Referandum sürecinde bir araya gelerek ortak bir 'Hayır Deklarasyonu' yayınlayan sol partilerin Türkiye genelinde etkinlikleri sürüyor. Emek
Partisi (EMEP), Antalya Halkevi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) Antalya İl Örgütleri, düzenledikleri
panelle 'AKP Anayasası'na Hayır!' dediler. Panele EMEP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı, Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Kutay Meriç, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Ulusaler ve TKP Siyasi Büro Üyesi Mehmet Kuzulugil konuşmacı olarak katıldı. Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu'nda gerçekleştirilen paneli, yaklaşık 200 kişi izledi.
Panelistler yaptıkları konuşmalarda, AKP'nin 12 Eylül Anayasası'yla hesaplaşmak gibi bir niyetinin olmadığını, asıl amacının kendi iktidarını sağlamlaştırmak olduğunu söylediler. Anayasa değişikliğine karşı çıkanların 'darbeci', 'ergenekoncu' diye adlandırdığını belirten konuşmacılar, AKP'nin asıl olarak yargıyı kendi kontrolüne almak istediğine vurgu yaptılar.
Konuşmacılar, solun kendi iddialarından vazgeçmiş kimi kesimlerinin de bu değişikliğe destek vermesini ortak bir dille eleştirdiler. Anayasa değişikliği söylemiyle AKP'nin gerçekte neyi amaçladığını ayrıntılı olarak açıklayan panelistler, daha sonra izleyicilerin sorularını yanıtladılar.
Ağırlıklı olarak 'referandumun boykot edilmesi' üzerine yoğunlaşan sorulara, panelistlerin verdiği yanıtlar, Kürt hareketinin boykot tavrı konusunda kimi ayrılıklar gösterse de, "Boykotun 'evet' oylarını yani AKP'nin elini güçlendireceği" yönündeydi. Tüm konuşmacılar, boykot tavrını 'Kürt hareketinin boykot kararı' ve 'kimi sol çevrelerin boykot kararı' şeklinde iki başlıkta ele alırken Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Kutay Meriç, "BDP'nin boykot tavrının Kürt illerinde anlamlı olabileceğini ancak Fırat'ın batısında bu tavrı doğru bulmadıkları" görüşünü savundu. 1905 Rus Devrimi sürecinde devrimcilerin boykot tavrını referans gösteren Meriç, "O dönemde devrimciler boykotu grevlerle, sokak eylemleriyle desteklediler. Daha sonra boykottan vazgeçerek milletvekili çıkarmaya karar verdiler. Şimdi bizdeki referandumda solun boykotu grevlerle, sokak eylemleriyle destekleme, geniş kitlelere ulaştırma gibi bir gücü bulunmuyor. Ancak Kürt illerine bakarsak onların böyle bir gücü var. Halkın büyük kesimini sandığa götürmeyebilirler. Bu yüzden onların boykot tavrı anlamlı olabilir. Sonuçta hayır diyecekleri de evet diyecekleri de sandığa götürmeyecekler. Fakat Fırat'ın bu tarafında boykot AKP'ye yarayacaktır. Çünkü hayır demesi gereken solcuları sandıktan uzak tutar" diye konuştu.
Daha sonra söz alan TKP Siyasi Büro Üyesi Mehmet Kuzulugil, boykot kararının Kürt illerinde anlamlı olacağına dair görüşlere katılmadıklarını belirterek "AKP'nin anayasa değişikliğiyle yapmak istediği şey bellidir. Bu anayasadan emekçiler, yoksullar, ezilenleryararına bir şey çıkmaz. Kürt hareketi boykotu bir pazarlık malzemesi olarak kullanmaktadır. Kürt hareketi, bulunduğu yer açısından boykot anlamlandırabilir ancak sosyalistler meseleye böyle yaklaşamaz" dedi. Kürt hareketi dışında kalan bazı sol grupların boykot tavrını da eleştiren Kuzulugil, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu açıkçasıumutsuzluktur. Türkiye'de sol hareketin geleceğine dair karamsarlıktır. Düzen partileri zaten herşeyi ele geçirmiş, biz karışmayalım demek kendine güvensizliktir. Devrimci tavır, bugün Türkiye'de hayır oylarını güçlendirmek ve inisiyatifi ele geçirmektir."
(soL - Antalya)