Bir Cumhuriyet Yazısı (Ali Gezici)

"Bir basamak yukarısını düşünmeyen, var olanla yetinen, ilerisini hedeflemeyen her olgu geri düşmek zorundadır...’’

Yukarıda açıklanan tez şuan ülkemizde yaşanan ve sürmekte olan 2. Cumhuriyet düzeninin, nasıl meydana geldiğini açıklaması anlamında, genel bir bakışın ideolojik zeminini oluşturmaktır.

1923 Cumhuriyet’i yani Birinci Cumhuriyet, ilerici bir adımdır ve tarih sahnesinde önemli bir yer tutmaktadır. Peki neden önemlidir?

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi sonucunda, toplumsal yaşamda artan kadının rolü, kadın-erkek eşitliği anlamında önemli kazanımlara alan açmıştır ve bu yüzden önemlidir.

Osmanlı devleti döneminde tebaa durumunda olan halk, Cumhuriyet'le beraber yurttaş sınıfına kavuşmuştur. Yönetimde, göstermelik de olsa söz hakkına sahip olmuşlardır. Bu değişim de ilerici bir atılımdır ve önemlidir.

Laikliğin sadece tanım olarak bile kalsa hayata geçirilmesinin Cumhuriyet'in değerli kazanımlarından biri olduğu gerçeğini yadsınmamalıdır.

Yukarıda Birinci Cumhuriyet'le beraber gelen kimi önemli değişimleri ve kazanımları söyledik ve bunların şu an bile sosyalist sol için bir zemin oluşturduğunu ve sahiplenilmesinin tartışmasız bir gerçek olduğunu aklımızın bir köşesinde tutmalıyız. Peki 1923 Cumhuriyeti'nin bu kadar değerli kazanımlarının neden içi doldurulamadı ve yıkılmak zorunda kaldı?

Aslında yukarıda söylediğim tez burada devreye girmektedir. Daha ilerisini hedeflemeyen her şey geriye düşmek zorundadır. Birinci Cumhuriyet’i yaratan kadroların yaptıkları her ilerici hamle sonucunda frene basmaları,’’acaba çok mu ileri gidiyoruz’’ demeleri, "halkı bu işlerden uzak tutalım onlar bu işten pek anlamaz’’ gibi söylemler üzerinden siyaset geliştirmeleri, en kısa yoldan söylersek korkak ve bunun sonucunda cüretkar davranamamaları, halkın üstünde leş kargaları gibi dolanan ve her gün kanımızı içen sermaye sınıfına karşı halktan yana politikalar geliştirmekte cılız davranılması, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden itibaren geliştirilen dış ilişkilerde denge (omurgasız) siyaseti, ABD emperyalizmi tarafından Sovyetler Birliği'ne karşı ileri karakol görevinin onursuzca yerine getirilmesi, bununla paralel olarak işçi sınıfının sendikalaşmasına ve sol siyasetin güçlenmesinin önüne konan setler vs. bugünlere gelmemize ve şu an yaşanan gerici, baskıcı, Amerikancı İkinci Cumhuriyet'in doğmasına neden olmuştur. Cumhuriyet’in yarattığı değerlerin gerisine düşülmesine sebebiyet vermiştir.

Gelinen süreçte "ağlanıp/sızlanmak’’ yersizdir. Artık Birinci Cumhuriyet’in yıkıldığı ve yerine İkinci Cumhuriyet diye kodladığımız aşağılık bir düzenin yerleştiği bir gerçekliktir. Ahlanıp vahlanmayı bir kenara bırakarak yaşadığımız bu gerici, piyasacı, Amerikancı düzeni nasıl alaşağı edeceğimizi tartışmalıyız. Mücadele hiçbir dönemde olmadığı kadar gerekli ve yakıcı bir görev olarak bizi beklemektedir. İkinci Cumhuriyet’i alaşağı edince yerine ne yaratacağımız meselesine gelince sanırım tükürdüğümüzü bir daha yalamayacağız...

Cumhuriyet’in Cumhuriyet olarak anlam kazandığı ve en ileri noktası olan Sosyalist Cumhuriyeti kuracağız kendi ellerimizle...

Cumhuriyetimiz kutlu olsun!