Yeni Şafak'ın Boko Haram sevgisi

Yeni Şafak, Nijerya'daki İslamcı örgüt Boko Haram'ı "anlamak" gerektiğini söylediği bir habere imza attı. Habere göre, Nijerya'ya yönelik "sömürgeci mantık" nedeniyle, ülkenin "tarihi, sosyal ve kültürel şartları" gözden kaçırılıyor.

(soL - Haber Merkezi) Nijerya'da, en son kız çocuklarını kaçırıp "pazarda satacağını" söylemesiyle yeniden gündem olan İslamcı örgüt Boko Haram hakkında oldukça az şey bilinirken, AKP yandaşı Yeni Şafak'ta çıkan "Boko Haram fenomeni" başlıklı yazı, örgütü meşrulaştırmayı amaçlıyor.

"Boko Haram gerçeğinin anlaşılması için Avrupa, ABD ve Çin'in bu ülkeye yaklaşımındaki sömürgeci mantığın iyi kavranması gerekiyor" denilen yazıda, "küresel statüko"nun Müslümanların hak taleplerini "terör"le yaftaldığı iddia edilirken, bu nedenle ülkenin tarihi, sosyal ve kültürel şartlarının gözden kaçırıldığı savunuluyor.

Nijerya'nın 'tarihi, sosyal ve kültürel' şartlarının 'derin' analizi
Haberin devamında Boko Haram'ın "hak talebi"nden çok "dini kimliği" ön plana çıkardığı söylenirken, köklerinin 1800'lere kadar gittiği iddia edilen Boko Haram'ın, ülkedeki "ulus-devlet projesinin çökmesinin ürünü" olduğu belirtiliyor.

Daha sonra Nijerya'nın "tarihi, sosyal ve kültürel şartları"nın "derin" analizine girişen Yeni Şafak, "Nijerya'daki küresel statüko"nun 1999 yılında, Boko Haram'ın kurucusu Muhammed Yusuf'un ve arkasındaki Müslüman kesimin desteğini oy elde etme vasıtası olarak kullandıktan sonra, onu bir kenara attığını söylüyor. Nijerya'nın "tarihi, sosyal ve kültüre şartları"nın değerlendirilmesinden çıkan sonuç ise şu oluyor: "Kullanıldığını hisseden ve öfkelenen Yusuf da 2002'de Boko Haram'ı kurdu."

Boko Haram'ın sicili
Haberde daha sonra Boko Haram'ın kanlı eylemlerinden bazıları anlatılıyor. Ancak, Nijerya'nın "tarihi, sosyal ve kültürel şartları"nın analizinde, Batı'nın "sömürgeci mantığı"na dair örnekler verilmediği gibi, Boko Haram hakkındaki iddialar gündeme getirilmiyor.

Örneğin, 2011 yılında, Nijerya'da yayımlanan TheWill isimli dergide, Moritanya'yı 1984'teki darbeden 2005'e kadar yöneten Amerikancı diktatör Maaouya Ould Taya'nın İslami Mağrib'de El Kaide ile Boko Haram arasındaki iliişkiye değiniliyordu. Taya, 2005 yılında devrilince, Katar'dan sığınma almış ve Doha'da yaşamaya başlamıştı. Devrik diktatörün, ABD, Fransa ve İsrail'le sıkı ilişkileri olduğu biliniyordu.

Tam bu sırada Cezayir hükümeti, Boko Haram ile İslami Mağrib'de El Kaide arasında ciddi bağlantılar bulduğunu açıklamıştı. Cezayir Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdülkadir Messahel, Taya'nın bir Arap ülkesinin yetkilileri ve Nijerya'nın istikrarsızlaştırılmasından çıkarı olan bir Nijeryalı ile temas kurarak Kuzey Afrika'da "İslam devleti" kurma planı yaptığını iddia etmişti.

Wikileaks belgelerinde Boko Haram
ABD'nin Afrika kıtasındaki komutanlığı olan AFRICOM'un, kendi topraklarında iş görmesini reddeden ülkelerden birisi olan Nijerya'ya yönelik emperyalist faaliyetler yeni başlamadı. Nijerya, AFRICOM'a alternatif olarak, Batı Afrika Ekonomik Topluluğu İzleme Grubu (ECOMOG) bünyesi altında, Gine, Sierra Leone, Gambia, Liberya, Mali, Burkina Faso ve Nijer'i de içine alan bir ortak ordu kurdu.

Atheling P Reginald Mavengira'nın Global Research'te yayımlanan yazısına göre ise, 2011'in Aralık ayında, Cezayir'deki bir CIA hücresi, Boko Haram'a 40 milyon Naira'lık yardımda bulunarak eylemlerini artırmasını istedi. 29 Haziran 2009 tarihli bir Wikileaks belgesine göre ise, ABD istihbaratı, örgütün 2 ay sonra başlayacak kanlı eylemlerini önceden biliyordu.