Sol Cephe Yüzüncü Yıl'dan 'Haziran'ın ardından Türkiye' paneli

Sol Cephe Yüzüncü Yıl, 23 Şubat Pazar günü ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri'nde "Haziran'ın ardından Türkiye nereye gidiyor?" başlıklı bir panel düzenledi.

(soL - Haber Merkezi) Sol Cephe Çankaya Meclisi'nin, Çankaya'nın çeşitli mahallelerinde düzenlediği etkinlikler kapsamında Yüzüncü Yıl Mahallesi'nde "Haziran'ın ardından Türkiye nereye gidiyor?" başlıklı bir panel düzenlendi. Yurt Gazetesi yazarı ve akademisyen Fatih Yaşlı ile Sol Haber Portalı editörü Can Soyer'in katıldığı panelde AKP'nin 11 yıllık iktidarının bir değerlendirmesi yapıldı ve Haziran eylemlerinin ardından imkân ve olasılıklar değerlendirildi. Etkinliğe Yüzüncü Yıl Mahallesi sakinleri yoğun ilgi gösterdi.

Panelde ilk sözü Fatih Yaşlı aldı. Yaşlı ilk olarak, Haziran eylemleriyle sokağa çıkmış olan halk hareketini ve bu hareketin önündeki olanakları konuşurken tarihsel bir perspektifle konuya yaklaşmanın uygun olacağını söyledi. AKP'nin iktidara gelişinin 90'lı yıllar boyunca süren bir siyasi ve ekonomik kriz döneminin sonucunda egemen sınıfların istikrar arayışına cevap olduğunu belirten Yaşlı, aşağı yukarı 2012 yılına kadar da AKP'nin bu rolünü sürdürdüğünü dile getirdi.

AKP'nin 12 yıllık iktidarını 3 dönemde ele alan Yaşlı, 2002-2007 arasındaki dönemde AKP'nin, düzen güçleriyle kavga etmeyen, bazı popülist politikalarla halkın desteğini alan, uluslararası sermaye ile ve ABD-AB gibi emperyalist merkezlerle uyum içinde olan bir iktidar profili çizdiğini dile getirdi. 2007'den sonra ise, kendisine sorun çıkarabilecek bütün muhalefet unsurlarını genel seçimlerde aldığı halk desteğine dayanarak Ergenekon, Balyoz, KCK, Oda TV gibi siyasi davalarla tasfiye etmeye giriştiğini aktardı. Bu süreçte emperyalist odakların desteğini alarak ve Gülen cemaati ile koalisyon halinde bir yeni rejim inşasını gerçekleştirdiğini açıklayan Yaşlı, 2012'den sonra ise halkın çeşitli kesimlerinin muhafazakarlaşma ve gericileşmeden duyduğu rahatsızlığın birikerek 2013 Haziran'ında bir patlamaya yol açtığını söyledi.

Fatih Yaşlı, koalisyon ortakları olan cemaat ile AKP arasında yaklaşık iki yıl önce başlamış olan çatışmanın, Haziran eylemlerinin ardından gelinen noktada dönüşü olmayan bir ayrışmaya taşındığını aktardı. Yaşlı, bu noktada Haziran'da sokağa çıkmış olan milyonların önümüzdeki dönemde düzen güçlerinin arasındaki kavgaya müdahale etme konusunda inisiyatif alıp alamayacaklarının önemli olduğunu söyledi.

Fatih Yaşlı'nın ardından söz alan Sol Haber Portalı editörü Can Soyer ise AKP'nin bir misyon partisi olduğunu, bir kriz ortamında hem Türkiye burjuvazisinin hem de uluslararası sermayenin karşısına Birinci Cumhuriyet'in yerine yeni bir rejim inşa etme misyonuyla çıktığını söyledi. Birinci Cumhuriyet'in hem Türkiye hem de uluslararası kapitalizm açısından sürdürülemez olduğunu, bu nedenle dışarıda emperyalist merkezlerin yedeğinde yer alan, içeride de sermayeye sonsuz bir hareket serbestisi tanıyan bir İkinci Cumhuriyet'in AKP ve cemaat tarafından ortaklaşa inşa edildiğini belirtti.

AKP'yi kimin götüreceği sorusunun AKP'yi kimin iktidara getirdiği sorusuyla birlikte cevaplanması gerektiğini belirten Soyer, 17 Aralık operasyonlarıyla birlikte, AKP'yi iktidara getirmiş olan kesimlerin Erdoğan'sız AKP ya da AKP'siz İkinci Cumhuriyet formüllerini hayata geçirmeye çalıştıklarını dile getirdi. Soyer, AKP'yi götürmek için, Haziran'da sokağa çıkan halkın yeniden inisiyatifi ele almasının bu nedenle hayati önem taşıdığını söyledi.

Can Soyer, Haziran eylemlerinde sokağa çıkan 10 milyonu aşkın insanın gericiliğe karşı aydınlanmayı, emperyalizme karşı yurtseverliği, sömürüye karşı eşitliği ve AKP faşizmine karşı özgürlüğü bayraklaştırdığını söyledi. Hiçbir örgütlenmenin Haziran'ı bütünüyle kapsama yeteneğinin olmadığını belirten Soyer, Sol Cephe'nin bu 4 temel slogan etrafında halkın bir araya gelmesi için bir adım öne çıkarak sorumluluk aldığını dile getirdi.

Panel, Haziran eylemlerinin bıraktığı mücadele deneyimi ve güncel görevler üzerine yürütülen bir tartışmayla son buldu.