soL okurları, İzmir'de bir araya geldi

İzmir'de 'Bornova soL okurları' Bornova Gençlik Merkezi’nde ‘‘Ortadoğu ve Türkiye’de Barış, Aydınlanma ve Sosyalizm Mücadelesi’’ başlıklı soL okur toplantısında bir araya geldi.

(soL - İzmir) İzmir'de 'Bornova soL okurları' Bornova Gençlik Merkezi’nde ‘‘Ortadoğu ve Türkiye’de Barış, Aydınlanma ve Sosyalizm Mücadelesi’’ başlıklı soL okur toplantısında bir araya geldi. soL yazarı ve Komünist Parti Merkez Komite üyesi Kemal Okuyan’ın katıldığı toplantı büyük bir katılım ile gerçekleşti.

Konuşmasına dünyada kapitalist-emperyalist sistemin durumunu değerlendirerek başlayan Okuyan şunları söyledi: ‘‘Kapitalizm insanlığa uzun süredir bir çıkış yolu sunamıyor. Dünyada emperyalizm büyük bir krizin içinde ve bu krizden çıkmak için her geçen gün emekçi halklara daha çok saldırıyor. ABD hegemonik güç olarak yönetememe krizinde ve sisteme ekonomik olmayan araçlarla müdahale ediyor. Emperyalizm ilk kez kendi arasında bu kadar çatırdıyor. Ayakta kalmak için kendi içlerinde paylaşım kavgaları vermek zorundalar. Rusya’nın yanında artık Çin’in de güçlü bir kapitalist devlet olduğunu söyleyebiliriz. Büyük güçler arasındaki denge değişimi ikincil güçleri de etkiliyor. Dünya işçi sınıfında homurdanmalar var. Dünyadaki durum tıpkı 1913’e benziyor. Herhangi büyük bir gelişmede dünya savaşının patlak vermesi kimseyi şaşırtmamalı. Şu an emperyalistler arasında dengeyi sağlayan NATO var ama çok hızlı yer değiştirmeler olacak. 2015 yılında bunları izleyeceğiz’.’

'Aydınlanma mücadelesi vereceğiz, sınıf analizi yapacağız'
Okuyan, sunumunun Ortadoğu ile ilgili bölümünde sık sık dinselleşme-aydınlanma arasındaki gerilime vurgu yaptı, Ortadoğu’daki gelişmeleri emperyalizmden bağımsız ele almanın ve emperyalizmi direk karşıya almayan bir çözüm aramanın büyük bir hata olacağını söyledi.

Okuyan ‘‘Emperyalizm, içine girdiği krizden çıkmak için sürekli olarak saldırıyor. Bu saldırılar en yoğun olarak Ortadoğu’da gerçekleşiyor. Peki neden Ortadoğu? Bunu sormak gerekiyor. Kapitalizm daha önce ulus devleti savundu. Ulus devlet kavramı ise İslam ile uyuşmuyordu. Ancak kapitalizmin ulus devletlere dönük saldırısı ve bugün üzerinde durduğu zemin İslamiyet ile bire bir örtüşmektedir. İslamda kamuculuk yoktur cemaat vardır, sınırlar yoktur, yayılmacılık vardır. Sermaye sınıfının çıkışı için islam egemenliğindeki Ortadoğu en uygun yerdir. IŞİD’i kendileri palazlandırdı, şimdi ondan kurtulacaklar, yerine ılımlıları koyacaklar. Ortadoğu’daki duruma mezhep ya da etnik savaşlar olarak bakamayız. Böyle okuyup buna göre konum alırsak hataya düşeriz. Emperyalizm Ortadoğu’daki bütün sol/sosyalizan odakları tasfiye etmiş, yerine kapitalist-İslamcı bir zihniyeti yerleştirmiştir. İslamcılık kapitalizmin en güçlü silahıdır.

Dinselleşme dünyanın bütün kapitalist ülkelerinde etkili olmaya başladı. Türkiye de gelişmiş bir kapitalist devlettir. Kimi solcuların eskiden beri moda deyimidir gelişmek üzere olan, yarı gelişmiş kapitalizm diye. Hayır, bizdeki kapitalizm artık bayağı gelişmiş bir kapitalizmdir. Burada işçi sınıfı gerçek bir güçtür. Türkiye’nin Pakistanlaşması diye bir söylem var. Etnik ve mezhep kavgalarının yaşandığı, bombaların normalleştiği, sınırların kalktığı bir Türkiye. Bunu engelleyeceğiz. Engellemek için aydınlanma mücadelesi vereceğiz, sınıf analizi yapacağız. Türkiye’de ve Ortadoğu’da aydınlanma kavgası, sınıf kavgasıdır ’’ dedi.

Kobanê'ye de değinen Okuyan, buradaki direnişin romantizmle ele alınamayacağını, sürecin dünü ve bugünün iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Okuyan emperyalist ülkelerin IŞİD kuşatmasını bir tiyatroya çevirdiğini ve kendi hesabına kullandığını belirttikten sonra, Kürt siyasetinin buna direnç oluşturacak yapıya sahip olmadığını hatırlattı.

'Ebola ve Amerikan sermeyesi'
Son olarak Ebola virüsü ve 11 Eylül saldırılarına değinen Okuyan, komplo teorilerinden her zaman nefret ettiğini, ancak bugün komploların kapitalizmin olağan unsurlarından biri haline geldiğini vurgulayarak şöyle konuştu ‘‘Ebola’dan başlayalım. Dünya üzerinde ebola virüsü üzerinde araştırma yapan laboratuvarlar Pentagon’a bağlı. İlaçlar Amerikan sermayesi. Şu an Afrika’da ABD kuvvetleri 5 katına çıktı. Hastalık olan yere neden asker gönderilir? Küba doktor gönderiyor, ABD asker. Bunun haricinde insanların ulaşım hakkını engelliyorlar, özgürlükleri askıya alan yasalar çıkıyor. ABD toplumu zaten panik bir toplum. İnsanlar evlerinden çıkamaz hale geliyor. Gelelim 11 Eylül’e. Bazı belgeler yayınlandı ve bizim basın hiç ilgilenmedi. Belgeler 11 Eylül saldırılarını ABD devletinin içindeki bazı güçlerin gerçekleştirdiğini şüphesiz şekilde kanıtlıyor.

Bu barbarlığa dur dememiz lazım. Gerçeklerin anlatılması, yayılması gerekiyor. Bunu başarmanın yolu işte soL gibi dergilerden, devrimci medyadan geçiyor. Halka gerçekleri anlatıp her alanda emperyalizmin kirli yüzünü deşifre etmeliyiz."

Toplantı, katılımcıların karşılıklı soru ve katkılarıyla sona erdi.