Yeni Akit: Allah razı olsun savcı Bharara'dan

Yeni Akit'in Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, Rıza Sarraf'ın tutuklanmasına değindiği köşe yazısında "Allah razı olsun savcı Bharara'dan, Zarrab'ın Türkiye'ye değil ABD'ye zarar vermiş olduğunu gösterdi" ifadelerini kullandı.

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının kilit ismi Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasına ilişkin, "Allah razı olsun savcı Bharara'dan, Zarrab'ın Türkiye'ye değil ABD'ye zarar vermiş olduğunu gösterdi" dedi.

"Nihayet, ABD’de New York Savcısı Preet Bharara, 17-25 Aralık operasyonlarında, hükümeti devirme girişimine bahane olarak kullanılan Reza Sarraf’ı tutuklattı da, işin gerçeğini bir de ABD gözlüğü ile görme imkanımız doğdu" ifadelerini kullanan Karahasanoğlu, "Reza’nın tutuklandığı soruşturmadaki suçlamaları okuduğumda ABD’li savcıya, “Hay Allah razı olsun, 2,5 sene önceki operasyonda ne numaralar çevrildiğini, biz Gülen cemaatinin tabanına anlatamadık. Şimdi senin bu iddianamenle, artık rahat rahat anlatırız” dedim, kendi kendime" diye yazdı. 

Karahasanoğlu'nun yazısından bir bölüm şöyle: 

O tarihlerde de sormuştuk, “Anlattığınız olaylarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin tek kuruş kaybı yok. Tam aksine, kazancı var.. İhlal edilen, Türkiye’nin menfaatleri değil, ABD’nin menfaatleri..”

Ve sonrasında da noktayı koymuştuk: “Siz ABD’nin polisleri misiniz, yoksa Türkiye’nin mi? Ki, ABD haklarının ihlal edildiği bir konuda, Türkiye’nin hakları ihlal ediliyormuş gibi, operasyon yapıyorsunuz!”

Nihayet ABD’de New York Savcısı Preet Bharara, 17-25 Aralık operasyonlarında, hükümeti devirme girişimine bahane olarak kullanılan Reza Sarraf’ı tutuklattı da, işin gerçeğini bir de ABD gözlüğü ile görme imkanımız doğdu..

Reza’nın tutuklandığı soruşturmadaki suçlamaları okuduğumda..

ABD’li savcıya, “Hay Allah razı olsun.. 2,5 sene önceki operasyonda ne numaralar çevrildiğini, biz Gülen cemaatinin tabanına anlatamadık. Şimdi senin bu iddianamenle, artık rahat rahat anlatırız” dedim, kendi kendime..

Nasıl mı?

Buyrun, 17 Aralık’ta hükümeti devirmek için, konu mankeni olarak kullanılan Reza Sarraf’a, ABD savcısının yönelttiği suçlamaları okuyalım, gerçeği görelim!

Ne diyor, iddianamesinde New York savcısı?

Şunu diyor:

“Birinci suç: Birleşik Devletler’i dolandırma!”

Hah işte..

Biz de 2.5 yıldır bunu demiyor muyuz?

Reza Sarraf’ın işleri, Türkiye aleyhine değil, ABD aleyhine..

Daha doğrusu, ABD eşkıyalık yapıyor.. Bir uyanık da (Reza isimli; fikri ile de, zikri ile de, mantığı ile de, yaşantısı ile de hiçbir uyuşmam olmayan kişi), o eşkıyalığı bozmak için, kafa çalıştırıp, işi kitabına uyduruyor.. Ne kadar uydurabilirse.. 

Bu sırada, Türkiye’nin tek kuruşuna dokunuyor mu? 

Hayır..

Belki eline fırsat geçse, dokunacaktır ama..

Şu an tartışmamız, o değil..

17 Aralık operasyonunu yapanların da... ABD savcısının da iddia ettiği suçlama şu: “ABD menfaatlerine zarar verdi..”

Hatta Reza için şunu da diyebilirim..

ABD’nin eşkıyalığını dolanmak için.. Kendisi para kazanırken.. Bir miktar da Türkiye’ye para kazandırıyor..

Peki, ABD savcısının iddianamesinde başka ne var?

“Uluslararası Ekonomik Güçler Yasası’nı ihlal etme” var..

Kimin bu düzenleme, Türkiye’nin mi?

Yooo..

ABD’nin..

O zaman, bize ne kardeşim, elalemin kanunundan..

Bize ne, ABD’nin yasasının ihlal edilmesinden. 

Ben ABD’nin kanunlarının bekçisi miyim?