EMEP 23 Nisan Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili yaptığı açıklamada "Hafta başından bu yana AKP hükümetinin hazırladığı Anayasa değişikliğini görüşen TBMM, ulusal egemenliğin simgesi olarak 90. yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor. Oysa ne Meclis, ne onun içinden çıkan kurumlar, ne de görüşülen Anayasa değişikliği ulusal egemenlikle bağdaşıyor. Üstüne üstlük şimdi devlet yapısına dair bu tartışmalara Başbakanın ihtiraslarına yanıt olacak ve anti-demokratik devlet aygıtını pekiştirecek "Başkanlık Sistemi" de eklenmiş durumda" dedi.
Halka ve çocuklara yönelik yasaklar ve baskıların sürdüğü belirtilen açıklamada Siyasi yasak ve barajlarıyla, temel yasalardaki anti-demokratik hükümleriyle ülkemiz emekçilerinin haklarını gözetmeyen halkların, dillerin, kültür ve inançların üzerindeki baskıyı ayırımcılığı gidermeyen, darbe anayasasını koruyan iradesiyle TBMM ve yürütme organları, adeta halk iradesi ve egemenlik hakkının inkarı olarak boy göstermektedir. Emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden olan meclisin demokratikleşme sorunlarını çözmek yerine AKP iktidarının güçlenmesine ve halka yabancı CHP, MHP muhalefetinin politik hesaplarına alet edilmesi kabul edilemez bir durumdur. O nedenle halkımızın eşit haklara dayalı birliğini ve barışı sağlamak yerine emperyalist plan ve oyunların uygulayıcısı olan siyasi iktidarın, millet egemenliğinden ve demokrasiden söz etmesi en hafifiyle demagojidir" ifadeleri yer aldı.
"Çocuklar sömürü ve baskının mağduru olmaya devam ediyor" denilen açıklamada "Meclisin kurulduğu günün bayram olarak adandığı çocuklardan ve haklarından yana iktidarın (ve Meclisin) suç karnesi ise hayli kabarıktır. Son *'Anayasa Değişikliği Paketi'* görüşmelerinde TMK mağduru çocuklar için araştırma komisyonu kurulması önerisini kabul etmeyen bu burjuva politikacılar, bayram gününde bolca göstermelik laflar etmekten geri durmayacaktır. Ancak, her 23 Nisan'da hatırlanan ülkemizin geleceği çocuklarımız içler acısı durumdadır" denildi.
Açıklamanın devamında gerçek bayram günleri yaşatmak için güçlerin birleşmesi gerekliliğine vurgu yapılarak "Gerçek ulusal egemenlik ve çocuklarımızın gerçekten bayram günlerini yaşadığı bir ülke için tek çıkış yolu, egemenlik ve halk iradesinin sonucu olan işçi-emekçi iktidarının simgesi bir meclise kavuşmak ve bunun için emek, barış, demokrasi mücadelesi vermektir. Önümüzdeki 1 Mayıs İşçi Bayramı böyle bir birleşik mücadelenin hayata geçirilmesinin vesilesi olmaya adaydır. O nedenle işimiz, ekmeğimiz, barış ve özgürlüğümüz için emeğin ve eşit hakların, halk iradesinin egemenliği için, demokratik bir anayasa için, gerçek bayram günlerini çocuklarımıza yaşatmak için el ele verelim, güçlerimizi grev ve direnişlerde birleştirip alanlara çıkalım" denildi.
(soL - Haber Merkezi)