Dersim'in sol adayları: Devrimci belediyecilik anlayışı gerçek bir ihtiyaç

Dersim Demokratik Halk Dayanışması'nın Ovacuk adayı Fatih Mehmet Maçoğlu ve Hozat adayı Kahraman Kılıç'la, Dersim ve yerel seçimleri konuştuk.

Faysal Azamlı

Fatih Mehmet Maçoğlu: Mücadele kültürünü geliştirmekle görevliyiz
Dersim Demokratik Halk Dayanışması Ovacık’ta Fatih Mehmet Maçoğlu’nu aday gösterdi. 30 Mart’ta TKP listesinden seçime katılacak Maçoğlu’yla ilçeyi ve seçimleri konuştuk.

Devrimci, halkçı belediyecilik anayışıyla adaylığınızı açıkladınız. Sizi aday olmaya yönlendiren nedenler neler?
Ovacık Demokratik Halk Dayanışması (ODHD), gelenekçi ve feodal zemine oturtulmak istenen belediyecilik anlayışını reddederek bu coğrafyada ezilenlerin, yoksulların, ötekileştirilmişlerin, yalnızlaştırılanların yanında olduğunu ilan etti. Devrimci belediyecilik anlayışının bir alternatif olarak ortaya çıkması, önemli bir ihtiyaca yanıt oldu. Ovacık’ta bu anlayışı yükseltmek, sosyal belediyecilik kavramını geliştirmek, halkın da bu anlayış içerisinde kendi özyönetimine kavuşmasını sağlamak adına aday olmaya karar verdim.

İlçenizin en büyük sorunları neler? Bunlara ilişkin çözüm planlarınız var mı?
Bu konu iki şekilde ele alınabilinir. Birincisi siyasal, sosyal ve psikolojik... Bu coğrafyada yaşayan halk Kızılbaş, Kürt olduğundan çeşitli baskılara maruz kalıyor. Siyasal açıdan ötekileştirilen, asimile edilmek istenen ve zorla göçe itilen bir toplum var. Bu nedenle toplumda bir güven erozyonu, siyasal iktidarlar tarafından bilinçli bir şekilde yaratıldı. Burada bizlere düşen Dersim’in inançlarına, kültürel, demokratik yapısına, tarihsel ve doğal dokusuna uygun projeler sunmak. Amacımız halk meclisleri, kadın komisyonları, gençlik komisyonları, engelli komisyonları oluşturarak birlikte karar almak eğitime yönelik ve sosyal etkinlikler yapmak doğamızı tehdit eden şirketlere karşı daha etkin bir şekilde mücadele etmek, geçmişimizin ve inançlarımızın yok olmamasını sağlamak.

İkincisi ise üretimle ve ekonomik tedbirlerle ilgili projelerimiz. Bunlar tarım, hayvancılık ve turizmle ilgili, toplumun ekonomik olarak kalkınmasını sağlayacak projeler.

Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?
Öncelikle 14 kişiden oluşan bir seçim komisyonu oluşturduk ve bu komisyonla her hafta toplanarak organize bir çalışma içine girdik. 94 mahallesi ve Pulur mahallesinde seçim büroları açtık.

Mahalleleri dörde bölerek, her mahallede çalışacak arkadaşlarımızı belirledik. Evleri teker teker gezerek, bire bir konuşmalar yapıp halkın sorunlarını, beklentilerini, isteklerini dinliyor, haftalık toplantılarımızda bunlar üzerine değerlendirmelerimizi yapıyoruz. İnsanlara “bize oy verin” demek yerine oluşturacağımız halk meclislerinden, bu meclisler içindeki kadın, gençlik, mahalle ve engelli komisyonlarından bahsediyoruz. Seçim çalışmalarımızda kendimize ilke edindiğimiz bir diğer nokta da, birey ve adayların kimliğinden çok bağlı bulundukları partilerin geliştirmiş oldukları politikaların yanlışlıklarını tartışmak.

Gezi direnişi ve sonrasındaki yolsuzluk operasyonuyla AKP’nin düştüğü durumun sizin çalışmalarınıza bir yansıması oldu mu?
Bu ülkede 1970’lerden beri halkın devrimci bir öfkesi olduğu aşikar. 15-16 Haziran’ların, TEKEL direnişinin, Gezi’nin ve Gezi’yle başlayıp Türkiye’nin Kürdistan coğrafyasına yayılan bu çıkışın, geleceğe ve Türkiye halklarına bir mesaj olduğu ve böyle okunması gerektiğini düşünüyorum. Kanımca mevcut siyasal iktidarın bir kıvılcımın, kocaman bir bozkırı tutuşturduğunu bilmesi gerek.

Bu ülkenin bir parçası olan ilçemizin de bunlardan etkilendiği apaçık ortada. Bizlere düşen görev, örgütlü bir halk yaratarak karşı duruş kültürünü geliştirmektir. Misyonumuz halk safında yer alarak, emperyalist hırsızlara karşı duruş sergilemek.

Kahraman Kılıç: Dersim’de düzen partilerine tek bir oy çıkmayana kadar mücadele edeceğiz
TKP ve Demokratik Haklar Federasyonu’nun da içerisinde bulunduğu Dersim Demokratik Halk Dayanışması’nın Hozat adayı Kahraman Kılıç, seçime TKP listesinden giriyor. Kılıç, Hozat’taki çalışmalarını soL’a anlattı.

Neden aday oldunuz? Yerel yönetimlere bakış açınız nedir?
Bugün dünyada yaşanan bir kaos var. Emperyalist kapitalist sistem ile eş güdüm içerisinde neoliberal politikaların yarattığı bir sömürü düzeni mevcut.
Bu düzenin şekil verdiği sömürü, barbarlık ve zulüm, mazlumların haklarını hedef alarak katliamlar yapıyor yaşamın tüm alanları kadar doğayı da hedef alıyor.

Biz Hozat Demokratik Halk Dayanışması (HDHD) olarak bu gidişata dur demek, egemen gerici düzenin karşısında halkın örgütlü güçleriyle birlikte, yerinden ve yerelden bir karşı duruş oluşturmak için aday olduk. Yerel yönetimleri halkçı, devrimci, sosyalist bir bakış açısıyla ve halkımızı söz, yetki, karar mekanizmasının başına geçirme perspektifiyle hareket ediyoruz. Gerici, faşist siyasi iktidarın, ayrımcı, gaspçı, rantçı politikalarını teşhir ederek meşru zeminlerde “hak verilmez alınır” şiarıyla halkın fiili özyönetimini kurmaya çalışacağız.

Hozat’ın en büyük sorunları ve sizin bu sorunlara ilişkin çözümleriniz nelerdir?
Katliamlar, sürgünler, köy yakmalar, karakollaşma, HES projeleriyle bölgenin insansızlaştırılması ve nihayet yozlaştırılması, cemaatleştirmesi projeleriyle karşı karşıya kalan Dersim’in bir parçasından bahsediyorsunuz. Bütün bu saldırılara maruz kalmış bu kadim toprakların insanları, her şeye rağmen her türden güncel saldırının karşısında dimdik ayakta.

Aday olma sürecimle başlayan aylardır devam eden bir çalışma mevcut. Bu çalışma HDHD bünyesinde oluşturduğumuz gençlik, kadın, engelli, esnaf, sendikal ve mahalle komisyonlarımız vasıtasıyla yürütüldü. Her komisyon kendi alan çalışması doğrultusunda gerçekleştirdiği anket çalışmasıyla bu sorulara cevap aradı. Yaklaşık bin kişiyle yapılan anketlerin sonucunda sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitimle ilgili olanlar başta olmak üzere, bir dizi sorun ve çözüm önerileri noktasında önemli sonuçlar elde ettik. Bu sorunları halkımızla omuz omuza vererek çözme iradesini baştan gösteriyoruz.

Doğanın yok edilmemesi, tahribatların giderilmesi, köylere geri dönüşlerin sağlanması, göçlerin önlenmesi, istihdam imkanları yaratmak, tarım ve hayvancılığı geliştirmek, tarihi miraslarımızın korunarak geliştirilmesi, alternatif enerji kaynaklarına yönelme, kültür sanat atölye çalışmaları gibi birçok öneriyi programımıza aldık. Halkın örgütlü gücüyle aşamayacak hiçbir engelin olmadığını düşünüyoruz.

Bunların dışında en can alıcı ve dikkat çeken konu kadın sorunu. Kadınlarımıza yönelik sosyal alanlar oluşturmayı, kadın atölyeleri kurmayı el emeklerini değerlendirebilecekleri tekstil ve benzeri yerler oluşturarak mesleki yeterliliklerini geliştirecekleri, ekonomik bağımsızlıklarını kuracak imkanları yaratmayı hedefliyoruz.

Seçim çalışmaları nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?
Çalışmalarımız aslında seçimden ziyade halk dayanışmaları tarzında, kolektif bir faaliyetle yürüyor. HDHD, komisyonları vasıtasıyla çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayarak yoluna devam ediyor. Akıl vermekten çok halkın öneri ve talepleriyle hareket ediyor.

Demokratik Haklar Federasyonu’nun da önemli bir bileşeni olarak, Dersim genelinde başlattığımız çalışmalar sonucunda ortaya çıkan halk dayanışmalarıyla ortak bir zeminde hareket ediyoruz. Bu anlamda Dersim merkezde bağımsız aday Ali Tacar, Ovacık adayı Fatih Mehmet Maçoğlu (TKP) ile Mazgirt’te Tekin Türkel (ÖDP) ve Hozat’ta ben TKP çatısından aday olduk. Halkımızın çalışmalarımıza ilgisi ve sevgisi çok büyük. Bizler de bu sevgi ve ilgiye layık olmaya çalışıyoruz. Tüm halkımızı devrimci halk meclisleri programını hayata geçirme hedefiyle HDHD etrafında kilitlenmeye çağırıyoruz.

Gezi direnişi ve AKP ‘nin yolsuzluk iddiaları gibi başlıkların Hozat’tan yansımaları nasıl oldu? Sizin çalışmalarınız da nasıl bir yeri var?
Şanlı Haziran ayaklanmasında kaybettiklerimizi bu vesilesiyle yeniden saygıyla anıyoruz. Gezi halk direnişinin Dersim’deki yansıması da elbette direnişe omuz verme sloganları ile şekillendi. Bu anlamda bu topraklarda kök salmış devrimci damar her zamanki gibi sesini yükseltti. Mahirlerin, Denizlerin, Mazlumların, İbrahim Kaypakkayaların devrimci mirasını hakkıyla taşıyan direnişin kalesi Dersim de Gezi’deki heyecanı tüm coşkusuyla hissediyordu.

Maskesi Gezi direnişiyle düşen AKP iktidarının yaşadığı çöküşün bir başka göstergesi de ayakkabı kutularına doldurulan halkın paralarıydı. Dersim halkı yoksulluğun ve bunun sebeplerinin bilincinde. Bu yüzden başta AKP, CHP, MHP olmak üzere düzen partilerinin, kirli oyunların parçası olduklarının da bilincinde. Bu bilinci daha ileri taşıma hedefiyle hareket eden bizler de bu anlamda yerel yönetim çalışmalarımızda bu düzen partilerini teşhir ediyoruz. Direnişin kalesi Dersim’den düzen partilerine tek bir oy çıkmayana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz.