Terörist nasıl 'devrimci' oldu?

ABD’nin en büyük haber ajansı AP hafta başında muhaliflerin İdlib’deki eğitim kampına girerek, kampın ÖSO’ya ait olduğunu bildirdi. Övgü dolu sözlerle medyaya servis edilen haberde bahsedilen kampın El Kaide’ye ait olduğu iki gün sonra anlaşıldı.

ABD’li Associated Press (AP) ülkesinde 1500’den fazla, dünya çapında da yine binlerce medya kuruluşuna “hizmet veren”, ana akım medyanın en büyük haber ajansları arasında yer alıyor. AP, Pazartesi günü abonelerine Suriye’nin İdlib kentinden bir haber geçti. Haberin Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Tevhid Tugayı’na ait bir eğitim kampında yapıldığı belirtiliyor, haberde birliğin Suriye ordusundan kaçtığı söylenen komutanlarının demeçlerine yer veriliyordu.

AP’nin “ÖSO kampı” dediği yerde görüştüğü, militanlara eğitim veren ve kendisini Ebu Hamza diye tanıtan kişiyle ilgili verdiği bilgiler şöyleydi:

“Daha önce Suriye ordusunda 12 yıl boyunca özel kuvvetler komutanı olarak hizmet vermiş olan Ebu Hamza adlı eğitmen, İdlib bölgesindeki tugay yaklaşık 900 silahlı adamdan oluşan yedi birliği kapsıyor diyor.”

Yine AP’nin haberinde şunları okuyoruz:

“Suriyeli muhalifler [aralık başında Antalya’da oluşturulan] yeni askeri komuta yapısının, askerlerin şiddetle ihtiyaç duydukları uluslararası desteği getireceğini umuyorlar. Batının silah yollaması ise, bu silahların isyancıların saflarındaki İslamcı militanların eline geçmesi endişesi nedeniyle muhtemel görünmüyor ancak Suriye muhalefetinin liderleri, ortak komuta yapısının lojistik destek sağlanması için bir dayanak oluşturacağını ümit ediyor.”

AP muhabirinin girdiğini söylediği kampın, Türkiye sınırından arabayla yaklaşık yarım saat mesafede olduğunu aktardığını da belirtelim.

AP, haberi askeri eğitim sırasında çekilen bazı fotoğraflarla birlikte servis ediyor. Ama bu fotoğraflar daha sonra AP’yi ya da AP muhabirini ustaca kandıran militanları ele veriyor.

İki gün sonra, bir başka yerde…
AP’nin haberinin yayınlanmasından iki gün sonra, bu kez başka bir yerde, Euronews’ta görüyoruz aynı yüzleri. Fakat bu defa o kamp ve o kişiler hakkında farklı bir hikaye anlatılıyor:

“2011’in sonları, 2012’nin başlarından bu yana İslamcı mücahitler, hatta El Kaide hakkında giderek daha fazla konuşuluyor. Artık onlardan binlercesinin Suriye’deki iç savaşa dahil oldukları söyleniyor. Burada onların kamplarından birinde kaydedilmiş görüntüleri görüyorsunuz. Eğitmenin aksanı, kökeninin Cezayir ya da Tunus olduğunu gösteriyor. (…)”

“El Kaidecilerin çoğunluğu, ‘El Nusra Cephesi’ altında kafirlere karşı savaşmak için Irak’tan buraya gelmiş. Suriye’nin üst düzey temsilcilerini de hedef alan birçok intihar saldırısı onların eseri. Bölgedeki komutanlarından birisi kendisini Ebu Ahmed diye tanıtıyor. (…)”

“Aksanına bakılırsa Ebu Ahmed’in Irak’ın güneyinden ya da Körfez’den gelmiş olması yüksek ihtimal. ‘Biz bütün kalbimizle bu rejime karşıyız’ diyor ‘Arap Baharı başladığı andan itibaren, devrimin hizmetine ilk biz koştuk.’”

Biraz dikkat...
Bundan sonrası biraz dikkat işi… Zira bu iki kişinin, yani AP’nin Ebu Hamza’sı ile Euronews’un Ebu Ahmed’inin farklı kişiler, bu iki kampın farklı kamplar olduğu sanılabilir. Öyle olmadığını anlamak için fotoğraflara bakmak gerekiyor.


Bu fotoğraf 17 Aralık tarihli AP haberinden. AP’ye göre burası İdlib ve bu kamp da bir ÖSO kampı.


İkinci fotoğraf 19 Aralık tarihli Euronews haberinden. Onlara göre burası Nusra Cephesi’ne, yani El Kaide’ye ait bir kamp.


Bu fotoğrafların aynı kampta çekildiğini anlamak için fotoğraflardaki yüzlere biraz daha dikkatli bakmak yeterli. AP’nin yayınladığı fotoğrafta arka sağda gördüğümüz kişi, Euronews’un görüntülerinde yine aynı yerde, arkada sağda görülebiliyor. AP’nin fotoğrafında arka solda gördüğümüz kar maskeli militanı ise, yine Euronews’un haberinde yayınlanan yukarıdaki görüntüde saptayabiliyoruz.

Batı gerçekten endişeli mi?
Burası ABD’li haber ajansı AP’ye göre Suriye ordusundan kaçan askerlerin muhalif milisleri eğittiği İdlib’deki bir kamp. Aynı yer Euronews’un görüntülü haberine göre ise El Kaide militanlarının, Suriyeli olmayan kişiler tarafından eğitildiği bir kamp.

Bu noktada AP’nin haberinde geçen, “Batı’nın, İslamcı militanların eline geçeceği endişesiyle muhaliflere silah vermesi zor” ifadesinin altını bir kez daha çizmek gerekiyor. Zira Batı’nın ve Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi taşeronlarının muhaliflere en başından beri silah, para ve her ne lazımsa verdiğini herkes biliyor. Belki de kampları karıştırdıklarındandır!

(soL-Dış Haberler)