Devlet yönetiminde yaşanan güç ve iktidar çatışmasında yeni bir safhaya girildiğini belirten EMEP, irticai faaliyetlerle ilgil ibir soruşturmayı yürüten Erzincan Başsavcısının Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanmasının iktidar ve muhalefet arasındaki çatışmanın yeni bir boyutu olduğuna dikkat çekti. Meselenin hukuk ve yetki sorunu olarak topluma yansıtıldığını belirten Tüzel, "yargı egemen güçlerin farklı kliklerinin birbirlerine karşı yürüttükleri iktidar çatışmasının hedefi haline gelmiştir" dedi.
Yargının da bölündüğü ve güç savaşı içindeki her siyasi yapının etkisindeki kurumları harekete geçirdiğini belirten açıklamada müdahalelerin hem yargı içinden hem de bakanlık gibi devlet bürokrasisinden olduğu vurgulandı.
Yargı ve hükümet arasında ayyuka çıkmış bu çatışmanın Türkiye’nin halkın iradesine aykırı devlet yapısını, adalet mekanizmasını ve demokrasi yoksunluğunu gözler önüne serildiği belirtilen açıklamada “Adı geçen irticai faaliyetler Şemdinli veya Ergenekon soruşturması ya da başkaca toplumsal boyutlu hukuki yargılamalar bu kapışma ve müdahalelerin etkisi altındayken, gerçeğin ortaya çıkması nasıl mümkün olacaktır?” deniyor. EMEP açıklamasında “bu nedenle hem siyasi cinayetlerin aydınlatılması hem de karanlık güçlerle hesaplaşılması için bağımsız komisyon kurulması zorunludur” vurgusunda bulunuyor.
Açıklamada “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın söylediği gibi ‘ortada karanlık odaklara karşı sürdürülen bir hukuk mücadelesi yoktur” denilerek, siyasi cinayetlerin mağdurlarının ailerinin taleplerinin bu güçlü iktidara karşı hala ortada durduğu belirtiliyor. Ergenekon soruşturmasına da değinilen açıklamada “Hükümetin darbecilerle gerçek bir hesaplaşma niyeti de yoktur” deniliyor.
Ana muhalefetin meseleyi erken seçime bağlamasının da ülkenin demokratikleşmesine ve halka sunacağı hiçbir katkısı olmayacağı belirtilen açıklamada “seçimin zamanının değil, hangi koşullar ve ne tür düzenlemelerle yapılacağı önemlidir” deniliyor.
EMEP açıklamasını üç maddeyle bitiriyor:
"1- Eski DGM'lerin devamı olan Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmalıdır.
2- HSYK'nın yürütmeden bağımsızlığı ve idari özerk bir kurum olması sağlanmalıdır.
3- Ülkemiz tarihinde yaşanmış devlet organizasyonu toplumsal olayların ve insanlık suçlarının aydınlatılması için devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin dışında bağımsız bir soruşturma komisyonunun oluşturulması, demokratikleşmenin ilk adımları olacaktır."