TKP kongre kararları ilan edildi

Türkiye Komünist Partisi 9. Kongre Türkiye Konferansı önümüzdeki dönem uygulayacağı kararları açıkladı.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Komünist Partisi 9. Kongre Türkiye Konferansı önümüzdeki dönemde TKP'nin çalışmalarına yol gösterici olması için, kriz ve işçi sınıfı, yerel seçimler, Kürt sorunu, Ergenekon operasyonu, Filistin'le ve dünyanın emperyalizme direnen hakları ile uluslararası dayanışma, Genç Meclis, Yurtsever Cephe, Felaketin Eşiğinde broşürü ve örgütlenme görevi üzerine çeşitli kararlar aldı.

Kararlarda Türkiye Komünist Partisi'nin 9. Kongresi'nin bütün partililerin ve parti örgütlerinin önüne birincil görev olarak örgütlenmeyi koyduğu belirtiliyor ve partinin üstlendiği devrimci görevleri ancak büyüyerek ve toplumsal desteğini artırarak yerine getirebileceğinin altı çiziliyor.

Kriz ve işçi sınıfı başlığı altındaki kararlarda TKP'nin öncelikle işçi sınıfı içinde olmak üzere tüm toplumda AKP hükümetine karşı güçlü bir direnç örgütleme görevine vurgu yapılıyor. İşten çıkarmalara, ücretsiz izin uygulamalarına, çalışma saatlerinin keyfi biçimde belirlenmesine, reel ücretlerdeki gerilemeye karşı somut yasal düzenlemeler yapılması talebiyle bütün emekçi kesimleri birleştirecek bir çalışmanın başlatılması ve sermaye hükümetinin toplumun tüm kesimleri tarafından aktif bir biçimde desteklenecek "genel iş bırakma"yla uyarılması konusunda emekten yana siyasi güçlerle görüşmelere başlanacağı duyuruluyor.

Kararlarda ülkenin ya sosyalizm ya barbarlık yol ayrımına doğru yaklaşmakta olduğu tespiti yapılarak partinin ortaya çıkan devrimci olanakları değerlendirmek konusunda tereddüt etmeyeceği duyuruluyor. Bu doğrultuda Yurtsever Cephe'nin etkili ve devrimci bir kitle örgütlenmesine dönüşmesi için hızlı ve radikal adımlar atılacağı belirtiliyor.

Kriz koşullarında 1 Mayıs'ın İstanbul'da tek ve kitlesel bir gösteri ile kutlanmasının önemine işaret edilerek bütün sendika ve kitle örgütlerinin, sol siyasi parti ve hareketlerin bu doğrultuda tavır almaya çağrılacağı ve 1 Mayıs'ın "İşçi Bayramı" adı altında resmi tatil ilan edilmesi için etkili bir çalışma yürütüleceği belirtiliyor.

29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimler hakkındaki kararlarda TKP'nin Türkiye'nin her yerinde seçime katılacağı, İl Genel Meclisi seçimlerinde, bütün kentlerde, programına ve bu programın güncel siyasette somutlanan açılımlarına oy isteyeceği, belediye başkanlıklarında, solun değerlerini ve politikalarını temsil etme özelliğine sahip başka siyasi partilerin adaylarını ya da bağımsız adayları desteklemekte tereddüt etmeyeceği gibi, solun ortak adayının çıkmadığı yerlerde kendi adayını göstereceğini duyuruluyor. Diğer yandan partinin bazı siyasi parti ve gruplarla oluşturulan "Biz Varız" platformunun merkezi çalışmalarından çekildiği, platformun ilkelerine sadık kalınan yerelliklerde çalışmalara aktif olarak katılmaya devam edileceği belirtiliyor. Seçilmede CHP'ciliğe prim verilmeyeceği özel olarak vurgulanoyor.

Seçim çalışmalarının ana hedeflerinden birinin işbirlikçiliğin, gericiliğin ve piyasacılığın baş aktörü olan AKP'nin kazandığı tüm mevzilerden geriletilmesi olacağı ve seçimlerde bu siyasi amaçlar doğrultusunda "Gençler Göreve" çağrısının yapılacağının altı çiziliyor.

Ayrıca 15 Mart günü İstanbul'da "Ya Osmanlı'ya Dönüş, Ya Sosyalist Cumhuriyet" adıyla büyük bir miting yapılacağı ve tüm parti örgütlerinin miting çalışmalarına şimdiden başlayacağı duyuruluyor.

Kongre kararlarında Kürt sorunu başlığı altında, Kürt sorununun Türkiye'de yaşayan bütün ulusların eşitliği temelinde çözümü için emperyalist ülkelerin devre dışı bırakılmasının mutlak bir zorunluluk olduğunun altı çiziliyor. ABD ile AKP hükümeti'nin, Kürt sorununda Barzanici çözüm üzerinde anlaştıkları belirtilerek Kuzey Irak'taki ABD maşası Kürt gerici liderlerinin Türkiye halklarına bir umut diye sunulmasına izin verilmeyeceği söyleniyor. Ayrıca TKP'nin, Türklerin, Kürtlerin, bütün uluslardan insanların bu ülkede özgür ve eşit yaşamasını isteyen geniş bir kesimin istek ve taleplerinin siyasal alana taşınması için birkaç aydır sürdürdüğü çalışmaları kısa sürede tamamlayacağı duyuruluyor.

Metinde Ergenekon operasyonu da değerlendirilerek operasyonunun NATO eliyle kurulmuş olan kontrgerillanın ve genel olarak devlet içindeki yasadışı örgütlenmelerin tasfiyesi için yürütülmekte olduğuna ilişkin iddiaların hiçbir biçimde gerçeği yansıtmadığı ve ABD'nin Türkiye'ye bölgesel yeni misyonlar yüklemek ve daha önemlisi Türkiye'yi yeniden biçimlendirmek için yaptığı kapsamlı müdahalelerin bir parçası olduğu vurgulanıyor. Partinin solculuk adına Ergenekon operasyonuna destek veren tüm liberal kesimlere karşı keskin bir ideolojik mücadele sürdürmeye devam edeceğinin altı çiziliyor.

Diğer yandan, 12 Eylül1980 faşist darbesinden bugüne Türkiye Cumhuriyeti'nde görev yapan bütün Cumhurbaşkanları, Genelkurmay Başkanları, Başbakanlar, İçişleri Bakanları ve Emniyet Müdürleri hakkında soruşturma açılması, bu soruşturmalara devletin hukuksuz uygulamalarından zarar gören bütün vatandaşlar ve onların yakınlarının katılması, siyasi partilerin sürece müdahil olabilmesi, NATO ile yapılan bütün gizli anlaşmaların açıklanması ve NATO üyeliği konusunun referanduma götürülmesi talepleri dile getiriliyor.

Kararlarda özellikle belirtilen bir nokta da gençliğin örgütlenmesi ve siyasal mücadeleye katılması. Bu açıdan ülke çapında gençliği birleştiren, tartıştıran ve kendi geleceği için harekete geçmeye yönelten bir çalışma olarak Genç Meclis'in önemine vurgu yapılarak tüm parti örgütleri bu çalışmanın en etkili bir biçimde örgütlenmesi için göreve davet ediliyor.

Yurtsever Cephe'nin önümüzdeki dönem kitleselleşme atağı gerçekleştirmesi için yeni olanaklar ortaya çıktığı tespiti yapılarak Yurtsever Cephe'nin iki önemli unsuru olan Yurtsever Cephe İşçi Birlikleri ve Yurtsever Cephe Öğrenci Birlikleri'nin işlev ve yapılanmalarının yeniden tarif edilmesi ihtiyacından bahsediliyor ve bu sürecin 1 Mayıs öncesine tamamlanması gerektiği belirtiliyor.

2008 Parti Konferansı'nda kabul edilen Felaketin Eşiğinde adlı broşüre de değinilerek broşürün "Felaketin Eşiğinde: Türkiye'de Sosyalizmin Tarihsel Meşruiyeti" adıyla yeniden basılıp yaygın bir biçimde dağıtılacağı ve önümüzdeki dönemin devrimci görevlerine işaret eden bir temel belge olarak daha etkili bir biçimde kullanılacağı belirtiliyor.

Filistin'le dayanışmaya özel bir önem verildiği görülüyor. Filistin'de de emperyalizmin ve siyonizmin saldırılarına karşı İslamcı örgütlerin mücadelesinin yadsınamayacağı ancak Ortadoğu'daki İslamcı hareketlerin çelişkili doğasının hesaba katılması gerektiği ve esas olarak seküler, ilerici, anti-emperyalist hareketlerin muhatap alınacağı belirtiliyor.

Son Gazze saldırısında FKÖ lideri Abbas'ın, İsrail saldırıları karşısındaki tutumunun kabul edilemez olduğu vurgulanıyor. En son Davos zirvesinde Başbakan Erdoğan'ın sergilediği tavrın da, son tahlilde Arap dünyasında Türkiye'nin etkisini artırmaya dönük bir şov olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Türkiye Komünist Partisi'nin Türkiye'nin Gazze'ye Barış Gücü adı altında asker yollamasına kesinlikle karşı olduğu ilan ediliyor. Ayrıca partinin, Filistin'le dayanışmanın sürekliliğini sağlayacak kurumsal bir örgütlenme konusunda çalışmalara başlayacağı ve Filistin'e dayanışma amacıyla siyasi bir heyetin eşlik edeceği bir sağlık ekibi yollayacağı duyuruluyor.

TKP 9. Kongresi kararlarıyla birlikte Küba ile olan dayanışma duygularını bir kez daha ifade ediyor ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Küba'ya karşı saldırgan ve müdahaleci politikalarını ve sürmekte olan ablukayı protesto ederek ABD hükümetinin elinde tutsak bulunan 5 Kübalı yurtseverin derhal serbest bırakılması çağrısını yineliyor.

Kongre ile Latin Amerika'da başta Venezuela ve Bolivya olmak üzere, devrimci dönüşümleri zorlayan halkçı iktidarlar, devrimci mevzileri koruyan kahraman Vietnam halkı, ABD baskılarına karşı yıllardır direnen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti selamlanıyor.

TKP'nin dünya ilerici hareketi içerisinde devrimci komünist ilke ve değerlerin güçlenmesi konusunda sürdürdüğü çabaları yoğunlaştıracağı duyuruluyor.