Türköne Kürtleri ve Deniz Gezmiş'i ne zannediyor?

"Komplo teorilerine" aldırış etmediğini iddia eden Mümtazer Türköne, Kürt sorununda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken yine PKK-Suriye ilişkisini ima etti. Türköne BDP kongresindeki Deniz Gezmiş posterini de hazmedemedi, hem Gezmiş'e hem de BDP'ye hakaret etti.

Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, Kürt sorunu üzerine yazmayı sürdürüyor. 5 Eylül günü yazdığı yazıda, PKK'nin "askeri olarak köşeye sıkıştığını" iddia eden Türköne, bugün de PKK'nin İran ve Suriye ile olan ilişkileri üzerinden "komplo"lar kurdu, BDP kongresindeki Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan posterlerini hatırlatarak, Gezmiş ve Çayan'ın kuşağının "Ergenekon" tarafından, BDP'nin ise "enternasyonal dostlar" tarafından kullanıldığını iddia etti.

Komplolara inanma, komplosuz da kalma!
Mümtazer Türköne, PJAK'ın ateşkes açıklamasında yer alan, "Bu süreçte savaşın durdurulması için bazı dost kesimler ve şahsiyetler bizimle İran arasında belli bir rol oynadı. Bu dost kesimler bizden savaşın durdurulması talebinde bulundu." cümlelerini ön plana çıkartarak, "dost güçler"in kim olduğunu sorguluyor. Türköne'ye göre, PKK İran ile Türkiye arasında kalıp yok olmak yerine, taraflardan bir tanesini saf dışı bırakmaya çalışıyor. Türköne şöyle yazıyor:

"Soru ise şu: 'Kim bu dost kesimler?' Bunlar bazı ülkeler olmalı. Peki, hangi ülkeler? Bu ülkelerin kimler olduğunu bulmak için bölgedeki son gelişmelere bakmak yeterli değil mi? PJAK, PKK'nın İran'daki uzantısı. Demek ki PKK İran ve Türkiye arasına sıkışmaktan ve yok edilmekten kurtulmak için düşmanlarından birini saf dışı bırakmaya çalışıyor. 'Bazı dost kesimler'in, 14 Temmuz'daki Silvan saldırısına ve devamında tırmanan şiddete de ilham kaynağı oldukları açık. Sadece tutmayan bir hesap var. Türkiye ve İran, Suriye üzerinde bilek güreşini sürdürüyor. Bu rekabetin PKK'nın önünü açacağını hesap eden 'bazı dost kesimler' yanılmışlar. Türkiye ve İran aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp PKK-PJAK konusunda Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve dolayısıyla ABD'yi de dâhil ederek bir uzlaşmaya varmışlar."

'Kürtler oyuna geliyor, Deniz Gezmiş'in geldiği gibi'
Türköne, daha sonra "Kürtlerin kandırıldığını" iddia ederek, BDP kongresinden inisiyatifsizlik ve "arabuluculuk yapan 'dost güçler'in kendi çıkarları" doğrultusunda stratejisizlik çıktığını iddia ediyor.

Fakat bundan sonra Mümtazer Türköne, hem BDP'ye ve Kürtlere, hem de Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi devrimcilere "laf sokma" fırsatı buluyor. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan, "dün kendilerine verilen bombaları sağa sola atarak birilerinin oyununa gelen ve sonunda bozuk para gibi harcanan" kişilikler olarak gösterilirken, Kürt hareketi de, "bu sefer daha enternasyonal 'dost kesimler'in benzer oyununa geliyorlar"mış!

"Deniz Gezmiş'in resmi, bir BDP kongresinde, bir de Kürt düşmanlığının en amansızını yapan bir grubun web sitesinde bulunuyor. Dün kendilerine verilen bombaları sağa sola atarak birilerinin oyununa gelen ve sonunda bozuk para gibi harcanan Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi, bugünün silahlı Kürt siyasetçileri bu sefer daha enternasyonal 'dost kesimler'in benzer oyununa geliyorlar. Selahattin Demirtaş yağıp gürlüyor, 'Öcalan'la acil müzakere öneriyoruz' diyor. Muhatabı, bu müzakereyi yapacak olan devlet kadrosu değil, doğrudan Kürtler. Diğer Kürt gruplara 'Biz herhangi bir Rafızî eğilim içinde değiliz' mesajı veriyor. 'Yemin için şartlar daha oluşmadı' sözü, 'bu konuda talimat bekliyoruz, kendi başımıza karar vermeyeceğiz' anlamına geliyor."

Türköne, "son savaşı PKK başlattı" derken, Yavuz Sultan Selim'in 1514'teki Çaldıran seferine atıfta bulunarak, "Kürt'ün Türk'ten başka dostu yoktur" sözüyle yazısını bitiriyor.

(soL - Haber Merkezi)