soL (HABER MERKEZİ) Türkiye'nin yakın tarihindeki sağcı militanlar ile CİA ve MİT gibi kurumların desteklediği katliamlara ilişkin değerlendirmeler Fethullahçı Zaman gazetesinin sayfalarında yer almaya devam ediyor. Zaman'da çıkan son yazıda Maraş'taki katliam değerlendirilirken, katliamdaki sağcı örgütlerin rolü gözardı ediliyor ve olayda parmağı bulunan devlet örgütlerinin sağcılığı, sola karşı konumlanışları dikkatlerden bilinçli bir şekilde kaçırılıyor.
Zaman gazetesinde Melik Duvaklı imzasıyla çıkan, "Türkiye'yi sıkıyönetime götüren viraj: Maraş olayları" başlıklı yazı, "111 kişinin hayatını kaybettiği kanlı tertibin faiili kimdi, fitili kim ateşledi?" sorusuyla başlarken, yazıda soruya ilişkin en ciddi cevabın Bülent Ecevit'in arşivinden çıkan bir belgeden, "katliamın MİT görevlilerince planlandığı" olduğu ifade ediliyor. Yazıda Türkiye tarihinin provokasyonlarla dolu olduğu ve bunların 12 Eylül darbesinin yolunu açtığı gibi herkes tarafından kabul edilen değerlendirmelerin yanında, Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş gibi solcu aydınların değerlendirmelerine de yer veriliyor. Duvaklı imzalı yazıda Sümbüloğlu ve Gümüş'ün demeçlerinden de yararlanılarak 12 Eylül'e giden yolda gerçekleşen kanlı provakasyonlarda, devletin ve örgütlerinin, CİA'nın rolüne ilişkin doğru ifadelere yer verilirken, devletin ve örgütlerinin sağcı yapısı ve sola karşı konumlanışlarına ilişkin bir değerlendirmenin bulunmayışı dikkat çekiyor.
'Tanık Ökkeş' konuşuyor
Haberde yer verilen değerlendirmeler, "bu provakasyonlar nedeniyle sağcılarda-solcularda çok çekti" kanısı uyandırırken, haberin en ilginç noktasını ise Maraş katliamının başlangıç noktası olan Çiçek Sineması'na bomba atılması olayının faili Ökkeş Şendiller'e (o zamanki soyadıyla Ökkeş Kenger) "olayın tanıklarından" ibaresiyle söz verilmesi oluşturuyor. 1980 sonrasında MHP'den milletvekili olarak TBMM'ye giren, şimdi ise BBP'de 'mücadelesine' devam eden 'tanık Ökkeş' Maraş katliamıyla ilişkili olarak şöyle konuşuyor: "Hükümet ve yönetimin ciddi ihmali var. Aynı zamanda kastı var. Olayların üstünün örtülmesi ve kapatılması da söz konusu. Maraş olayları 12 Eylül darbesine giden en önemli dönemeçti. Bu olay üzerine sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetimle birlikte olaylar durmadı, daha da arttı. Tezgâhlanan olay, tertipleyenlerin bile hayal edemeyeceği bir noktaya geldi. 2 yıl önce dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in arşivinden çıkan belgenin açıklığa kavuşturulması lazım. Orada açık açık olayın MİT tarafından tezgâhlandığı yazıyor. Dönemin MİT müsteşarı askerdi. Bu konuda MİT, Genelkurmay, Emniyet ve hükümet zan altında."
Sağcıların hiç günahı yok!
Fethullahçı Zaman gazetesinin Maraş katliamına ilişkin yaptığı bu yorum haberle, sağcılar, derin devletin ve kurumlarının sağcı yapısı ve sola karşı kullanılması gözlerden kaçırılıken yaşanan olaylar solcularla-sağcıların karşılıklı derin devletin oyuna gelmesi ve ortaya koyduğu provakasyonlara alet olması olarak anlamlandırılıyor. 'Tanık Ökkeş'in' değerlendirmelerinin hemen ardından ve yazıya bir ek olarak "1980 darbesine götüren provokasyonlar" başlığıyla sıralanan olaylar da böylece sağcıların, dönemin ilerici, solcu, sosyalist insanlara karşı işlediği suçlardan bir anda sıyrılmalarına neden oluyor. Bu başlıkta sıralanan ve provakasyon olarak adlandırılan olaylar arasında, 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleşen katliam, yurtsever hukukçu Doğan Öz'ün öldürülmesi, yedi TİP'li gencin, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesi gibi devlet ve sağcı örgütlerce tezgahlanan birçok olayın olması da dikkat çekiyor.