Halkevleri’nden Hopa iddianamesindeki suçlamalara yanıt

Ankara’daki Hopa olayları protestosu sonucunda çıkan olaylarla ilgili hazırlanan iddianamede, hedef gösterilen kurumlardan olan Halkevleri konu ile ilgili ayrıntılı bir açıklama yaparak, “Bu iddianame, Halkevleri’ni karalamaya ve suç örgütü gibi topluma lanse etmeye dönük bir tezgahtır” dedi.

Ankara’daki Hopa protestosunun ardından Özel yetkili savcılık tarafından hazırlanan iddianamede THKP/C’nin legal kolu olduğu iddia edilen Halkevleri konuyla ilgili yaptığı açıklamada iddianamenin AKP’nin Halkevleri’ne dönük bir tezgahı olduğunu açıkladı.

Haklarındaki iddialar üzerine bir açıklama yapmak durumunda kaldıklarını belirten Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu şunları dile getirdi: “Özel yetkili savcılık tarafından hazırlanan iddianameyi incelediğimizde kurumumuza yönelik hukuki dayanaktan yoksun suç isnatlarında bulunulduğunu gördük. Özel yetkili savcılık, 79 yıllık bir demokratik kitle örgütünden bahsederken 'Halkevleri isimli oluşum' tabirini kullanmakta, kurumumuza ait resmi web sitemizi, terör örgütleri adına yayın yapan internet sitelerinden olarak itham etmekte, Halkevleri’nin temelde silahlı terör örgütü olan THKP/C Terör örgütü silsilesinden geldiğini öne sürmektedir.”

Bu dava siyasidir
MYK tarafından yapılan açıklamada, neoliberal politikalara karşı eğitimden sağlığa, barınmadan su hakkına kadar halkın haklarını savunan, yıkım politikalarını halkla birlikte gerileten Halkevleri’nin daha öncede Tayyip Erdoğan ve AKP’nin diğer kolları tarafından hedef gösterildiği ve davanın siyasi olduğu belirtildi.

Halkevleri terör örgütlerine eleman yetiştiriyor!
25 Temmuz 1996 ve 7 Ocak 2001 tarihlerinde Ankara’da yapılan Devrimci Gençlik ve DHKP/C operasyonlarında gözaltına alınan 3 kişinin, 16 Kasım 1998 tarihinde Kütahya Simav’da TKP/ML-Konferans operasyonunda gözaltına alınan 7 kişinin emniyet ifadelerinde Halkevleri’ne gittiklerini söylemelerinin, Halkevleri’nin hangi amaçla kullanıldığına delil olarak gösterildiğine dikkat çekilen Merkez Yürütme Kurulu açıklamasında şöyle denildi, “Emniyet Genel Müdürlüğü ve Özel Yetkili Savcılık bu ifadelerden ne medet ummaktadır? Demeye çalışmaktadırlar ki Halkevleri terör örgütlerine eleman yetiştirmektedir. Hem de ayrım gözetmeden hepsine!"

Açıklamaya göre iddianamede gözaltına alınan bu öğrencilerin Halkevleri ile ilişkisi ise şöyle tarif edildi “sol görüşlü olduklarını, Halkevinin sol görüşlü öğrencilerin uğrak yeri olduğunu, burada bulunan sol içerikli yayınların okumak amacıyla alınabildiğini, bu görüş doğrultusunda etkinlikler düzenlendiğini, Simav halkevine sosyalist düşünceli arkadaşları ile birlikte gittiklerini, halkevinde düzenlenen toplantılara ve derslere katıldıklarını, sol tandaslı kitaplar ve dergiler okuyarak bu konuda bilinçlendiklerini, canlı müzik gösterisi, tiyatro, piknik, gezi .. gibi etkinliklerle sol görüşlü kişiler arasında birlik ve kaynaşmayı sağlamaya çalıştıkları...”

Halkevleri’nin anti emperyalist olması suç!
Dava dosyasında Halkevleri’nin 2000-2004 yılları arasında yapmış olduğu, ABD’nin Irak’ı işgaline yönelik protesto eylemleri, savaş karşıtı eylemler ve Filistin’e destek açıklamalarının suçlamalara dayanak olarak gösterildiğini belirten Halkevleri MYK’sı Halkevleri’nin anti emperyalist olmasının iddianameye göre suç olduğunu açıkladı.

Halkevleri’nin temsil ettiği tarih ile hesaplaşmak isteniyor
AKP emriyle hazırlanan iddianamede Halkevleri’nin hedefe oturtturulmasının temel nedenlerinin açık olduğunun vurgulandığı açıklamada, Halkevleri’nin temsil ettiği tarihin ümmetten yurttaşa dönüşmenin tarihi olduğu belirtilerek bu tarihten intikam alınmak istendiği söylendi. AKP’nin ileri demokrasi ve ustalık dönemi olarak tarif ettiği dönemde toplumsal muhalefeti yok etmeye çalıştığının belirtildiği açıklamada, “AKP’nin kurmak istediği düzende en temel insan hak ve özgürlüklerine yaşama hakkına, örgütlenme özgürlüğüne, gösteri hakkına, düşünceyi özgürce açıklama hakkına yer yoktur” denildi.

MYK açıklamasın sonunda ise şu açıklama yapıldı: “Asıl dertleri ise Halkevleri’ni kurumsal yapısıyla suçlamalara maruz bırakarak insanların katılımını engellemektir. Yani örgütlenme özgürlüğümüze, örgütlenme hakkımıza bir saldırı yapılmaktadır. Daha önce Menderes döneminde ve 80 darbesi ile iki defa kapatılan Halkevleri her defasında bu topraklara saldığı kökle, halkın iradesi ve kararlılığı ile yeniden doğmuş, yeniden çalışmalarını başlatmış her defasında halk örgütüne dönüşmüştür. Yalanlarınız, uydurma iddianameleriniz, baskı ve zor politikalarınız halkla Halkevleri arasındaki bağı hiçbir zaman söküp atamayacaktır çünkü Halkevleri halktır.”

Halkevleri’nin suç sayılan eylemleri
- 16 Kasım 2002 tarihinde Yüksel Caddesinde “Yoksulluğa son Savaşa Hayır” basın açıklaması
- 31 Mart 2003 tarihinde Halkevleri üyesi 6 kişinin ABD elçiliği önünde “Katil ABD Ortadoğudan Defol” pankartı açıp elçilik parmaklıklarına kendilerini zincirleyerek yapmış olduğu eylem

- 5 Nisan 2004 tarihinde Genel Merkez önünde gerçekleştirilen Irak savaşı ile ilgili basın açıklaması

- 17 Eylül 2003 tarihinde Filistin Büyükelçiliği’ne yapılan ziyaret

- 18 Ekim 2003 tarihinde Dikmen, Batıkent ve Mamak Halkevlerinin önünden “Amerikan haydutuna boyun eğmeyeceğiz bu ülke bu halk satılık değil” yazılı önlükler giyerek başlayıp Halkevleri Genel Merkezi önünde yapılan basın açıklaması ile sona eren ABD’nin Irak’a saldırısını protesto eylemi

- 28 Mayıs 2004 tarihinde Ankara Valiliği’ne bildirilerek yapılan “Sömürgeci Katil Tecavüzcü NATO Bush Defol” yazılı afişin Belediye’nin uygun gördüğü yerlere asılması gerekirken su depoları, elektrik trafoları ve duvarlara asılması

- 08.07.2004 tarihinde “dilenci değil yoksuluz, köle değil emekçiyiz halk düşmanı Amerikancı iktidar istemiyoruz” afişi asılması

- 13 Eylül 2004 tarihinde Genel Merkez önünde Genel Başkan Abdullah Aydın tarafından “evet biz halkın örgütüyüz” başlıklı basın açıkla- 11.12.2000 tarihinde yapılan denetimde duvarlarında Hücre tipi cezaevlerine, ölüm oruçlarına dair dövizlerin asılı olması,

- 16 Şubat 2003 tarihinde Dikmen Ahmet Arif parkında yapmış olduğu ABD’nin Irak’a savaşını protesto basın açıklaması,

- 8 Mart 2003 tarihinde Dikmen Ahmet Arif parkında “Savaşa Hayır” dövizleri ile yapılan savaş karşıtı protesto eylemi

-20 Haziran 2003 tarihinde İsmet İnönü Parkından Ahmet Arif Parkına gidilerek yapılan “Sömürgeci Katil Tecavüzcü NATO Bush Defol” konulu basın açıklaması yapılması

(soL - Haber Merkezi)