Ege Cansen kendi gazetesini okumaz mı?

Ege Cansen "Bu önerimde ironi-mironi yoktur" vurgusuyla, "Boğaziçi'nin resmen imara açılmasını" öneriyor. Açılamaz... Açılamasın diye çıkartılmış, "resmen" Boğaziçi'ne mahsus bir kanun var ortada.

Ege Bey akşam toplantısında zahmet edip kendi gazetesinin ertesi günkü baskısına şöyle bir göz atmış olsaydı, 20. sayfada Yalçın Bayer'in köşesinde bahsi geçen 2960 sayılı Kanun'u görebilir, en azından "Yalçın'cım böyle bi kanun da mı varmış yaa?" diye sorabilirdi:

"Md.5: Boğaziçi Alanında orman sayılmayan koru, koruya katılacak alan, çayır, mesire yeri, bostan ve benzeri alanlar yeşil alan sayılır ve bitki varlıkları geliştirilerek muhafaza edilir. Bu alanlardaki ağaç varlıklarının yokedilmesi veya tahrip edilmesi yasaktır." Özeti: Sayın müteahhitler başka kapıya lütfen, Boğaziçi'ne çivi dahi çakamazsınız.

Elbette Ege Cansen gibi sallayabilirsiniz: "Boğaziçi’nin imara açılmasını istiyorum çünkü vicdanlı bir şekilde inşa edilecek estetik binaların hiçbir doğal güzelliğe zarar vermeyeceği kanaatindeyim." İnşaat betonundaki deniz kumunun azaltılıp "vicdanlı" çimentonun artırılmasını veya asırlık ağaçların daha "estetik" usullerle, mesela Chopin'in Marche Funebre'si eşliğinde katledilmesini önerebilirsiniz. İnşaatta kum, müteahhitte çare tükenmez diyebilirsiniz. Ama 2960 sayılı kanun var.

2960 sayılı Boğaziçi Kanunu, müteahhit namlı mahlukatın -vicdan katkılı veya sade- Boğaziçi'ndeki ağaçlara 10 kilometreden fazla yaklaşmasını yasaklamaktadır.

Şunu da söyleyebilirsiniz: "Üstelik buralar zaten imara açıktır. Boğaziçi seferi yapan bir tekneye binin bakın bakalım, iki yaka da ne kadar çok çirkin binayla dolu." Cin olmadan İstanbul'u çarpmaya kalkabilirsiniz. Halihazırda "çirkin" tecavüze uğramış bir cenneti kurtarmak için tecavüzü yasallaştırmayı önerebilirsiniz, böylece "çirkin" tecavüzlerin yerini "estetik" nezih tecavüzlere bırakacağını ve tüm yurtta kollektif bir nasılsa-bütün-inşaatlar-kaçak-bari-zevk-almaya-bak rüzgarının eseceğini varsayabilirsiniz. Varsaymaya engel yok lakin tecavüze engel var. 2960 var.

Israr edebilirsiniz: "Çirkin yapılaşmanın kök sebebi imar izni değil, yoğunluk artışıdır." Estetik cerrahide yoğunluğun önemli olduğunu düşünebilirsiniz: Mesela 1-2 kat uygulanan botoks pek "çirkin" görünmezken, abartılıp 5-6 kat atılınca sonuç Nazlı Ilıcak'a benzeyebilmektedir, haklısınız. Ama burası güzellik merkezi değil Boğaziçi'dir ve burada 1-2 kata dahi izin vermeyen bir kanun bulunmaktadır.

Boğaziçi Kanunu, "ağaç tahribatının yoğunu-azyoğunu olmaz" demektedir. Bu yasakta "ironi-mironi" de yoktur.

Mustafa Adalı (soL - Postal)