1 Mayıs kutlamaları çok kitleseldi ama...

Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarına ülke genelinde yüz binlerce kişi katıldı. Özellikle Taksim'deki kalabalık heyecan vericiydi. Ancak mitinglerin içeriği konusunda eleştiriler de vardı.

Bu yıl başta İstanbul Taksim meydanında olmak üzere pek çok şehirde kutlanan 1 Mayıs, geçtiğimiz senelere kıyasla daha kalabalıktı. Bu kitleselliğin nedenlerini ve 1 Mayıs kutlamalarının kitleselliğe rağmen dikkat çeken sorunlarını TKP Merkez Komite üyesi Mehmet Kuzulugil değerlendirdi. Kuzulugil'in 1 Mayıs değerlendirmesi şöyle:

1 Mayıs 2011 kutlandığı büyük merkezlerin tümünde belirli bir kitlesellikle kutlandı.

Öte yandan ne olursa olsun, 1 Mayıs'ın nabzı yine İstanbul'da attı. Taksim'de geçen yıldan daha kalabalık bir kutlama gerçekleştirildi.

Bunun nedenleri var elbette. Taksim konusunda 2007 ile 2010 arasında hükümetin sürdürdüğü germe ve saldırma politikasının sonuna geçen yıl gelinmişti, yine de gerilimleri olan bir 1 Mayıs'tı. 2011 1 Mayıs'ına erken gelen vali açıklaması nedeniyle daha az gerilimle girildi. Bu katılımı arttırmış olabilir.

Yine de herhalde görmemiz gereken bir gerçek, işçi sınıfı ve emekçi kesimlerin öyle ya da böyle bir “komünist bayramı” bir “devrimci bayramı”olarak gördükleri bugünde, devrimcilerle, komünistlerle bir olup düzene, egemenlere ve onların hükümetlerine karşı gelmeyi tercih ettikleridir.

1 Mayıs'ın içeriğine gelirsek.

Bu yılki ortak deklarasyonun somut mücadele başlıklarından, ülke gündeminde olan ve işçi sınıfını şüphesiz ki ilgilendiren somut sorunlardan mümkün olduğu kadar uzak durduğunu söylemek yanlış olmaz. Taşeron işçiliğin kaldırılması, işsizliğin azaltılması ya da sosyal devletin güçlendirilmesi gibi talepler 1 Mayıs'a götüren “somut hedefler” olmayınca havada kalıyor.

Retoriği kuvvetli, teorik dili cilalı ve hedef göstericiliği sınırlı bir 1 Mayıs'a gidiliyor bu şekilde.

Bizim görüşümüz biliniyor. Biz 1 Mayıs mitinginin her zaman işçi sınıfı adına bir gövde gösterisi olması gerektiğini düşünürüz. Gövde gösterisinin bir muhatabı vardır: Görmek istemeyen bir güç sınıfın gövdesi ile karşı karşıya bırakılır.

Bunun için biraraya getirilen bir büyük gövde kadar, böyle bir muhatap ve bir de gövde gösterisinin konusu gerekir.
Bu 1 Mayıs'ta “nicelik rekorunun kırılması” dışında bir hedeften söz edildiğini duymadık.

Taksim 1 Mayıs'ı ile ilgili ilginç olan bir diğer nokta da kürsünün “radikalliği” oldu.

Hedefsiz ve karşıtsız girilen 1 Mayıs'ta devrimci retoriği güçlü, teorisi cilalı deklarasyonlar okundu, sendika liderleri değil direnişteki işçiler konuşturuldu, daha doğrusu deklarasyonlar direnişteki işçilere okutuldu.

Yetmediği yerde müzik grupları devreye girdi. Hak-İş'in, Memur-Sen'in altına imzasını koyduğu mitingde devrimci şarkılar söylendi.

Yaygın medyanın tepkilerine bakarak bu söylediklerimizin sağlamasını yapabilirsiniz.

Yandaşından merkezine tüm bir medya, oluşan “büyük birliği” selamladı. Hedefsiz ve mücadelesiz 1 Mayıs'ın aynı zamanda kavgasız ve barışçı bir biçimde “tamamlanmasını” takdir etti.

Yandaşlardan merkeze uzanan medyanın TKP'nin 1 Mayıs'a katılımı ile ilgili değerlendirmeleri ise ilginçti. Taksim alanında büyük bir alanı kaplayan TKP'lileri sanki bir “gizli el” görüntülerden siliyordu. CNN'in bu iş için ayrı bir departman oluşturduğundan kuşkulanan parti yöneticilerimiz var.

Şaka bir yana büyük kitlesel mitinglerden TKP ayıklama uzmanı olmuşların işi bu yıl biraz arttı.

Ankara, İzmir, Adana, Eskişehir, Samsun gibi merkezlerde önemli büyüklükleri bir araya getirdi parti.

(soL-Haber Merkezi)