TKP 1 Mayıs'ta Taksim'de

Türkiye Komünist Partisi Siyasi Büro tarafından yapılan açıklamada TKP'nin 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlayacağı açıklandı.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Komünist Partisi Siyasi Büro tarafından yapılan açıklamada, TKP'nin işçi sınıfının birlik, dayanışma, mücadele günü olan 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacağı bildirildi.

Açıklamada TKP'nin bu kararı, "gerici siyasi iktidarın elini güçlendirmemek ve şu ana kadar 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için ortaya çıkan iradeyi zayıf düşürmemek" için aldığı vurgulanarak, "Bugünden itibaren bütün TKP örgütleri, parti yönetiminin bu yılki 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin kaygı ve çekincelerini bir kenara koyarak, sermaye iktidarının emekçi sınıflara karşı saldırısına karşı örgütlü mücadelemizi güçlendirici bir 1 Mayıs için bütün olanaklarını seferber edeceklerdir" denildi.

TKP konuya ilişkin değerlendirmesini ve gelecek yıldan itibaren 1 Mayıs'ların kutlanmasına ilişkin önerilerini sundu:

1 Mayıs 2009'a ilişkin değerlendirme

Türkiye Komünist Partisi 2007 ve 2008 yıllarında 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması için ortaya çıkan kolektif iradenin tereddütsüz parçası olmuş, bütün güçlerini Taksim için seferber etmiş, devlet terörüne karşı koymuş, TKP'ye yakışır bir örgütlü tavır sergilemiştir. Bunu yaparken, bir yandan da 1 Mayıs'ların kitleselleşmesi, emekçi sınıfların siyasallaşması ve mücadele azmini artırıcı bir içerik ve biçim kazanması için çaba harcamış, emekten yana güçler nezdinde girişimlerde bulunmuştur. TKP'nin ilk hareket noktası, 1 Mayıs'ın bir alan tartışmasına indirgenmemesi ve güçlü bir siyasal temele kavuşturulmasıydı. Ne yazık ki 2007 ve 2008 yıllarında Taksim'de kutlama yapmak için birlikte hareket eden ortak irade, geniş işçi yığınlarına ortak hedeflerle seslenmeyi becerememiştir. TKP, 2009 yılında benzer bir yanlışa düşülmemesi için defalarca çağrı yapmasına karşın çeşitli nedenlerle bu çağrıya olumlu bir yanıt alamamıştır. Şu anda milyonlarca işçi için 1 Mayıs bir alan inatlaşmasından ibaret durumdadır ve yazık ki 1 Mayıs'ın anlamına ilişkin sağlıklı bir toplumsal kavrayış yine yaratılamamıştır. TKP'nin ikinci hareket noktası, 1 Mayıs'ın tek ve kitlesel bir biçimde kutlanmasıydı. Yıllardır bu konuda ısrarlı olan Türkiye Komünist Partisi, hep bu ısrarın gereklerine uygun davranmış ve bütün güçlüklere karşın Türkiye'deki tüm örgütlerini tek 1 Mayıs için seferber etmiştir. Katılmamakla birlikte 1 Mayıs'ların birçok yerde kutlanması gerektiğine ilişkin görüşlere saygı duyan TKP, 2007 yılından itibaren özel bir durumun ortaya çıktığını, bu nedenle tüm sendikal ve siyasal yapıların Taksim dışında hiçbir kentte miting başvurusu yapmaması gerektiğini ileri sürmüştür. 2007 yılında bazı güçler tarafından kabul gören bu yaklaşım, 2008'de istisnalar dışında bir kenara konmuş, 2009'da ise neredeyse tamamen gündemden düşmüştür. AKP iktidarının ve genel olarak devletin son iki 1 Mayıs işçi sınıfına karşı sergilediği "kararlı" tutumun geriletilmesi için emekten yana güçlerin de benzer bir kararlılıkla hareket etmesi gerekmekteydi. Bu kararlılığın dört boyutu vardı: Siyasal tutarlılık, örgütlülük, birlikte hareket etme yeteneği ve kitlesellik. Sadece Marmara bölgesinde, yani İstanbul'un yanı başında onlarca miting düzenlenirken bir kararlılıktan ne yazık ki söz edemiyoruz. TKP, kitlesellikten ve merkezi karakterden uzaklaşmış bir Taksim kutlamasının işçi sınıfının kazanç hanesine fazla bir şey yazmayacağı düşüncesindedir. Nitekim geçmişte 1 Mayıs'larda küçük ölçekli kutlamalar devletin müdahalesine karşın yapılmış, Taksim'e çıkılmıştır. Hemen her 1 Mayıs'ta Taksim alanında gösteri yapan devrimciler olmuştur. 1996'da TKP 2 bin kişiyle Taksim'de kutlama yapmıştı. 2007'de birkaç bin kişi Taksim'de toplanmayı başarmıştı. Dolayısıyla 2009'da bunun çok ötesine geçen ve işçi sınıfını gerçekten temsil eden bir güçle Taksim'e yönelmek gerekirdi ve bunun için koşullar uygundu. TKP kitlesel bir gösteri yerine, protokoler bir kutlamanın olumsuzluklarına işaret etmiş, bütün dost güçlere yeniden bir çağrı yapmıştır. Kitlesel bir kutlamanın zorlanması için kendi adına bazı önlemler de alan TKP, Şişli'de toplanmak ve sendikal rekabetin ürünü olarak Avrupa yakasında ayrı bir miting başvurusunun önünü kesmek için Çağlayan'da miting için İstanbul Valiliği'ne dilekçe vermiştir. Çağrısı yine yanıt bulmayan TKP daha sonra DİSK yönetimi ve bazı siyasi güçlerle sürdürdüğü temaslardan çeşitli nedenlerle bir sonuç alamamıştır. Dahası, 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamaya dönük yürütülen çalışmalarda gözle görülür bir dağınıklık ortaya çıkmıştır. Bu koşullarda TKP, geride kalan 5 günü en iyi şekilde değerlendirmek, günahıyla-sevabıyla 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için gösterilen iradeye güç vermek için, her tür ayrıntıyı bir kenara koyup 1 Mayıs günü sermayeye karşı işçi sınıfının örgütlülüğünü temsil eden bir ortaklığın mümkün olan en büyük kitleyle oluşması için çaba harcamaya karar vermiştir. Bu çerçevede TKP, kendi ilkelerine, işçi sınıfına, üye ve dostlarına dönük sorumluluğunu da gözeten bir biçimde 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına yoğunlaşacaktır. TKP Türkiye'nin başka hiçbir yerinde 1 Mayıs kutlamalarına katılmayacaktır.

Türkiye Komünist Partisi'nin 1 Mayıs'lara ilişkin önerileri

Türkiye Komünist Partisi, 2010 yılından başlayarak 1 Mayıs'ların Türkiye işçi sınıfına yakışır bir biçimde kutlanması için aşağıdaki yaklaşımı tüm sendikal yapılar ve siyasi güçlerle paylaşır:

DİSK ve KESK Genel Merkezleri, 1 Mayıs'a ilişkin içerik, biçim ve kutlama yerlerine ilişkin bir kararı kamuoyuna ilan etmeden önce, hazırlıklar için gerekli zamanı sağlayacak makul bir tarihte 1 Mayıs'ı ortak bir iradeyle kutlamak isteyen bütün siyasi parti ve siyasi çevrelerle demokratik kitle örgütlerini bir araya getirmeli, kendi düşüncelerini açmalı ve onların düşüncelerini almalıdır. Bu toplantı ya da toplantılardan sonra DİSK ve KESK yönetimleri, herkesi en ileri noktada kapsamayı gözeten bir öneriyi yazılı olarak iletmeli, bu önerilerin değerlendirildiği bir toplantı daha yapılmalı ve ortaya çıkan genel eğilim doğrultusunda hareket etmeye karar veren bütün örgütlerin içinden bir yürütme komitesi seçilmelidir. 1 Mayıs için ortak çağrı yapan bir bildirge ve kutlama yapılacak alan ya da alanlar 1 Nisan itibariyle açıklanmış olmalıdır. Bütün katılımcı örgütler ortak 1 Mayıs propaganda araçlarını ve bu araçlarla aynı doğrultudaki kendi araçlarını etkili bir biçimde kullanmalı, mümkün olduğunca ortak bir dil tutturmalıdır. TKP 1 Mayıs'ın tek bir alanda ve İstanbul'da kutlanması konusundaki yaklaşımını korumaktadır ve her yıl bu önerisini tekrarlayacaktır. Bununla birlikte, eğer bu görüş genel kabul görmüyorsa, hiç değilse güçlerin çok fazla dağılmayacağı az sayıda bölgesel mitingler için karar alınması sağlanmalıdır. 1 Mayıs mitinglerinde kürsü ortak iradeyi sergileyecek bir biçimde düzenlenmeli, sendikal rekabetin dışa vurulmasına, şu veya bu siyasi odağın öne çıkmasına izin verilmemelidir. 1 Mayıs kürsüsü, ortaklaşılan siyasi çerçevenin kamuoyuna sunulduğu, kararlılığımızın ve coşkumuzun kitlelerle paylaşıldığı bir platform olmalıdır. Türk-İş'in bu iradenin parçası olması için girişimde bulunulmalı ancak hiçbir dayatmaya izin verilmemelidir. Türkiye Komünist Partisi, aslında hemen hemen bütün siyasi çevrelerin ve birçok sendikal yapının paylaştığı bu temel ilkeler konusunda bir adım atılmadığı takdirde, bundan sonra 1 Mayıslar'da benzer kaygılar taşıyan güçlerle daha farklı arayışlara girecektir.