"Halkevleri hedef gösteriliyor"

Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy, "Oda TV belgeleri"nde geçen bazı muğlak ifadelerle Halkevleri'ni hedef gösteren yandaş basına tepki gösterdi.

Halkevleri Genel Sekreteri Ersoy, Ergenekon operasyonu kapsamında Oda TV'ye yapılan baskında ele geçirildiği iddia edilen belgelerdeki ifadelere sarılarak Halkevleri'ni hedef gösterenlere “Biz darbelere direnerek bu topraklara kök saldık, siz darbelerin ürünüsünüz” yanıtını verdi.

Daha önceden de Halkevleri’ni hedef alan yayınlar nedeniyle haklarında dava açılan basın kuruluşlarının, bir yıldır giderek artan sistematik saldırılarına yenilerini eklediklerini belirten Ersoy, son günlerde yapılan yayınları şöyle anlattı:

"Zaman gazetesinin 'Bu mu gazetecilik' başlıklı manşet haberinde Oda TV’den ele geçirilen belgeler arasında Yalçın Küçük’ün ifadeleri olduğu iddia edilen 'CHP, Halkevleri’nin bize yakın şubelerini harekete geçirmekte geç bile kaldı. Bunlar neden bu kadar atıl. Onlara da canlılık getirilebilir' cümleleri yer almaktadır.

Star Gazetesi’nde Kemal Gümüş imzasıyla yayınlanan bir başka haberde ise Odatv’de ele geçirilen 'Gençlik Hareketleri' başlıklı dokümanda bir 'proje' olarak bahsedilen öğrenci gençlik hareketlerinde TGB, CHP, Halkevleri ve YARSAV’ın rolünün anlatıldığı savunulmaktadır.'

"Asıl psikolojik harp budur!"
Tüm bu “belge” haberleri üzerinden Halkevleri ve öğrencilerin hak mücadelelerinin ülkeyi darbeye götürecek “psikolojik harp teknikleri”nin aracıymış gibi gösterildiğine dikkat çeken Ersoy şunları kaydetti:

"Savcı tarafından daha bugün 'açıklanması mümkün olmadığı' ifade edilen ve gerçekliği şaibeli bu 'belge'lerin bu gazetelere nasıl ve ne amaçla sızdırıldığı da artık kimse için bir sır değildir. Ve asıl psikojik harp budur!

Artık açık bir şekilde ortaya çıkmıştır ki bir taraftan kontrgerilla cihazının eski kadrolarının tasfiye operasyonu olan Ergenekon süreci aynı zamanda yeni kontrgerillanın da inşa sürecidir.

Polisten yargıya devletin şiddet aygıtını emrine alan AKP’nin cemaat kadroları eşliğinde yandaş medya ve kitle iletişim aygıtlarıyla, türlü istihbarat ve dezenformasyon teknikleri, izleme ve dinlemede yöntemleri ile internet bilgisayar ortamında sanal suç delilleri üretilerek düzenlenen komplolarla sürdürdüğü Ergenekon operasyonu/davası önümüzdeki yıllara damgasını vuracak kontrgerilla tekniklerinin ilk örneklerini sunmaktadır. Bu örnekler bir taraftan KCK ve Devrimci Karargah operasyonlarında da sergilenmekte, bugün gelinen noktada İslamcı neoliberal rejime muhalefet eden, cemaate laf söyleyen herkes Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah gibi davalarla hedef alınarak toplum bir kuşatma altına alınmaktadır.

AKP’nin kurduğu neoliberal İslamcı rejime uymayan herkes 'darbeci', 'çeteci', 'Ergenekoncu', 'terörist' ilan edilmektedir. Bu çerçevede Halkevleri’ni 'darbeci' ilan edenlere yanıtımız mücadele tarihimizdir. Halkevleri Türkiye’deki darbelerle kapatılmış, üyeleri ve yöneticileri tutuklanmış, mallarına el konulmuş ve tüm bu baskılara rağmen ezilememiş, yok edilememiş ve bu topraklara kök salmış bir halk örgütüdür. Bugün Halkevleri’ne çamur atanların sicilinde ise darbe şakşakçılığı, koşulsuz iktidar uşaklığı yatmaktadır."

"Bizi Google’de arama"
Ersoy, Haber 7 yazarı Prof. Osman Özsoy'un da “Google’a sordum acaba bu kadın kim” başlıklı yazısında, Ankara’da polisin yumruklu saldırısına maruz kaldığı kameralarca tespit edilen Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş’ı “provokatör”/ “kronik eylemci” ilan ettiği, “Kalabalıklar toplanınca onlar farkına bile varmadan kitleleri provoke ediyorlar” diyerek hedef gösterdiğini belirterek şunları kaydetti:

"Prof. Özsoy’un 'Google' ile uğraşmasına gerek yoktur. Yoksul mahallelere, Anadolu’nun dört bir yanında büyüyen hak mücadelelerine, sokağa bakması yeterlidir. Halkevleri’nin üye ve yöneticileri bu ülkede neoliberalizme, gericiliğe, faşizme karşı onlarca eyleme katılmışlardır ve katılmaya devam edeceklerdir.

Attıkları her adım için patronlarının, Başbakanları’nın, cemaat şeyhlerinin, komutanlarının, amirlerinin, emperyalist efendilerinin 'olur'unu alanlar Halkevleri’ni de talimatla hareket eden bir kurum olarak görmek istemekte, hazırladıkları senaryoları da buna göre üretmektedir.

Bugün Halkevleri çeşitli biçimlerde iktidarın hedefi olmaktadır ve yandaş basının tavrından anlaşılan odur ki daha fazla hedefi olacaktır. Biz AKP iktidarından 'aman' dileyecek değiliz. Ancak adil bir kavga istemek hakkımızdır. Kendi kirli suçlarınızı Halkevleri’ne bulaştırmaya kalkmayın. Darbelere uşaklık, psikolojik harp, faşizm, ırkçılık sizin işinizdir. Biz bedeli ne olursa olsun eşitlik, özgürlük, kardeşlik için mücadele etmeye devam edeceğiz.

(soL-Haber Merkezi)