Apoletika’cılara

Nihayet beklenen oldu...

Taraf'ın zehir hafiyeleri, "ulusalcı" tanımı içine sokulan Ergenekoncuların, ne kadar zorlansa da, daha ileriye gidemeyecek bir sınıra dayandığını fark ettiler. Sisi'yle, misiyle yapılacak işlerin, zaten sulandırılmış olan davayı daha da sulandıracağının da farkındalar. Bir Ergenekon sanığının evinde ele geçen, bel fıtığı hastalarına özgü fizik tedavide önerilen hareketleri gösteren şemanın iddianameyi güçlendirmediği gibi, davayı komikleştirdiğini de biliyorlar. Cesameti 38 tutukluyla sınırlı bir örgütün cesametinden daha büyük bir işe soyunduğunu da anlatmak zor. Ama, "demokrasi" muhafızlığı için darbe tehlikesini de daha gerçekçi kılmak gerekiyor. O zaman örgüte, şu anki fiziki güçsüzlüğünü aşan bir etki ve yaygınlık giydirmek gerekir. Bu iş de en çok Taraf'a düşer tabii ki...

Önder Aytaç&ampEmre Uslu köşelerinde bu işe soyunmuşlar bugün.

Nasıl mı?

Öteden beri dillendirilen, Ergenekon, Hizbullah, İBDA-C vb. dinci hareketler arasındaki bağlantının bir adım ilerisine taşımışlar bağlantıları.

Yazının başlığı: "İslamcı Ergenekon: İBDA-C, Hizb-ut Tahrir, Haydari, Hizbullah, Nizam-ı Alem, Gülen cemaati ve AKP"

İlişki, yine cep telefonu konuşmaları üzerinden açığa çıkmış. ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na yapılan saldırının faillerinden Erkan Kargın'ın Ergenokon yöneticileriyle görüştüğü iddia ediliyor. Ama ne konuştuğu belli değil. O olay zaten provakosyon kokan bir olaydı ve işin perde arkası karanlıktı. Ehhh... Ergenekon'a ilişkin komlo teorilerinin de baştan sona karanlık olduğu malum... Kurt puslu havayı sever, hafiyeler de sever puslu havayı. Pusun içinden Ergenekon-İBDA-C bağlantısını çıkarıvermişler. "Yeni Aktüel" dergisindeki Sadedin Ustaosmanoğlu'nun röportajda söyledikleri işlerini kolaylaştırmış. Meğer kimse farkında değilmiş ama Türkiye'de kendilerine Sultan Galiyevci diyen acayip ulusalcı bir örgüt de varmış.

"2003 yılında kendilerine Sultan Galiyevci diyen ulusalcı ekipten emekli bir binbaşı, arkadaşlarımızla bir görüşme yaptı ve şu teklifte bulundu..." Teklif, Vatansever Güçler Birliği oluşacak, birlikte çalışılacak, Galiyevciler şeriata bulaşmayacak, İBDA-C de Kemalizme... Pek inandırıcı olmasa da, Bu senaryoya inanıp inanmamakta herkes özgür. Varsayalım böyle bir girişim oldu, olmaz deyip kestirip atılamaz Türkiye burası, bu girişimden Türkiye'yi alt üst edecek darbe çıkarmak biraz zorlama olmaz mı?

Ama, zorlama-morlama, büyük uzlaşma, ABD'cilik, AB'cilik, AKP'cilik için bu tür zorlamalara ihtiyaç var. Murat edilen Ergenekonculara vurmak değil tek başına, asıl amaç, antiemperyalistlerin ne denli bulaşık olduklarını anlatmak. "Demokrasi kahramanları", Taraf'ın ve doğal olarak tarikatların beslemeleri bunu Amerikan barışının , uzlaşmanın bir parçası olarak görüyorlar.

Zehir hafiyeler, bu aktarmadan yola çıkarak, "Ergenekon savcısının yaptığı temizliğin, hala yeterli olmadığı açık ve seçik görülecektir." Buyuruyorlar. Soruşturmanın yaygınlaştırılıp derinleştirmesi talebinden, 12 Mart, 12 Eylül, Maraş, Çorum, Sivas vb sorgulansın sonucu çıkarılmasın. Bu onların sorunu değil, Özel Harp Dairesi onları ilgilendirmiyor. Bu iki kafadar daha önceki yazılarında "Kenan Evren'i mumla aradıklarını" da belirttiklerine göre, böyle bir beklenti yersiz. Dertleri, Gülen cemaatindeki ve AKP'deki Ergenekoncular... "Turan Çömez mi dediniz o ne ki?.. Hele bir 'Pandora'nın kutusu' açılsın neler neler göreceğiz."

Merakla beklemek gerek... AKP'nin ve Gülen'in Ergenekoncularını da bir görelim hele... Orada da bir temizlik olsun... Hem her iki yapıyı da demokrat yapmak değil mi amaç?.. Kendi Ergenekoncularından arınmadan bu iş olmaz...

Özetle denilen şu: Yürü gülüm AKP, kim tutar seni!..