soL Gazetesi tarafından Keçiören Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele soL Portal Haber Müdürü Can Soyer, Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı ve soL Gazetesi yazarı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi Kurtuluş Kılçer konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Can Soyer, AKP’nin neden yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu anlatırken, “bu anayasa girişimi ile sermaye yanlısı ve gerici kazanımlar geri dönüşü olmayan bir duruma sokulmuştur. Yeni anayasa hazırlanmasının temel sebebi, AKP’nin kendi çıkarlarını koruma istemidir” dedi.
“12 Eylül’ün sivil anayasası hazırlanıyor”
Can Soyer’in ardından söz alan Ömer Faruk Eminağaoğlu, AKP hükümetinin islamcı bir hükümet olduğunun altını çizdi. Yaşanan süreci 12 Eylül dönemine benzediğini söyleyen Eminağaoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“12 Eylül’de anayasayı hazırlayan beş askerin yerine şimdi mecliste anayasa taslağını hazırlayan sivil generaller bulunuyor. Yapılmak istenen sivil bir 12 Eylül anayasasıdır.
Anayasalar her dönem iktidarı frenleyen ve halkı güvence altına alan metinler olmuştur. Ama AKP hükümeti 'ben yaptım, oldu' zihniyeti içerisindedir. Bu nedenle yapılan anayasanın hiçbir hükmü yoktur. İktidar 12 Eylül dönemini rahmetle aratıyor.”
“Yapılan anayasadaki amaç toplumsal uzlaşma değil, iktidarın kendini güvence altına alma istemidir” diyen Eminağaoğlu, AKP’nin kendi doğrultusunda bir anayasa hazırlamak istediğini bildirdi.
“Hazırlanan anayasanın hiçbir meşruluğu yoktur”
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi Kurtuluş Kılçer, hazırlanan anayasanın önemine vurgu yaparak “Türkiye’nin geleceği bu anayasaya bağlıdır” dedi. Türkiye’de anayasaların hazırlanma süreçlerine değinen Kılçer, şu sözlerle hazırlanan anayasanın meşruluğunun olmadığının altını çizdi:
“Anayasalar ya darbeler sonrasında ya da dünyada yaşanan devrimler sonrasında hazırlanmıştır. Türkiye’de henüz bir devrim yaşanmadığına göre bu süreç karşı devrimin sürecidir ve bu anayasa karşı devrimci bir anayasa olacaktır. Çünkü AKP, Türkiye’de rejimi değiştirmiştir. Bu rejim gerici, piyasacı, işbirlikçi bir rejimdir.”
Eşit yurttaşlık konusuna da değinen Kılçer, anayasanın tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu olduğunu ve anayasa da ne yazılırsa yazılsın bugün yaşanan rejimde eşit yurttaşlığın mümkün olmayacağını belirterek “Alevilere dönük gerici saldırılar devam ediyor. Genlerinde ılımlı islamcılık olan bir iktidarın Alevilere, Kürtlere, kadınlara eşitlik getirmesi mümkün değildir” dedi.
Kılçer, “yeni bir bir cumhuriyeti bu ülkenin emekçileri kuracaktır ve kendi anayasalarını oluşturacaklardır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Panel soru ve katkıların tartışılmasıyla sona erdi.
(soL - Ankara)