Nazım’a…

Birçoğumuz şu meşhur giriş paragrafını hatırlarız: "...egemen sınıflar, sağlıklarında büyük devrimcileri ardı arkası gelmez kıyıcılıklarla ödüllendirirler öğretilerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en taşkın yalan ve karaçalma kampanyalarıyla karşılarlar.

Ölümlerinden sonra, büyük devrimcileri zararsız ikonlar durumuna getirmeye, söz uygun düşerse, azizleştirmeye, ezilen sınıfları "teselli etmek" ve onları aldatmak için adlarını bir hâle ile süslemeye çalışırlar. Böylelikle, devrimci öğretileri içeriğinden yoksunlaştırılır, değerden düşürülür ve devrimci keskinliği giderilir".

Hayaletinden dahi korkulan büyük devrimcileri güya 'yeniden keşfetmek' suretiyle evcilleştirmeye çalışan bu türden bir girişimin bugünlerde Nazım Hikmet için yapıldığına şahit olmuyor muyuz? "Romantik Nazım, hüzünlü Nazım, âşık Nazım!"

Bu biraz da tehlikeli görünen bir hayvandan korkan çocukları avutmak için büyüklerin söylediği o çok tekrarlanan yalana benzer: "asıl o senden korkuyor". Böylece Nazım bir anda zararsız bir ikona, bir azize, devrimci içeriğinden yoksunlaştırılmış bir haleye dönüşüverir.

Zaten kendisini kendisi yapan tüm özelliklerinden arındırılmış, böylesine kuzu gibi bir adamı vatandaşlığa yeniden kabul etmekte ne marifet vardır ki? Peçeli kadınların ancak kadın olduklarını gizlemek suretiyle sokağa çıkabilmeleri gibi, devrimci Nazım ancak devrimci olduğunu gizleyip vatandaşlığa girebilmektedir.

Ancak bu devrimci bağlamından cımbızla çekilirse Emine Erdoğan'ın isteri krizi geçirdiği saçma sapan bir konuşmasına eklenebilir bir şiiri Nazım'ın ancak hayatını adadığı siyasi mücadelesi yok sayılırsa Zaman gazetesinin haberinde Said-i Nursi, Adnan Menderes ve İskilipli Atıf hoca gibileriyle aynı karenin içine yapıştırılmaya cüret edilebilir resmi Nazım'ın (http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=802116&amptitle=elbet-bir-gun-barisacagiz) ancak ölmüşsek bizler, gericilerin gericisi Bülent Arınç'ın ağzına dahi almasına ses çıkarmayız ismini Nazım'ın... ( http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=802213&ampkeyfield=6E617AC4B16D2068696B6D6574).

***

Bugün Nazım Hikmet'in yüz yedinci doğum günü.

Nazım Hikmet bugün yüz yedi yaşında bir vatandaş. Ama onu vatandaş yaptığını sananlar yanılıyorlar: o sizin vatandaşınız değil. Sizin vatandaş yaptığınız Nazım'ın korkularınızdan kaçırabildiğiniz kadarı olabilir ancak -çünkü sandığınızın aksine, Nazım sizden korkmuyor.

Yaşına başına bakmadan, herhalde akıllanmamış da olacağından, çiçeği burnunda vatandaş "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ":

"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,

ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,

Amerikan donanması, topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ".

E.Z.