"Bacı" başlıklı yazısıyla genç kadınlara hakaret eden Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç'a yönelik protestolar sürüyor. Ardıç dün de Adana da kadınların hedefindeydi. Gençlik Muhalefeti'nden Kadınlar "Bizde pisliğe pislik derler" sözleriyle Ardıç'ın çirkin üslubunu, sol ve kadın düşmanlığını protesto ettiler.
Kadınlar tarafından yapılan açıklamada, devrimci değerlere küfreden AKP kalemşörlerinin görev başı yaptıkları belirtilerek, bu kişilerin İzmir’de üniversite öğrencileri tarafından kovulduktan sonra sonra olayı Sabah gazetesindeki köşesine “kuduruk” bir dille taşıyan Emre Aköz ve yine aynı gazetenin köşe yazarı Engin Ardıç olduğu hatırlatıldı.
"Yazdığı yazının dilinden de rahatlıkla anlaşılıyor ki Engin Ardıç çeşitli 'patolojik' sorunlarla yüz yüze görünmektedir" diyen Gençlik Muhalefeti'nden Kadınlar, "her önüne gelene küfürler savuran, hakaretler eden, aşağılıkça sataşma faaliyetini aklına estiğince, gönlü istediğince köşesinde yazarak gerçekleştiren Ardıç’ın tam da Dünya Kadınlarının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olan 8 Mart öncesinde solcu, devrimci kadınlara sataşması tesadüf değildir" tespitinde bulundular.
AKP'nin kadın emeğini sömüren politikalarına karşı solcu, sosyalist, devrimci kadınların mücadele ettiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"AKP’nin gerici, muhafazakar, ayrımcı, cinsiyetçi, erkek egemen zihniyetini ortaya koyan ve bunlara karşı mücadele eden kadınlar solcu, sosyalist, devrimci kadınlardır. AKP’nin gerici ve muhafazakar zihniyetinden beslenen Ardıç ve onun gibilerinin kadını 2. sınıf insan yerine koyan, kutsal aile tezleriyle kadını eve kapatan, türbana sokan, kadın bedenini ve kimliğini tahakküm altına alanlara karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren sosyalist, devrimci kadınlara tahammül edememesi gayet normal. Çünkü “akşam saat 9 da kızların sokakta ne işi var” diyen Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak’la, dekolte giyen kadının tacizi hak ettiğini söyleyen Selçuk Üniversitesi İlahiyat Profesörü Orhan Çeker’le Engin Ardıç arasında hiçbir fark yoktur."
Devrimci kadınlara dil uzatan Ardıç'ın cesaretini AKP'den aldığını belirten kadınlar, Engin Ardıç'a da şu mesajları ilettiler:
"Onlar bütün korkaklılıklarıyla devasa plazaların rahat koltuklarında yazılarını yazmakla meşgulken, o pis ağzıyla dil uzattıkları Mine Bademci henüz 18 yaşındayken sömürü ve zulme karşı verdiği mücadeleyle halkının yüreğine cesaret tohumları ekiyordu.
Onlar bütün korkaklıklarıyla kalemlerini iktidarlara satarken, o pis ağızlarıyla dil uzattıkları Ayşe Makar henüz 18 yaşındayken Fatsa dağlarında halkı için hayatını feda etmekte zerre kadar tereddüt etmedi.
Onlar lüks restoranlarda göbeklerini şişirirken, o pis ağızlarıyla dil uzattıkları Güler Zere eşit, özgür ve adil bir dünya için girdiği ölüm orucunda halkının yüreğinde ölümü bekleyen o güler yüzüyle ölümsüzleşti.
Yine bilmeliler ki ismini saymakla bitiremeyeceğimiz nice devrimci kadın onurlu yaşamlarıyla halkın yüreğinde umudun simgesi olurken, Engin Ardıç ve onun gibileri yalakalıkla sürdürdükleri yaşamlarıyla ancak iktidarın gözünü boyayabilirler.
AKP ve beslendiği gerici zihniyet en az üçer çocuk doğuran, elbet mutlaka ya babasının ya abisinin zoruyla terbiye edilerek türbana sokulan, eh okuyacaksa da erkeklerle arasında en az 45 cm olan, mezun olduğunda iş güvencesiz, esnek çalışan, tacize tecavüze uğradığında suçu kendinde dekolte giymesinde, gece sokağa çıkmasında arayan kadınlar hayal etmekte, bunun için adımlar atmaktadır. Buna itiraz eden, bu itirazını yüksek sesle dillendiren, direnen, mücadele eden, kısacası yeterince uysallaştırılamamış, erkek egemenliği kabul etmeyen kadınlara laf söylemek, hakaret etmek ise AKP’nin kalemşörlerine, dalkavuklarına düşmektedir. Yandaş medyada AKP’ye yaranmaya çalışarak kaptıkları köşelerinden içlerindeki pisliği kusmaya devam etsinler, biz bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz."
(soL-Haber Merkezi)