Soldaki TKP alerjisini en yoğun şekilde yaşayanlardan Evrensel yazarı Kamil Tekin Sürek, TKP Genel Başkanı Aydemir Güler'in (ya da Bay Sürek'in, Bay Dühring yaratma hevesi ve deyişiyle Bay Güler'in) geçtiğimiz Pazar günü Cumhuriyet gazetesinde yer alan söyleşisini keşfetmiş bugün.
Söylenmemiş olanı, "terk edilmiş" ya da "karşı çıkılan" olarak konumlayıp gölge boksu ya da hayali tartışma yürütmeye, "solda polemik" deniyor bugünlerde ya da kafası karışmış kadroları konsolide etme girişimi, belki de.
Söylenmemiş olanlar, "malumun ilanı" ya da "sosyalist bir siyasetin olmazsa olmazları" ya da "soldan bakışın esasları" olursa hele, polemik daha da bir keyifli oluyor haliyle.
Sarfedilen sözlerde olmayanları, "işte bunları terk ettiler", "işte bunları diyorlarsa, şunları demiyorlardır" diye yorumlayarak akıl yürütmek, gerçekten de büyük marifet. "Sol polemik"te demogojinin olmazsa olmazı bunlar, kullanmak gerek.
Vay sen bunları nasıl söylemezsin!
Evet, AKP öncesinde bağımsızlık vardı Türkiye'de, NATO'ya kafa tutan yiğit önderlerimiz sayesinde devrimci gençlerle birlikte çok bir direngendi ülke. AKP öncesinde sosyal devlet olmaz mı hiç, bir sosyal bir sosyaldi ki sorma, yüce ve sosyal devletimiz emekçilerin yaz kamplarındaki kreşlerde çocukların süt haklarını şıp diye verdiğinde nasıl da şaşırdıydık hep birlikte. Laiklik malumunuz zaten, Kenan Evren'in Manisa mitinginde okuduğu yasin'i unutamadık hiç, Türkiye'de laikliğin ilanı gibiydi.
Bunlar bizim gizli belgelerimizde de mevcut. Bay Güler de, yavaş yavaş açmaya başladı işte dosyaları.
Yoksa duymadınız mı hâlâ, TKP'nin bu gizli ve hatta gizil belgelerinde AKP'den önce sömürü bile olmadığı yazılıyor.
Esasları tartışacaksak, asıl buradan bakmak lazım belki de. Leyla Tavşanoğlu söyleşisinde "sınıfa karşı sınıf" siyasetinin eksikliğini hissetmemek mümkün mü sahiden de?
İyidir esaslara dönmek hakikaten, iman tazelemek, damardan almak, vermek.
Siyaset denen şeyde, odaklanma, hedef gösterme, yüklenme, olanakları zorlama, mücadele zemininin tarihsel kazanımlarını koruma refleksini de mücadele konusu yapabilme vb. olur mu hiç, dön esaslara rahatla!
Ha bir de, yaşanan şu son süreçte, TKP ve Genel Başkanı Aydemir Güler, tam da "cumhuriyetin kazanımları" diyerek sağlam durmayaydı, şimdiki üçüncü yol arayışlarınızın zemini bile kalmamış olacaktı Bay Sürek. Solcuya - akıldan, vicdandan falan vazgeçtim - biraz da insaf gerek!
İşte böyle Bay Sürek, çok doğru şeyler söylüyorsun, bizden aferini alıyorsun. Bizim bir arkadaş vardı, çocukluk hastalıklarından kurtulamadı, kurduğu her diyaloğun en geç dördüncü dakikasında, sözü leninist örgüt teorisine getirmeyi başarırdı.
Öyle İP'li falan uyarılara, bizi birilerine benzetmene gerek yok, onunla görüştürelim seni, şöyle bir güzel polemiğe girişesiniz, e mi?..
İ.K.
http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=34887 Kamil Tekin Sürek, "Bağımsız laik sosyal devlet" Evrensel, 29 Temmuz 2008