“Sosyalistler susmadı susmayacak”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganlarıyla gerçekleştirilen eyleme aynı davadan tahliye olan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Oda Tv Davası’ndan tahliye edilen Gazeteci Ahmet Şık ile birçok kitle örgütü temsilcisi destek verdi.
"Polis marifetiyle dosyada MİT raporları bulunuyor"
Milyonlar Adalet İstiyor İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan Kardelen Taş, sanıkların yaptıkları savunmalarla polis ve medya eliyle hazırlanan iddianameyi defalarca çürüttüğünü belirterek, buna rağmen hala tutuklu olduklarını belitti. Dava dosyasına konulan MİT raporuna dikkat çeken Taş, “MİT tarafından takibe alınmış olan sosyalistlerin öz geçmişlerini, bundan on yıllar önce yapmış oldukları siyasi çalışmaları ve bugün yürüttükleri meşru demokratik mücadeleyi çarpıtarak, hiçbir delil sunmadan tüm insanların Devrimci Karargah Örgütü mensubu olabileceğini iddia ediyor. Gerçek dışı iddialardan, niyet okumaya dayalı yargılardan oluşan ve hukuken hiçbir değer ifade etmeyen bu metin, polis marifetiyle mahkemeye gönderiliyor“diye konuştu.
Tuncay Yılmaz, Semih Aydın, İbrahim Turgut, Baha Okar, Hakan Soytemiz’in açık ve meşru zeminde siyaset yaptıklarını söyleyen Taş, onları tutsak ederek, fikirlerini sindirebileceklerine inananların boşuna uğraştıklarını söyledi.
"Devrimcilerin ortak mücadelesi engellenmektedir"
BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, davanın hukuki olmadığına bir kez daha dikkat çekerek, siyasi olduğunu söyledi. Davanın iki boyutunun bulunduğunu belirten Tuncel, “Birinci boyutu, devrimcilerin yan yana ortak mücadelesini engellemektir. İkincisi ise devrimcilerin, Kürt halkıyla kurduğu birlikteliktir” dedi. MİT Raporu’nun delil olarak kullanılmaması gerektiği halde son anda dosyaya konulduğunu ifade eden Tuncel, Terörle Mücadele Kanunu'nun, Toplumla Mücadele Kanunu’na dönüştüğünü belirterek, dünyada teröristi en çok olan tek ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yaptı.
"O padişah zannetse de kendini biz tebaa değiliz"
Yazar Temel Demirer ise Türkiye’yi kendisini padişah sanan bir müsvettenin yönettiğini belirterek, “Ama o kendini padişah zannetse de biz tebaa değiliz. Sosyalistiz, sosyalistin ne demek olduğunu yeni yetme polisler bilmez ama başbakan iyi biliyor. ‘12 Eylül ile 28 Şubat ile hesaplaşıyoruz’ diyorlar. Yalan. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın mirasçısı Başbakan’ın kendisidir. 12 Eylül’de 28 Şubat’ta ne yapıldıysa bugün o yapılıyor. Komplocu yalancı polisler devleti olduk” diye konuştu.
Tutuklu yargılanan gazeteci Baha Okar’ın kardeşi Ayşe Mine Deniz, tutuklu yakınları olarak büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirterek, kardeşinin tek suçunun muhalif olmak olduğunu söyledi. “Adalet ve özgürlük istiyoruz” dedi.
(soL - İstanbul)