Fehmi [AKP’yi] Koru’ya…

Dişlileri dağılan, Mirleri belgeli hayali ihracatçı çıkan, Fenerleri kararan AKP henüz Deniz bitmedi diyerek yükleniyor "Büyük Türkiye"ye. (İşte sözcük oyunu yapmaya bayılan gazetecilerden hep beklediğimiz tipte bir cümle!..)

Neyse, yüklenmek için Büyük Türkiye'ye, taşeron yüklenici gazetecilere ihtiyaç var elbette. Son dönemde zaten bunlardan bol bol var. Lakin en kıdemlisi, Abdullah Gül'ün Arabistan'dan oda arkadaşı olanı, bir başka.

Fehmi Koru, bu kez de ta Amerikalara, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarına kadar giderek, Gül'ün "Büyük Türkiye" girişimlerini yerinde izliyor ve aktarıyor okurlarına.

Gül New York'ta, neredeyse Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan bile kalabalık bir toplantı, davet, zirve ya da iftar yemeği düzenliyor, baksanıza şu toplama:

"Davete dokuz devlet başkanı, altı başbakan ve 19 dışişleri bakanı yanında 37 ülke de diplomatik temsilcileriyle katıldı. Bunca yıl New York'taki Türkevi'nde benzeri etkinliklere katılırım, bu denli yoğun ilgi gören bir davette bulunduğumu hatırlamıyorum."

İyi. Lider ülke olacak zira Türkiye. Nasıl mı?

"Hem yakın çevresinde hem de Afrika'dan Uzak Doğu'ya uzanan geniş coğrafyada sorunların çözümünde kâh 'belirleyici' kâh 'kolaylaştırıcı' rol" oynayarak."

Kahkahkah yani. Özal'ın "Türki cumhuriyetler efsanesi" ve "emperyal vizyon"u tutmadı, Afrika ve Uzak Doğu verelim şimdi.

Olur verin. Lakin ne şekil vereceksiniz NATO askeri olarak mı, yoksa oralara kadar gitmişken, doğrudan ABD askeri olmanın bir biçimi mi belirlendi?

Çok daha iyisi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üye adaylığımızı, Avusturya ve İzlanda gibi önemsiz ülkeleri ekarte ederek, üyeliğe dönüştüreceğiz şimdi. Gül'ün verdiği bu kalabalık davet de işte onun işareti!..

Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin veto haklı krallarına, yeni piyonlar ya da askerler olacağız, ABD'nin kararlarında sallabaşlık yaparak "Büyük Türkiye" olacağız öyle mi?

Öyle ve de şöyle:

"Sanıldığının aksine, Türkiye, kendisini yakın hissettiği blokların zorlamasıyla değil, BM üyesi ülkelerin hepsine lobi yaparak seçimi kazanmayı umuyor. Bir diplomat, 'Oylama gizli yapılacağı için, blokların sonuç almada fazla önemli olmayabileceğini düşünüyoruz' dedi bana. Cumhurbaşkanı Gül ile Dışişleri Bakanı Babacan'ın herbiri muhataplarıyla ayrı ayrı ikili temas kurdular New York'ta Gül 38 devlet başkanıyla görüştüğü sırada Babacan da 38 değişik ülkenin dışişleri bakanlarıyla biraraya geldi. Görüşmelerde konu doğrudan açıldı mı, yoksa dolaylı mesajlarla mı yetinildi? Bunu bilmiyoruz. Ancak bu görüşmeler ülkelerin vereceği oyları etkilemeyi amaçlıyordu. Ak koyun kara koyun 17 Ekim 2008 tarihinde yapılacak seçimde belli olacak."

Harika. Ak koyun, Ak parti çağrışımı da yanında.

Lakin bizim köyde, bir hesaplaşma gününe referans verildiğinde, "işte ak .öt, kara .öt, o gün belli olur" diye söylenir bu cümle, ona göre...

İ.K.

Fehmi Koru, "Türkiye üyelik peşinde", Yeni Şafak, 26 Eylül 2008