TKP Güngören Belediye Başkan Adayı Fatma Akın: İşçiyim, Komünistim, TKP’liyim

Fatma Akın bir tekstil işçisi. Yakın zamanda iş yerinde sorunlar yaşadı, yaşadığı sorunların emek ve sermaye arasındaki kavganın bir parçası, bir uzantısı olduğunu anladı, işçiydi, emekten yana tavır aldı. TKP'ye üye oldu. TKP Güngören Belediye Başkan Adayı şimdi, sınıf kavgası kontenjanından!

soL-İstanbul

TKP Güngören Belediye Başkan Adayı Fatma Akın soL’un soruların yanıtladı…

TKP'nin Güngören ilçe belediye başkan adayısın. Neden aday oldun? 

Bir tekstil işçisi olarak, emek ve sermaye kavgasında bu kavganın bir parçası, emekten yana bir işçi olduğum için düzen değişikliğinden yanayım. Bir ilçe belediyesi ile düzen değişmez belki ama çok şey değişebilir. Çünkü piyasacı olmadan, rant peşinde koşmadan da iktidara talip olabiliriz. Emekçilerin halkla birlikte bir ilçeyi de, bir ülkeyi de yönetebileceğine inanıyorum. Bugün bir ilçede, yarın tüm ülkede. Rüzgârın emekten yana dönmesi imkânsız gelmiyor bana. 

Neden TKP? 

Bir işçinin düzene karşı, sömürüye karşı mücadele edebileceği tek adres TKP. Benim de bir işçi olarak kapısını çalabileceğim tek adresti, çünkü sınıf mücadelesinde başka bir adres yok. Ben de sınıfın partisiyle, sınıfın içinde olan partimle mücadele ediyorum ve adaylık da bu mücadelenin bir parçası. Biz seçim çalışmalarında sadece oy istemiyoruz, mücadelemize de destek istiyoruz. 

Seçim çalışmaları esnasında çevreden nasıl tepkiler alıyorsun? 

“Kızım bu işleri bırak” diyen de var, “helal olsun” diyen de. “Başındakinden utan” diyen de, “önce başını aç” diyen de. Bazen yaşlı teyzeler gelip “elindeki ne” diye soruyor. TKP'nin seçim bildirgesi diyorum. Önce şaşırıp sonra “komünist misin” diye soruyorlar. Gururla “evet” diyorum. Kimisi takdir ediyor, kimisi başımdaki örtüye takılıp laf söylüyor. O zaman onlara cevabım “bizler, yani komünistler örtünün altına gizlenmeye çalışan yobazlıkla mücadele ediyoruz. Benim için öncelik insanın insanı sömürmediği bir düzen” diyorum. Ben partimin türban konusundaki bakışı neyse arkasındayım ancak başımdaki örtünün emek mücadelesine engel olmadığını düşünüyorum. Başımdakine rağmen sınıf mücadelesi verip emeğimi savunabileceğime inanıyorum. 

Yakın çevreme, ki bunlar arasında düzen partisine oy verenler de var, açıkça “komünistim ve partimden adayım” diyebiliyorum. Çünkü ben açık yüreklilikle mücadeleye inanıyorum. Bu kişiler bana “hangi parti?” diye sorduğunda, beni bilenler “işçilerin partisi” diyor. O zaman ben de gururla “Türkiye Komünist Partisi” diye ekliyorum. Bazen de “hâlâ komünistler var mı” diyorlar. “Hep vardık ve hep var olacağız, işçilerin iktidarı için mücadele edeceğiz” diyorum.

Bu kararlılığım partime inancımdan kaynaklanıyor. Ben tek başıma önemli değilim. Ben diye bir şey yok, “biz” varız ve biz partiyiz. İlkelerimiz, programımız var; düzen partileri gibi kişilerle değil ortak aklımızla hareket ediyoruz. Hep beraber mücadele ediyoruz, hep beraber kazanacağız.