"Zaman"e muhabirlerine

"Ev sahibinin böylesi! 'Bu dönemde zam vicdansızlık'"

Kimmiş bu şinas-şinas ev sahibi diye okuyorsunuz haberi.

Yenibosna'da 13 dairesi varmış. Aman allah gani gani versin. Versin ki, bu dönemde zam yapmasın, elektrik, doğalgaz zamları ile zaten sıkışmış dargelirliye bir nefes gelsin.

"Bu dönemde yüzde 10'luk bir zam bile bizim gibi maaşlı insanları derinden etkiliyor. Isınma maliyetlerinin arttığı böyle bir dönemde kiramıza zam yapılmaması bizi rahatlattı. O parayı 5 aylık bebeğimin giderleri için harcayacağım."

Şinas-şinas ev sahibimizin kiracısı Zaman sütunlarında bunu diyor.

Amuda kalkınca görülmeyen şeyi, beyin sapını yerçekiminin kollarına bırakmış normal insanlar görüveriyor: "Anılan paranın (!) 5 aylık bebeğin giderlerine değil, zamlı doğalgaz, elektrik, su faturasına gitmesi kaçınılmaz. Kiracının kendisi de söylüyor, 'ısınma maliyetleri arttı, bir de kira artsaydı yanmıştık' diyor."

Amuda kalkanların bilmezden geldiği bir başka veri ile birleşince Zaman sütunlarından buram buram yayılan iyimserlik turşusu doğru çöpe gidiyor. Bu dönemde zam yapmayanların (!) önünde gidenler emekçiler. 2 yıldır 0 zamla maaş alıyorlar.

Matematiksel olarak ortada "bebeğin giderlerine harcanacak" bir para yok ki!

Zaman sütunlarından bir dönem uzun uzun alaya alınan Erke Dönergeci saçmalığının bir başka türü var ortada.

Birden biri çıkartıyor Zaman'ın amuda kalkarak haber yazan muhabiri, ve geriye yine bir kalıyor.

Haberdeki "ilahi matematik" bununla sınırlı değil.

13 evli şinas-şinas ev sahibimizin büyüklüğü üzerinde uzun uzun durulduktan sonra, bir dirhem şinas-şinaslığa bir ortak daha çıkıyor. "Verelim bir dirhem de ona..."

"Satışlar durma noktasına gelince inşaat sektöründe roller değişmeye başladı. Yeni yapılan binalar kiralık ev sayısını artırınca hem fiyatlar düştü hem de kiracıların eli güçlendi."

Şinas-şinas hükümetimiz, şinas-şinas TOKİ'ye "yürü" demiş, o şinas-şinas müteahhitlere "alasınız bu paracıkları, yapasınız evcikleri, bir gemiciği bile olmayan insancıklar için" deyu seslenmiş, onlar evleri yapmışlar. "Konnut sorununuuu ne yaptııık? Çözdüüük" deyu inleyen şinas-şinaş bakanların başı anahtarları dağıtmış.

İstanbul'da 180 bin konut fazlası var!

Eh, böyle olunca roller değişmiş, kiracılara gün doğmuş.

"Kirasını zamanında almayan ev sahibinin kapısına dayandı!" haberlerine Zaman sütunlarının kapısı aralanmış mıdır?

Çöpe giden 180 bin kumdan kale... Devlet bütçesinden, zor geçinenlerin emekli ikramiyesinden finanse edilen "fazla gelmiş" inşaatlar.

Nasıl olsa amuda kaldırılmış bünyelerin artık omurilik soğanına inmiş (çıkmış mı demeli?) felsefi refleksleri karşılıyor herşeyi: Fazla mal göz çıkarmaz!

İnşaat fazlası var, yapılmış evlerde oturacak kimse yok...

"Ne iyi! Kiracılara gün doğdu, kiralar artmaz artık."

Bu kadar boş evi hangi kaynakla finanse ettik. Bu nasıl bir plansızlık!

Bu sorular havadan hafif olsa gerek, amuda kalkmış bedenlerde beyne doğru değil, af buyurun yukarda kalmış olan tahliye noktalarına doğru gidip uçuyor.

Emlakçılar federasyonu başkanı Kaymakçı Rıza bey ise şöyle buyuruyor: "14 ay önce 900 YTL'ye kiraya verdiğimiz evi üç gün önce yeni bir müşteri 750 YTL'ye kiraladı. Biraz daha diretse ev sahibi 700 YTL'ye razı olacaktı. Ev sahipleri önceden zam için yüzde 10'u baz alırdı, artık bu rakamların çok altına düşüldü. Birçok konut sahibi zam oranını kiracısına bırakıyor. Ev sahibiyle iyi geçinen kiracılar şanslı."

Ev sahibimizle iyi geçinelim ve ilerleyelim. Arkayı dörtleyelim, almayacaksak ellemeyelim. Cumhurbaşkanı geçerken yerlere tükürmeyelim, çok gerekiyorsa anamızı da alıp gidelim.

N. K.

Ev sahibinin böylesi! 'Bu dönemde zam vicdansızlık", Zaman gazetesi haberi, İsa Sezen, 1 Kasım 2008