Özel Okul Öğretmenleri: İşinize geldi mi kamu görevlisi, gelmedi mi özel sektör çalışanıyız, bizi hukuksuzluğunuzun oyuncağı yapmaktan vazgeçin

YSK'nın gerekçe bulamadığı seçim iptal kararına neden olan ''kamu görevlisi'' niteliği bulunmayan kişilerin sandık başkanı olmasıydı. Özel okul öğretmenlerinin sandık başkanı yapılamayacağını söyleyen YSK'ya isyan eden özel okul öğretmenleri, hukuksuzluğun oyuncağı yapılmaktan vazgeçilmeleri gerektiğini belirtti. Patronların Ensesindeyiz Özel Okul Öğretmenleri…

soL - Patronların Ensesindeyiz

Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun gerekçesini açıklamakta zorlandığı, İstanbul seçimlerinin iptal kararına dayanak yapılan başlıca konulardan ''kamu görevlisi'' niteliği bulunmayan özel okul öğretmenlerinin sandık kurulu başkanı olmasıydı. Ancak özel okul öğretmenleri kendi başvuruları doğrultusunda değil, kaymakamlığın görevlendirilmesi sonucunda sandık görevlisi oluyor. Ayrıca görevli olmak istemeyen bir çok özel okul öğretmenine istememesini bildirdiği zaman ''ceza alırsınız, olmak zorundasınız'' yanıtıyla karşılaşmasına rağmen, AKP yöneticileri ve YSK 'özel okul öğretmenleri nasıl görevli olur' diye yaygara kopardı.

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ HAKLARINI ARADIKLARINDA MEMUR GİBİ

AKP'nin kaymakamı özel okul öğretmenini görevli yapıyor, itiraz edenlere 'zorundasınız' yanıtı veriliyor ancak İstanbul seçimleri, ''memur olmayanlar görevli'' oldu gerekçesiyle iptal ediliyor.

Dahası özel okul öğretmenleri haklarını aramak istediğinde, karşılarına 5580 Sayılı Kanuna göre Yetki ve Sorumluluklar bakımından 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi oldukları çıkartılıyor. Grev, toplu sözleşme, örgütlenme hakları söz konusu olduğunda ''Devlet memuru'' oldukları söyleniyor. 

Konuyla ilgili açıklama yayınlayan Patronların Ensesindeyiz Özel Okul Öğretmenleri Dayanışması duruma isyan etti ve devletin işine geldi mi kamu, gelmedi mi özel sektör çalışanı olduklarının örneklerle altını çizerek anlattı. Özel okul öğretmenlerinin hukuksuzluğun oyuncağı yapmaktan vazgeçilmesi gerektiğinin altı çizildi. Özel okul öğretmenlerinin seçim sürecinde başına gelenler, ne zaman kamu, ne zaman özel çalışan olduklarını anlattıkları açıklamanın tamamı şu şekilde: 

YSK’nın gerekçeli kararı özel okul öğretmenlerinin sandık kurulu başkanlığı için tutarsızlık abidesidir

İŞİNİZE GELDİ Mİ KAMU GÖREVLİSİ, GELMEDİ Mİ ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANI

Yüksek Seçim Kurulu’nun iki gün önce açıkladığı 250 sayfalık gerekçeli kararına göre; 754 sandık başkanının kamu görevlileri içinden seçilmemiş olduğu ve bunlardan 532’sinin özel okullarda öğretmenlik yaptığının anlaşıldığı belirtiliyor.

Şimdi YSK bize diyor ki “Kaymakamlık sizin adınızı, sizin talebiniz olmadan İlçe Seçim Kurullarına vermişse de, ‘sandık kurulu başkanlığını kabul etmesem olmaz mı?’ dediğinizde ‘yook ille geleceksiniz, yoksa ceza alırsınız ha!’ denilmişse de yanlış yapılmış. Çünkü siz kamu görevlisi değilsiniz. İşte bunun içindir ki; isteğiniz dışında görevlendirilmiş olsanız da kanun hükmüne aykırı olarak sandık kurulu başkanı yapılmışsınız, bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemez, çünkü bu durum şekil şartına aykırı ve de seçim sonucunda etkilidir.”

O zaman biz de sormak istiyoruz:

Hani biz, haklarımızı elimizden alırken dayanak gösterdiğiniz 5580 Sayılı Kanuna göre Yetki ve Sorumluluklar bakımından 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabiydik?

Grev, toplu sözleşme, örgütlenme haklarımızı sınırlamak istediğinizde özel okul öğretmenleri için “devlet memuru gibidir” diyeceksiniz, ama devlet memuru gibi dediğiniz özel okul öğretmenleri sandık kurulu başkanı olduğunda, üstelik bu seçim kurullarının onayıyla yapıldığında “bu olmaz, siz kamu görevlisi değilsiniz” diyeceksiniz!

Üstelik 31 Mart 2019 Seçimlerinde de daha önceki seçimlerde olduğu gibi -çoğu zaman istemediğimiz halde- bizlere ‘gelmezseniz ceza alırsınız’ denilerek Sandık Kurulu Başkan veya üyeliği görevleri verildi.

YSK’nın gerekçeli kararı özel okul öğretmenleri için açıkça şunu söylüyor:

İŞ GÜVENCESİ ve İHBAR TAZMİNATI HAKKI ELİNDEN ALINIRKEN, BELİRLİ SÜRELİ SÖZLEŞMEYLE ÇALIŞAN PERSONEL,

SORUMLULUK VE CEZA VERİLİRKEN KAMU GÖREVLİSİ,

SEÇİM İPTALİNE GEREKÇE ARANDIĞINDA İSE KAMU GÖREVLİSİ NİTELİĞİ BULUNMAYAN ÖZEL KURUM ÇALIŞANIDIR.

Keyfe göre, duruma göre çalışan statüsü olabilir mi?

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİ HUKUKSUZLUĞUN OYUNCAĞI YAPMAKTAN VAZGEÇİN

Biz, -sözünün üstüne söz söylenmeyen yargı kurullarının- gerekçeli kararlarını iyi tanıyoruz aslında!

2018 yılı Şubat ayında işe iade ve ihbar tazminatı hakkımız elimizden alınırken; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun gerekçesini de uzun uzun okumuştuk… O zaman bize denilmişti ki; “siz 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabisiniz, bu Kanuna göre sözleşmeniz en az bir yıllık süreyle yapıldığından haksız yere işten çıkarılsanız bile işe iadenizi isteyemezsiniz veya size ihbar tazminatı ödemesi yapılmaz!” 

Oysa İş Kanununa, işçi lehine yorum ilkesine göre; zincirleme yapılan belirli süreli sözleşmeler belirsiz süreli sayılmıyor muydu?

Bu ‘hukuki’ gerekçeleri iyi biliriz demiştik… Aylarca maaşı ödenmediği için iş görme borcundan kaçınabileceğini bildiren öğretmen arkadaşlarımızın karşısına bu kez patronun avukatları çıktı ve dediler ki; “5580 sayılı Kanuna göre siz böylesi konularda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabisiniz. Size beş kuruş ödenmese de derse girmek zorundasınız, yoksa disiplin cezası alırsınız”

Oysa Anayasaya göre grev hak, angarya yasak değil miydi?

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ SERMAYE HUKUKUNUN OYUNCAĞI DEĞİLDİR!

İŞİNİZE NASIL GELİYORSA ÖYLE YORUMLADIĞINIZ STATÜMÜZ DE SINIFIMIZ BELLİDİR!

PATRONLARIN ENSESİNDEYİZ AĞI ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ DAYANIŞMASI