Muğla’nın Bodrum ilçesinde düzenlenen “Demokratik Türkiye İçin Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz” konulu panelde konuşmacılardan eski TKP genel sekreteri ve şimdiki Taraf Gazetesi yazarı Nabi Yağcı, “Dönek, vatan haini, ABD ve AKP uşağı “ sloganları ile tuvalet kağıdı yağmuruna tutuldu.
Bodrum Demokratik Düşünce Platformu tarafından Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde bugün düzenlenen "Demokratik Türkiye İçin Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz" konulu panele konuşmacı olarak eğitimci Güngör Sezgün, eski TBKP genel sekreteri ve Taraf Gazetesi yazarı Nabi Yağcı, Siyaset Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Levent Köker ve Taraf yazarı Orhan Miroğlu konuşmacı olarak katıldı. Paneli, Platform sözcüsü Adil Ülgen, eski Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Bilge Contepe, BDP Bodrum İlçe Başkanı İdris Danışlı'nın da aralarında bulunduğu yaklaşık 150 kişi izledi.
Adil Ülgen’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde ilk konuşmacı Güngör Sezgün oldu. Bodrum polisinin geniş güvenlik önlemi aldığı ve girişte üst aramaların yapıldığı panelde, platform adına ilk konuşmayı yapan Sezgün, Bodrum’da demokrasi adına partiler üstü bir oluşum yarattıklarını ve demokrasi adına her türlü konuyu uzmanları ile tartışabildiklerini belirterek “Anayasa değişikliğini isteyen herkes her sivil toplum ve partilerle bir araya gelerek Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren konuları ilçemizde geniş kapsamlı olarak konuşmak, anlamaya çalışmak kırılmamak ve tekrar konuşabilir halde tartışmayı başarabilir hale geldik. Bu bile demokrasi adına çok önemli bir adım oldu. Çünkü ülkemiz farklı partilerden olan insanların yıllardır birbirlerini anlamamalarından çok zaman kaybetti, insanlara çok acılar çektirdi, şu ana kadar yapamadığımız birlikte konuşma, anlaşabilme, anlayabilmeyi ön plana çıkarmayı başardık. Kızsanız da kızmasanız da dünya değişiyor, bu değişen dünyaya birey ve ülke olarak uyum sağlamak durumundayız. Biz değişime ne kadar dirensek de, mümkün olmayacak zorla değişime direnmektense değişimi anlamaya ve uyum sağlamaya çalışmanın yararına inanıyoruz” dedi.
“Türkiye Anayasası çelişkilerle dolu”
Türkiye'nin bir anayasa sorunu olduğunu, yapılan onca önemli reforma rağmen anayasanın hala çelişkili maddelerle dolu olduğunu belirten Levent Köker ise “Anayasaları toplumlar kendileri yapar, toplumun üzerinde bir takım otorite kurmak isteyenler var. Bunlarla anayasa yapılmaz. Türkiye şu ana kadar 1921’den bu yana doğru dürüst, anayasasını kendisi yapmadı. Askeri ve sivil bürokrasiler anayasayı yaptı. 12 Eylül ruhundan çıkamamış bu anayasanın Türkiye'yi çağdaş dünyaya taşıyamayacağına inanıyorum. Türkiye hem büyüyor hem de değişiyor, varlığı ve mahiyeti derinleşiyor, derinleşirken yeni açılımların da izini sürüyor. Bu nedenle yeni bir anayasa yapmalıyız ve bu anayasa toplumun anayasası olması gerekir. Sınıfsal yapısı daha net görülebilen toplumumuzda cinsiyete dayalı toplumsal rollerin eşitsizliği ve sorunları var, bu nedenle 138 ülke arasında demokrasi sıralamasında 124. sırada isek bu gösterge önemli bir işarettir. Kürt sorunu, azınlıklar, Alevilik, terör, çeteler, başörtüsü gibi sorunların hepsi hukuk üzerinden çözülmesi gerekir. Laiklik ile ilgili sorunlarımızda var. İnsan Hakları ve BM normlarına göre bugünkü uygulamalar baskıcı bir devlet ve din ilişkisine dönüşmüş durumda. Anayasanın değiştirilemez 3. maddesinde devletin dili Türkçe’dir tartışmasını ana dille devletin dili arasında bir çelişki kurulmaya çalışılıyor. Başka bir dil kamusal alanda kabul edilemez deniliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçe’dir, devletin dili ve insanların ana dili Türkçe olmaz, farklı ana dillerin olduğu bir ülkede bu diller öğretilir” dedi.
Nabi Yağcı konuşturulmadı
Köker’der sonra konuşmak için mikrofonu alarak konuşmasına başlayan ve 1960'lı yıllardan itibaren siyasetin içinde olduğunu belirten Nabi Yağcı ise protesto ile karşılaştı. Üzerine tuvalet kağıtları atılan Yağcı, “Dönek, vatan haini, AKP ve ABD’nin uşağı bunların hesabını vereceksin” sözleri ile protesto edildi. Tuvalet kağıtlardan birinin kafasına isabet ettiği Yağcı ise konuşmasını “Biz bunlara alışığız, tepki vermeleri konuşmalarımızı ve yeni anayasa yapılmasını engellemez” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Protestocular adına salonun dışında bir açıklama yapan Ayhan Karahan “Nabi Yağcı'ya tuvalet kağıtlarını attık çünkü Nabi Yağcı, komünist harekete ihanet etmiştir, vatan hainliği yapmıştır, bunun hesabını verecektir. Yağçı TKP'nin genel sekreteri iken adı Haydar Kutlu’ydu. Kutlu ile kendisini yüzleştirdik. Kendisi haindir işbirlikçidir, AKP'nin yedek gücüdür, AKP'nin yayın organlarında ihanetini ve işbirliğini sürdürmektedir. Referandum’da AKP ile aynı eğilimi gösterip 'evet' çalışması yapmıştır. Sermayenin paralı uşağı olarak görüyoruz. Ve Deniz Gezmiş gibi değerleri ağzına alamayacağını, bu değerleri kirletemeyeceğini söylüyoruz ve her yerde bu ihanetini işbirliğini anlatacağız. Atmış olduğumuz bu tuvalet kağıtları ile onların sifonunu biz çekeceğimizi anlatmak istedik” dedi.
(soL - Bodrum)
