Oyumu kime vermeyeceğim? (Faysal Göktaş)

Malûm yerel seçimlere birkaç gün kaldı, gündem sıcak.

Seçim yarışı, kaset savaşları, suçlamalar, inkârlar had safhada.

Herkesin aklından geçirdiği, oy vermeyi düşündüğü parti var elbet…

Ben de kime oy vermeyeceğimi açıklamaya çalışacağım…

Yaptığı yolsuzluklara rağmen hâlâ olanca yüzsüzlükle halkın karşısına çıkanlara elbette oy vermeyeceğim.
İmar rantçılarına,
Yargıyı, medyayı, devlet kurumlarını babasının çiftliği sanan, aile şirketi yönetir gibi devlet yönetenlere,
Diktatörlük rejimini adım adım tahsis edenlere,
Ülkeyi belediye gibi yöneten, ormanları şantiyeye çevirenlere, kâr uğruna doğayı katledenlere,
İnsanları kutuplaştıran, bizden ve onlardan ikilemi yaratanlara,
Berkin’i katledenlere, acılı annesini yuhalatanlara,
Özgürlük düşmanlarına,
İnternet yasaklayıcılarına,
Kadın düşmanlarına, kadını eve hapsetmeye çalışan orta çağ zihniyetine,
Dindar gençlik yetiştireceğiz şiarıyla özgür düşünceli gençlere yaşamı dar edenlere,
Suriye’yi kan gölüne çeviren teröristleri maddi ve lojistik olarak destekleyen eli kanlılara oy vermeyeceğim elbette.

****

Fakat sol gösterip sağ vuranlara da,
Cemaate yarenlik yapma telaşına düşüp, bunca yaşananlardan sonra cemaati temize çıkarmaya çalışanlara,
Oy devşirmek için taban tabana zıt görüşlerden kişileri aday göstermekten imtina etmeyenlere,
Doğa katline, özelleştirmelere, emperyalist politikalara ses çıkarmayıp solcu olduğunu iddia edenlere,
Oylar tekelindeymiş gibi utanmadan, sıkılmadan “oyları bölmeyin kardeşim” diyenlere de.

****

Solu sınıftan uzaklaştırıp salt kimlik siyasetine indirgeyen,
Uğruna mücadele ettiği davasını yuvarlak masalarda egemen güçlerle pazarlığa açanlara,
Özeleştiri yapmaktan imtina eden, en ufak eleştiriye tahammül gösteremeyip yaftalama telaşına düşenlere,
Lider tapıcılarına da oy vermeyeceğim.

Oyumu Haziran’da parlayan o kıvılcımı devrimci pratikle harlamak için çalışanlara vereceğim. Oyumu emeğe, kardeşliğe vereceğim.

Elbette bu yangına ağzında suyla giden karınca misali, “tarafım belli olsun en azından” düşüncesiyle olacak, ancak Lenin’in dediği gibi: “Az olmamız felaket değil, milyonlar bizimle olacak.” sözünden de hareketle günü gelir kısa çöp, uzun çöpten hakkını alır elbet.