Tazminat Devri Başbakanı!

Başbakan Erdoğan önüne gelene hakaret davası açıp manevi tazminat talep ediyor. Davalardan kazandığı yüzbinlerce lirayı servetine eklerken, oldukça ustalıklı kullandığı bir sansür yöntemine de imza atıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, CHP lideri Deniz Baykal hakkında geçen yıl Hatay, Mersin ve Niğde mitinglerindeki konuşmalarında kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle açtığı iki ayrı davanın sonucunda, Baykal'ın Erdoğan'a 20 bin TL manevi tazminat ödemesi kararlaştırıldı.

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada, Baykal'ın avukatı, müvekkilinin sözlerinin Erdoğan'ın konuşmalarına siyasi cevap niteliğinde olduğunu, Erdoğan'ın şahsına hakaret kastı bulunmadığını savunarak davaların reddini istedi. Fakat, Hakim Hacı Ömer Ilgın, davaların kısmen kabul edildiğini (istenilenden daha az miktarda tazminata hükmedildiğini) belirterek Baykal'ın, her bir dava için 10'ar bin olmak üzere toplam 20 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verildiğini açıkladı.

Başbakan Erdoğan, dava başına 100'er bin olmak üzere toplam 200 bin TL tazminat talep etmişti.

Sıradanlaştı...
Haberin, dün ve bugünün gündeminde ancak ağırlıksız bir yer tutabilmesi, sağa sola dava açarak tazminat toplayan bir Başbakan’a Tayyip Erdoğan'la birlikte alışan kamuoyunun reflekslerinde bir aşınma gözlenmesinin yanı sıra, medyanın da bu tazminat davalarında her seferinde bir haber değeri keşfedemeyişinin bir vakıa haline geldiğini düşündürüyor.

Başbakan'ın özellikle de basın yoluyla kendisine hakaret edildiği savıyla açtırdığı davalarda binlerce lira tazminat ödemeye mahkum edilmiş basın-yayın organlarının dışında kalan "yandaş"lar dahi, Başbakan'ın yol açtığı hakaret davası ve manevi tazminat enflasyonundan yorgun düşmüş görünüyor.

Oysa Erdoğan, kendisini eleştiren herkese dava açarak terör estiriyor, sansür kurumu gibi çalışıyor.

Başbakan Erdoğan aldığı tazminatları ne yapıyor?
Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'deki en çok tazminat ve ceza davası açan siyasetçi unvanını elde etmesinin üzerinden oldukça fazla zaman geçtiği biliniyor. Başbakan'ın göreve geldiği tarihten bu yana açtığı sayısız dava ve kazandığı "manevi" tazminatların hesabını tutmak giderek zorlaşırken, mahkemeye verdiği kişi ve kurumlardan talep ettiği tazminat tutarları da bazen bir servet değerinde olabiliyor.

Eşi Emine ve oğlu Burak Erdoğan ile de ortak dava açan tazminat zengini Başbakan'ın, diğer siyasetçiler, gazeteler, gazeteciler ve mizahçılardan aldığı tazminatları hayır işlerinde kullandığına şahit olunmazken, kameralar önünde çocuklara oyuncak dağıtıp harçlık vermekten ve her konuda ağız dolusu konuşmaktan haz alması nedeniyle, "iyilik gizli kalmalı" düsturuna uygun davranmış olabileceği de tahmin edilmiyor. Bu durumda, dünyanın en zengin liderleri sıralamasında sekizinci sırada yer alan Başbakan Erdoğan'ın 2 milyar dolar tutarındaki servetinin bir kısmını da açtığı davalar sonucu elde ettiği tazminatlar yoluyla edindiği akla geliyor.

Başbakan Erdoğan'ın, kendisine tazminat ödemeye mahkum edilen ancak parayı ödeyemeyen bir gazetecinin evine haciz göndererek bir ilke imza atması ise hafızalardaki yerini hala koruyor.

"İş kazası" tazminatları...
Birkaç yıl önce Almanya'ya gerçekleştirdiği ziyarette Almanya Başbakanı'nın maaşını merak edip sorduğunda duyduğu rakam karşısında ağzından, "15 bin euro alıyormuş... Ben ticaret yapmasam, oradan para kazanmasam, bu maaşla (Başbakanlık maaşı 2004 yılında 3 bin euro civarında) geçinemem" sözleri dökülmüş olan Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olması sebebiyle daha fazla polemiğe konu olmasını "iş kazası" varsayarak, kazandığı tazminatları gönül rahatlığıyla servetine dahil ettiği ihtimali de beliriyor.

Tazminat zengini Erdoğan, Başbakanlığın da karlı bir iş olabileceğini kanıtlıyor, üstüne bir de, açtığı davaları süratle sonuçlandırmaları nedeniyle haklarında oluşan şaibelerin Meclis'e de taşındığı Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerinin güvencesiyle "haklı" çıkıyor.

Tazminat davalarını kimlere açtı, hasılat ne kadar?
Başbakan'ın açtığı tazminat davaları Mayıs 2005'de Meclis'te bir soru önergesine konu olmuş, soru önergesini dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek yanıtlamıştı. Başbakan'ın o güne kadar açtığı davaların dökümünü veren Çiçek, Erdoğan adına 57 manevi tazminat davası açıldığını, sonuçlandırılan 31 davadan 21'inin kabul, 10'unun reddedildiğini belirtmiş, kabul edilen davalarda Erdoğan'ın toplam 770 bin TL tazminat talep ettiği, fakat 111 bin 500 TL tazminat almasına hükmedildiğini açıklamıştı. Başbakan Erdoğan'ın açtığı davalar, genellikle basın-yayın kuruluşları ve çalışanları ile ilgili iken, altı dava da siyasi kimliği olan kişilere yönelik idi.

2007 yılına gelindiğinde ise Erdoğan'ın açtığı davaların sayısı 100'ü aşmış, mahkemelerce kabul edilen dava sayısı 67'ye ulaşmış, bunların 31'i sonuçlanmış, 36'sı da devam etmekteydi. Dava edilenlerin 63'ü gazeteci, 10'u siyasi kimliği olan kişilerdi.

Mizah davaları
Başbakan Erdoğan'ın açtığı davalar arasından dördü ise kamuoyunda çok yankı bulmuş, üçü, "kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu" iddiasında "haklı" olmadığına hükmedilerek reddedilirken sadece biri Erdoğan'a tazminat kazandırmıştı. "Mizah davaları" olarak ünlenen bu davalar kısaca şöyle gerçekleşti:

"Tayyip Erdoğan kafalı kedi" davası
Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart'ın, İmam Hatip Liselerini ip yumağı, Başbakan Erdoğan'ı da ip yumağına dolanmış bir kedi olarak çizdiği 9 mayıs 2004 tarihli karikatürü nedeniyle Erdoğan, Cumhuriyet gazetesi ve yazı işleri müdürü Mehmet Sucu hakkında dava açtı. Dava, Yargıtay'ın "mizaha hoşgörü gösterilmesi ve siyasilerin ağır eleştirilere katlanması gerektiği"ne işaret etmesiyle düştü.

"Tayyipler Alemi" davası
Başbakan Erdoğan'ın, kendisini kedi şeklinde çizen Musa Kart'tan 5 bin TL, başka bir karikatür nedeniyle de Evrensel gazetesinden 10 bin TL manevi tazminat kazanmasını (bu iki tazminat cezası da daha sonra Yargıtay tarafından bozuldu) protesto etmek için, Penguen dergisinin sekiz karikatüristi, derginin 24 Şubat 2005 tarihli sayısının kapağında "Tayyipler Alemi" adı altında Erdoğan konulu hayvan karikatürleri çizmişti. Karikatürlerin "kişilik haklarına saldırı" içerdiği iddiasıyla dava açan Erdoğan, Penguen dergisinin sahibi Erdil Yaşaroğlu ile Pak Yayıncılık'tan 40 bin YTL manevi tazminat talep edilmesini istedi. Mahkeme davayı reddetti.

"Reco Kongo Kenesi" davası
Başbakan Erdoğan, Leman dergisinin 6 Temmuz 2006 tarihli sayısının "Reco Kongo Kenesi Türkiye’nin anasını ağlatıyor" başlıklı kapağında, bir vatandaşın sırtına binmiş Kırım Kongo hastalığına yol açan kan emici bir kene şeklinde resmedilmesi üzerine, "kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu" gerekçesiyle Leman dergisinin sahibi Mehmet Çağçağ aleyhine 25 TL'lik manevi tazminat davası açtı. İlgili Mahkeme, karikatürde, Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığı ve eleştiri hakkının kullanıldığına karar vererek davayı reddetti.

"Fotomontaj" davası
Başbakan Erdoğan, Leman dergisinin 6 Şubat 2008 tarihli sayısının kapağında kullanılan fotoğrafının "gerçeği yansıtmadığı, fotomontaj yoluyla uygunsuz hale getirildiği ve toplumun ahlaken kabul etmeyeceği bir hale büründürüldüğü"nü belirterek, 20 bin TL tazminat talep etti. Leman dergisi yayımcıları, sözkonusu fotoğrafın uzun süredir internette bulunan ve herkesin bildiği bir fotoğraf olduğunu savundu. Başbakan'ın açtığı bu dördüncü karikatür davasında Leman dergisi 4 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi.

Son tahsilat...
Eksiksiz bir liste yapılmasında belli güçlükler olsa da, Başbakan Erdoğan'ın açtığı bazı davalar ve bu davalardan kazandığı tazminatlardan en son gündeme gelenler şöyle sıralanıyor:

2 Şubat 2010 - Bir konferansta yaptığı konuşmada, ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' gerekçesiyle MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı'na açtığı davada 10 bin TL manevi tazminat kazandı. Erdoğan, 100 bin TL tazminat talebinde bulunmuştu.

20 Ocak 2010 - Özel bir haber ajansına yaptığı açıklamada, ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' iddiasıyla MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural aleyhinde açtığı davada 3 bin TL manevi tazminat kazandı. Erdoğan, 50 bin TL tazminat talebinde bulunmuştu.

7 Temmuz 2009 - 28 Şubat 2009 tarihinde Sinop'ta düzenlenen seçim mitinginde yaptığı konuşmada, ''maganda ve külhanbeyi üslubu kullanmakla, zerafetten, terbiyeden, nezaketten, saygıdan uzak olmakla, ne söylediğini bilmemekle, devlet sorumluluğu taşımamakla, adam olamamakla ve yalancı olmak"la itham etmek suretiyle ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle CHP lideri Deniz Baykal aleyhinde açtığı davada, 10 bin TL manevi tazminat kazandı. Erdoğan, 100 bin TL manevi tazminat talebinde bulunmuştu.

7 Temmuz 2009 - Oğlu Ahmet Burak Erdoğan ile birlikte, 24 Şubat 2008 tarihli ''Alman savcısı Tayyip Erdoğan'ı kara paradan sorgulayacak, Burak Erdoğan'ın kuryeliği üzerinde duruluyor'' başlıklı bir haberinde ''kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu'' iddiasıyla Aydınlık dergisi aleyhine açtığı davada 3 bin TL manevi tazminat kazandı. Erdoğan'ın talepte bulunulan tazminat miktarı yine 3 bin TL idi.