Tamer Korkmaz’a

Yeni Şafak'ta Tamer korkmaz eli zilli, çadır tiyatrosu animatörü üslubuyla başlamış yazısına: "Başlıyor..."

Elindeki zili sallayarak seyirci toplamaya çabalıyor. Ama içerideki oyunun pek de yeterli olmadığını sezdiriyor söyledikleri... Olsun, inanmış T.Korkmaz, bu işin devamı var diyor. Devamının getirileceğine ilişkin imanını dile getiriyor.

Tamer Korkmaz ve onunla aynı yaklaşımda olanlar, "Ergenekon Davası"nda sonuna kadar gidileceğine gerçekten inanıyorlar mı? Bu adamlar saf mı yoksa sahtekar mı? Sahtekarın yeteneksizi ve safı da hiç çekilmez...

"46'sı tutuklu 86 sanığın yargılanacağı..."

"Darbeci Ergenekon örgütünün derin temelleri ve sarsıcı bağlantıları hakkında kamuoyunun öğreneceği çok fazla şey var:

-Turpun büyüğü heybede!"

Sekiz dalga operasyonu, 46 tutuklu... Dalga başı yaklaşık 6 tutuklu. Darbe için pek zayıf bir örgütsel yapı. Bu durumda animatör, zilini sallayıp heyecan yaratmalı... "Turpun büyüğü heybede!" Turp nedir, heybe kimdedir, nicedir? Malum zevatın sığ kurgusunda ve muhayyilesinde belirsiz...

Tarihin heybesinde arayacak halleri yok ya, büyük turpları... Oysaki tarihin heybesi oldukça yüklü... 12 Mart'tan 12 Eylül'e, Çorum'dan Maraş'a, Sivas'a kadar, cinayetler, toplu kırımlar, işkenceler... Ve failler, sorumlular... En tepede de ABD emperyalizmi, CIA. Ama AKP bülbüllerinin kurgusunda bunlar yok, asıl heybeye dokunmaya niyetleri de yok. Onlara göre, 3-5 dikkat çekici isim daha açığa çıkarsa, örgütün derin temelleri ortaya çıkmış olacak ve kamuoyu da bu davadan çok şey öğrenecek.

Davanın şu anki görüntüsündeki zayıflığın farkında T. Korkmaz ve bu durumu "devasa dizinin fragmanı" olarak tanımlıyor. Gerisi mi? Senaryo kurgusunun devamında, herkesin bildiği bir gerçeği çarpıtarak yedirmeye çalışıyor:

"Ergenekon'un olmasının temel nedeni, Ankara'nın Washington ekseninden çıkmasıdır."

"Ergenekon Soruşturması'nın arkasında ABD'nin eli veya desteği yok bir başka deyişle, darbeci örgütün üzerine giden irade ABD'ye karşı mücadele veriyor:

Darbeci Ergenekon örgütünü kurduran Sam Amca'nın ta kendisidir!"

Ergenekon Davası, bir bulamaç... Tamer Korkmaz bu bulamacın asıl maddesini, ABD'yi, aklarken, zavallı AKP'ye hiç de hak etmediği bir ABD karşıtlığını uygun görüyor. Bunu söylerken Beyaz Saray'ın "sifon çekme" tehdidini ve AKP'nin ipinin Buş'un elinde olduğunu unutmuş görünüyor. Ayrıca, T. Korkmaz'ın gördüğü AKP'deki ABD karşıtlığını, bu yiğitliği başka gören varsa, beri gelsin. Ruhunu, varlığını, geleceğini ABD'ye teslim etmiş AKP'nin ABD ile mücadele ettiğini söylemek için kör olmak gerekir. Elbette, AKP ile ABD politikaları arasında bölgenin dengeleri ve Ülkenin ekonomik çıkarları üzerinde oluşan kısmi çelişkiler vardır ancak temel meselelerde AKP, bölgede ve ülkede ABD'nin sadık bir taşeronu olarak görevlerini yerine getirmek konusunda ikirciksizdir.

Bu ülkede, kontrgerillanın, Özel Harp Dairesinin kuruluşu, varlığı ve fiilleri konusunda söylenecek çok şey vardır. Ama bugün duruşması başlayan "Ergenekon Davası" bu hikayenin ufacık bir parçası bile olamayacak kadar komik ve yetersizdir. Dava, ABD planının zaman zaman iyice komikleşen ufak bir parçasıdır. Ayrıca, ABD emperyalizmi, CIA, kendi çocuklarını, yarattığı örgütlenmeleri yiyecek kadar net bir politik doğrultuya sahiptir. Afganistan'da Ladin'i, Irak'ta Saddam'ı yaratan ABD, yeri geldiğinde yarattıklarını yutmakta hiçbir beis görmemiştir ve görmez de... Devletin derinliklerinde, kendi politikasına uygun olmayanların ayıklanmasına da bu anlamda alkış tutar. Ergenekon meselesinde, AKP'nin ABD ile mücadele etmesi o nedenle söz konusu değildir. Ayrıca, bu kadar çapsız bir "Ergenekon" da ABD'nin şanına yakışmaz. CIA tarihi daha anlı şanlı ve kanlı örneklerle doludur.

Tekrar başa dönersek, gerçekten bu "malum zevat" saf ve yeteneksiz mi yoksa iman etmiş mümin mi? Yok yok ikisi de değil, sahtekar ve yalancı bunlar...

B.P