bulunmadı. Bu durum, benzer faili meçhulllerin yaşandığı bu ve benzeri cinayetlerde, katliamlarda, eşitlik ve özgürlük mücadelesini boğma eylemlerinde hep izlerini gördüğümüz kontrgerilla örgütlenmesi onca patırtıya rağmen varlığını hep sürdürüyor olmasının kanıtıdır.

Gezi ayaklanması, 1960’larda ivme kazanan eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir devamı, onun ayrılmaz bir parçası oldu. Gezi ayaklanması, ufkunu bugünün saflaşmaları ile sınırlamayanların, bu yağma düzeninin sınırlarını aşma bilincinin ve belki daha da önemlisi kendisine hiç umutsuzluğa kapılmaksızın yol açma iradesinin nelere uç verebileceğinin işareti oldu. Gezi ayaklanması, sınıf siyasetinin kuru lafa sıkışamayacak bir gereklilik, her gün yeni bir bağlamda, yeni biçimlerde türetilmesinin umut verici bir sonucudur. Gezi protestolarında kaybettiğimiz Mehmet Ayvalıtaş’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Ahmet Atakan’ın, Hasan Ferit Gedik’in ve Fadime Ayvalıtaş’ın davalarını takip etmek, katillerinin ve katillerini sevk ve idare edenleri, koruyup kollayanların peşini bir an olsun bırakmamak boynumuzun borcudur.”

Daha sonra mezarı başındaki anma etkinliğinden sonra Emin Efendi Konaklarında “Geçmişten bu güne emek, demokrasi ve sosyalist mücadele” konulu sohbet toplantısı yapıldı.

Ölüm Tehditleri Alıyordu
Şerafettin Atalay, 1938’de Amasya’da doğdu. 1965 yılında Amasya’da Türkiye İşçi Partisini yönetimini oluşturdu ve Yüzevler Mahallesindeki evinin önünde kafasına bir kurşun sıkılarak katledildiği 27 Ocak 1971 yılına kadar TİP il başkanlığını yaptı.

Şerafettin Atalay devamlı ölüm tehdit almış, öldürülmeden iki hafta önce ise polise başvurarak, öldürüleceğini haber vermiş, “Devrimci güçleri susturmak için tertipler düzenleniyor.” demişti. Cinayetten önce evine “artık sıra sende” diye bir yazı bırakıldı. Şerafettin Atalay ve arkadaşlarına ilk suikast 1969'de oldu. Yemek yedikleri lokantaya bomba atıldı, ama şans eseri bomba pencere pervazına çarparak dışarıda patladı. İkinci suikast girişimi 1970 sonlarında, şehir dışında yolu kesilerek öldürülmek istendi ve bundan kurtuldu. Ancak Atalay, 27 Ocak 1971’de Yüzevler Mahallesi'ndeki evinin önünde kafasına bir kurşun sıkılarak öldürüldü.